ABD’de 11/9 İkiz Kule saldırısı sonrasında teröre karşı artırılan uluslararası önlemlerin olması gereken sınır çizgisi ve vatandaşların bireysel haklarının gaspedilmesi tartışması Atatürk Havalima’nında da yaşandı.
İstanbul’dan Londra’ya AtlasJet ile uçacak Avukat Avukat Özgür Hande Hoşlan uçağa girişteki son kontrolda elektronik güvenlik kapısının sinyal vermesi sonucu el cihazıyla tekrar arandı. Kontrol noktasındaki kadın polis, yolcunun çizmelerini çıkarmasını istedi. Genç avukat; polisin ikna edici konuşmadığı, emir kipi kullanarak çizmelerini çıkarması istemesinin “doğru” olmadığını belirterek, güvenlik gerekcesiyle de kişilik haklarının ihlal edilemeyeceğini belirterek bu isteği reddetti.
Polisin sert bir dille çizme çıkarılmasında ısrar etmesi üzerine Avukat Hoşlan da çizmelerini asla çıkarmayacağını tekrarladı. Atatürk Havalimanı Güvenlik görevlisi ve biri komiser iki polisin tartışma yerine çağrılmasıyla sorun krize dönüştü. Bekleme salonundaki yaklaşık 20 yolcudan yalnızca bir kaçı dışında tamamının “polisin haklı olduğu, güvenliğin bireysel haklardan önce geldiği” görüşünü savunmasıyla tartışma siyaset meydanını andırırcasına büyüdü.
POLİS GERİ ADIM ATTI
Polis ve güvenlik görevlilerinin yolcuları potansiyel suçlu göremeyeceğini vurgulayan Hoşlan, uçmamak pahasına çizmelerini asla çıkarmayacağını belirtti. Havalimanı güvenlik görevlileri ve polis, genç avukatın kararlı olduğunu anlayınca geri adım atarak “çizme” çıkartma ısrarından vazgeçti.
Londra’ya uçan genç avukat gazetemize yaptığı açıklamada “Elektronik araçlarla yolcuların aranmasına rağmen çizme çıkartılması Irak’taki işkenceleri andırıyor. ABD’nin kendi yarattığı terörün faturasını ilgisiz bir ülkede ilgisiz insalara ödettirilmeye çalışılması anlaşılır gibi değil. Diğer ülke havalimanlarındaki güvenlik sistemini bilen birisi olarak özellikle Türk polisinin yolculara davranışı çok sert. Yapıcı ve ikna edici bir dil kullanmak yerine yolcuyu aşağılayan ve potansiyel suçlu gören bir davranış sergiliyorlar” diye konuştu…
Avukat Hoşlan, yolcuların hemen tamamının bireysel hakların gaspedilmesini güvenlikten sonra geldiği görüşüyle polisin yanında yer almasını şaşırtıcı bulduğunu ve en çok da bu duruma üzüldüğünü sözlerine ekledi.
