Hayat ve kendini tanımak

İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsen
Bu nice okumaktır
Diyor Yunus emre…
İnsanın bütün bilme k gayretinin arkasında yatan sebep, hayatı doğru bilmek ve okumak değil midir?
Ben kimim, nerden geldim ve nereye gideceğim? Bu ve bu gibi sorulara doğru ve anlamı bir cevap bulma himmeti değil midir bilmek?
Bu hayati ve önemli soruları doğru cevaplayamamış bir kişinin, bunun dışında kalan binlerce sorunun cevabını bulmuş ya da öğrenmiş olmasının sizce ne kadar anlamı var?
Bilgi bombardımanı altında yaşadığımız ve bu bilgi yağmurunun her tarafımızı ıslattığı günümüzde, “bilgi çağı” masalını bir kenara bırakıp, kendi benimiz, nefsimiz, varlığımız üzerinde düşünelim. Kendimizi bilmeden “öteki”ni bilemeyeceğimizi yeniden hatırlayalım.
Bilgi insanı kendini beğenmiş ya da bireyci (ben merkezci) yapabilir. Hâlbuki bilgi ile kendimizi bilmek, tam tersine bizleri daha mütevazı ve ötekini bilen bir varlık haline getirir.
Kendini bilmek suretiyle Rabbi’ni bilen kişi, aynı zamanda haddini de bilmiş olur. Çünkü kendisinin kâinat içindeki yerini ve kul olduğunu kavrayan kişi kibir gösteremez. Onun için tevazu sahibi olmak, salt ahlâkî bir sıfat değildir artık. Bu hali bir emir ve görev olarak görmeye başlar.
Çünkü ben (insan) bilgisi, doğru öğrenilmesi halinde bizi, benlik duygusuna, egoizme değil haddini bilmeye, edebe ve başkasına değer vermeye götürür.
Yukarıdaki soruları sorduğumuz anda, artık kendi bireysel dünyamızın dışına çıkmışız demektir. Modern bireycilik felsefelerinin tersine, bu soruları soran kişi kendi dünyasına hapsolmuş bir varlık halinden çıkmış olur. İnsanın kendi iç dünyasına yönelmesi onu dış dünyadan uzaklaştırmaz, bilakis diğer varlıklara yakınlaştırır. Çünkü kendini doğru tanıyan kişi, bütün varlıkların anlamı ve amacı konusunda daha derin ve anlamlı bir bakış açısına sahip olur. Böyle bakınca, kendimiz de dâhil, her şeyin ortak bir gaye uğrunda ve aynı vazife ile görevli olduğu anlaşılmış olur.
İlim veya bilgi insanı ve kâinatı keşfe yönelik olmalıdır. İnsanın derinliklerine inemeyen, kâinatı doğru izah edemeyen ilim ne için vardır?
İlim insanın hayatını kolaylaştırır ancak sadece bunu yaparsa eksiktir. İnsanın duygularını, aklını doyurmayan veya tatmin etmeyen ilim ne işe yarar?
İlim, hayatın doğru çizilmesine yardımcı olmalıdır.
İlim, insanın hayatını aydınlatmalıdır, önüne ışık tutmalıdır. Öyle bir insan, öğrendiği doğrularla hem kendisine hem de insanlara yardımcı olur.
Hedef, insanın dünya ve ahiret huzuruna vesile olmalıdır.
Her bilgi ilim değildir. İnsan bilgi hamalı olmamalı. Kendisine yetecek ve hayatta pratiği olan bilgiler öğrenmelidir.
Bilgileri gerçek kaynağından almak çok önem taşır.
Ve Yunus ile bitirelim:
Okudum bildim deme
Çok taat kıldım deme
Eğer hakkı bilmezsen
A bir kuru emektir.

762150cookie-checkHayat ve kendini tanımak

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.