“Hay Way Zaman”

Polis heryerde polis… Geçen hafta ‘Parasız Eğitim- Harca, Borca, Kesintilere Hayır’ gösterisindeki protestocu gençlere polis saldırdı. Gereksiz yere onlarca yaralı polis şiddeti mağduru oldu.

Şiddet şiddettir. Bunun aklanacak, paklanacak bir yanı yoktur. Türkiye’de olsa “Başbakan “Benim polisim” der kafadan şiddeti savunurdu. İngiltere’de ise öyle olmadı… İngiltere polisinin Sivil Haklar Kurulu, polisin protesto sırasında öğrencileri belli bir bölgeye sıkıştırarak kontrol etme yöntemi olan “kettling”i kınadı. Ayrıca, Londra Belediye Meclisi’nin Muhafazakar Partili üyesi Victoria Borwick’in de polisin eylemini “dehşet verici” olarak tanımladı ve protestocuları resmi şikayette bulunma konusunda destekledi. Türkiye demokrasisinin daha çok ekmek yemesi gerekir. Çoook…

***

Mali Calışmalar Enstitüsü şimdiye kadar Maliye Bakanı George Osborne’nun hedefinin onda biri olan 2.5 milyar sterlinlik sosyal yardımın kesildiğini açıkladı. Enstitüye göre; gelecek seçimleri kim kazanırsa kazansın 20 milyar sterline yakın kesinti yapacak…

“Hani ekonomi düze çıkmıştı? Bu kesintiler niye sürüyor?” diye sormuştuk ya! Bu sorumuzu Başbakan David Cameron duydu mu ne, hemen yeni bir bahane uyduruverdi zaar. Başbakan’a göre; Britanya düze çıktı ama Euro Bölgesi başta olmak üzere küresel ekonominin ekranında bir kez daha kırmızı ikaz ışıkları yanıyor. Bunun için gardımızı almayı (yani kesintilere) devam edecek…

***

Bizim topluma gelince… “Acılı kederli filmleri izleyemem” dememe karşın, “Hay Way Zaman” belgeselini ilk gösteriminde izledim. İzleyiciler gösteri sonrasında belgeseli alkışlayarak beğenilerini gösterdiler.

Filmin konusu Dersim katliamı… Dersim’de 1938’de yaşanan katliam sırasında sağ kalmayı başaran küçük bir kız Emoş bir subay tarafından evlatlık edinilerek İstanbul’a götürülür… Küçük kız büyür, coluk çocuğa karışır ve yıllar sonra kendisi de Dersimli olan yapımcının desteği ile Dersim’e döner ve katliamdan sağ kurtulan amcasının oğluyla buluşur. Belgesel boyunca Emoş’un kızı duygularını ve iç hesaplaşmasını görüntüsüz olarak seslendirir… Belgeselde o dönemde katliama katılan askerler de yaşanılan vahşeti anlatırlar. Askerlerden birinin “İcap etmezdi” sözü ve amca oğlunun içini çekerken söylediği “Hay Way Zaman” akıllarda yer eder.

Dersim toplumsal travmalarımızdan birisi. Filmin ajite çekmeyen, propagandaya kaçmayan dilini begendim. “Dersim’de isyan yoktu, yalnızca soykırım vardı” savını akıcı ve inandırıcı bir dille aktarıyor.

Nezahat Gündoğan’ın yönettiği ve Kazım Gündoğan’ın yapımcılığını üslendiği “belgesel”in teknik başarısını gölgeleyen tek unsur ise kurgu görüntüler… Örneğin yıllar sonra Dersim’e dönen kadının amcasının oğluyla karşılaşması doğal çekilmemiş gibi. Sanki önce karşılaşılmış, çay kahve içilmiş. Sonra filmin nasıl çekileceği taraflara anlatılmış ve tıpkı dizi çekimindeki gibi “oyuncu olmayan” iki insana replik öğretilip, rol verilmiş gibi…

***

Genel yayın yönetmeni olduğum Açık Gazete, 13 Aralık cumartesi saat 19’de Kuzey Londra Toplum Merkezi’nde yılsonu gecesi düzenliyor. Gelenekselleşen Açık Gazete gecesi herkese açık olacak. Gecede Tuğba Özcivan ve Ozan Toprak ile Tuna Çoşkun eşliğinde Nihavent üyeleri sahne alacak. Ayrıca Kıbrıs kökenli sanatçı Osman Balıkçıoğlu da skeçleriyle geceye renk katacak. 13 Aralık’ta kimseye söz vermeyiniz… Medyadaki arkadaşların da katılacağı bu gecede yalnızca eğlenmek için buluşalım.

1084460cookie-check“Hay Way Zaman”
Önceki haberOlmayan (!) yolsuzluğa yayın yasağı…
Sonraki haberVücudumuzun kontrol mekanizmaları
FARUK ESKİOĞLU
Faruk Eskioğlu, (1958, Akşehir) gazeteci ve yazar. 1985'ten bu yana yaşadığı Londra'dan Türkiye'deki ulusal medyaya yönelik muhabirlik, temsilcilik yaptı. Londra'da yayınlanan Türkçe toplum gazetelerinde çalıştı ve bazı gazetelerin kuruluşunda yer aldı. Halen sosyolojik değeri olan haber ve araştırmalara ağırlık veren yazar, halen 2004'te kurduğu Açık Gazete'yi (acikgazete.com) yönetiyor ve köşe yazarlığını sürdürüyor.Eskioğlu, 13'üncü yüzyılın sonunda Horasan'dan Akşehir Maruf köyüne yerleşerek tekke kuran Hasan Paşa soyundan geliyor. Hasan Paşa'nın oğlu Şeyh Hacı İbrahim Veli Sultan'ın "Mülk Allahındır" felsefesiyle Anadolu'da bir ilk sayılan kendine adına kurduğu yoksullara yardım vakfı ise halen faaliyettetir.Eskioğlu, ilk ve orta öğrenimini Akşehir'de tamamladıktan sonra 1979’da AİTİA Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’nu bitirdi. 1984’te Gazi Üniversitesi Ekonomi Fakültesi’nde "master" yaptı. THA’da gazeteciliğe başladı. Aralık 1985’te kendi deyimiyle "siyasi sürgün" olarak geldiği Londra’da ilk 2 yıl baba mesleği kasaplık yaptı. İngilizce öğrendikten sonra medya okudu. Uzun yıllar Nokta dergisi İngiltere Temsilciliği, Hürriyet Londra bürosunda habercilik yaptı. Gazeteciliğin yanısıra 1986-98 arasında grafiker tasarımcı olarak çalıştı. Ayrıca pek çok siyasi afiş ve logo tasarladı.1998’de Türkiye’ye döndü. Hürriyet Gazetesi Ekonomi Servisi’nde haberci ve star.com.tr’de ekonomi editörü olarak görev yaptı. “Basında etik ve toplam kalite yönetimi” üzerine araştırmalar yaptı, bu konudaki konferans ve panellere katıldı.Türkiye’deki 2001 ekonomi krizinde Londra’ya dönerek grafiker tasarımcılık ve gazeteciliği sürdürdü. Toplum gazetelerinden Olay’da genel yayın yönetmenliği yaptı. Londra’da ilk Türkçe internet gazetesini çıkardı ve toplum gazetelerine ilk ajans hizmeti sundu. 2004’te dünya haberleri veren acikgazete.com’u kurdu. İki ayrı toplum gazetesini yayına hazırladı. Türkiye’deki bazı tv kanallarına haber geçti, uzun süre Akşam Londra Temsilciliği’ni üstlendi.Londra'da 2004’te "İçimizden Birisi: Vanunu" başlıklı bir kısa film çekti. Londra'daki toplumu anlatması açısından bir ilk sayılan "Aşkolsun! Adı Aşkolsun" başlıklı belgesel romanı 2007’de Türkiye’de yayımlandı. Türkiye'den 150 ve Kıbrıs'tan 100 yıllık İngiltere'ye göçün anlatıldığı 3 ciltlik "Londra'da Bizim'Kiler" başlıklı araştırması 2019 sonunda çıktı. Eskioğlu’nun Su ve Defne (2004) adlı ikiz kızları bulunuyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.