Okulların açılmasına az kaldı. Çocuklarını ilk kez okula gönderecek ya da okul değiştirecek olan anne babalar “Acaba çocuğumu hangi okula göndersem” telaşına çoktan girdi. Hele hele çocukları ilk kez okula gidecek olan veliler epeydir bu telaşın içinde. Eğer veliler çocuklarını okul öncesi eğitim dediğimiz yuva ve anaokuluna göndermişlerse bu dönemi biraz daha rahat atlatıyorlar. Çünkü çocuklarını tanımaya başlıyorlar. Tabi eğitim sistemini de… Bu tanışıklık beklentilerin şekillenmesine ve objektif olmasına yardımcı oluyor.
Aslında çocuğun eğitim hayatına başlaması, çocuğun ve anne babanın yıllar sürecek uzun bir maratona başlaması demek.
Bu maraton anaokulunda başlıyor. Kimileri “anaokulu o kadar önemli değil” diyorsa da, bir çocuğun okul bilincinin başladığı yerin anaokulu olduğunu unutmamak gerekiyor.
Anaokulunda da, ilkokulda da elbette öğretmen çok önemli. Yine kimileri “öğretmen önemli ama, biraz da çocuğun içinde olacak” diyorsa da, siz, her çocuğun öğrenme kapasitesi ve ilgi alanının farklı olduğunu unutmayın. İyi bir öğretmen, bu farklılıkların ortaya çıkmasına yardım eden öğretmendir.
Elbette iyi bir eğitimde öğretmenin payı küçümsenmeyecek kadar fazla ama, önce iyi bir anne baba olmak gerekiyor.
Galiba işin en zor kısmı iyi bir anne baba olmakta. İyi anne baba olmanın en kolay yanı sabah çocuğunuzla beraber kalkıp kahvaltısını hazırlamak, onu elinden tutup okula götürmek, ya da servise bindirmek, akşam da yine elinden tutup eve getirmek ya da servisi karşılamak, akşam yemeğini hazırlayıp, uykusunu alması konusunda çocuğunuza dikkat göstermektir. Bunlar işin kolay kısmı.
Zor olan kısım eğitim sisteminin aksaklıklarını bile bile çocuğunuza en iyi eğitimi verebilmek.
Bunun ilk adımı çocuğunuz için ideal olan okulu seçmektir. Bu büyük bir sorumluluk gerektiriyor. Çünkü çocuğunuz adına siz karar veriyorsunuz.
Ne yazık ki, birçok veli bunun bilincinde değil. Evlerine en yakın okulu seçmek gibi işi kadere bırakıyorlar. Bilincinde olanlar da bilgi sahibi değil. Bilgi sahibi olmak derken, öncelikle Türk eğitim sisteminden haberdar olmayı kastediyorum.
Uzman eğitimciler, velileri okul seçmeden önce bazı noktalarda uyarıyor. “Öncelikle veli olarak bir okuldan ne beklediğinizi belirlemelisiniz” diyor. “Sonra öğrenci olarak çocuklarınızın ihtiyaçlarını kafanızda netleştirin. Ardından bir okulda olması gereken kriterlerin sıralamasını yapın. Olmazsa olmazları ilk sıraya yerleştirin. Bütün bunları yaptıktan sonra sizin için uygun okulların listesini hazırlayın. Karar vermeden önce tek tek bu okulları ziyaret edin. Okul yöneticileriyle, velilerle konuşun.”
Biraz meşakkatli görünse de, bu ilk adım koşunun başlangıç noktasıdır ve çocuğunuz üniversite kapısından içeriye girinceye kadar siz de bu maratonda koşmak zorundasınız. Hatta üniversiteden mezun oluncaya kadar…
Bu yüzden işi sıkı tutmak gerekir.
Okulların açılmasına sayılı gün kala, sözü klasik bir deyimi kendimce değiştirerek bitireyim.
“Haydi büyükler okula”
