Haziran Hareketi Mahcup Etmedi

“Son olarak tekrar edelim.

CHP’ye oy veren, laik ve Alevi ama pek ulusalcı kaygıları olmayıp da demokrat olan geniş bir kesim vardır. Bunlar HDP’yi dikkatle izlemektedirler. Birleşik Haziran Hareketi, bu geniş kesimin HDP’ye yönelmesini engellemek için kurulmuş bir benttir.

Eğer bu kesimde bir kayma başlarsa, BHH da bu kaymayı daha geri bir noktada tutabilmek için; etkisini yitirmemek için, HDP’ye oy verilmesini isteyebilir veya HDP ile ittifak yapabilir.

Ama işlevini görüp kaymayı engelleyebildiği sürece, HDP’ye karşı duracak ve seçimlerde fiilen oyları CHP’ye verecek veya en azından HDP’ye oy verilmesini istemeyecek ve HDP yüzde onu aşamazsa, HDP’yi Erdoğan’la gizli işbirliği vs. yapmakla suçlayacaklardır. Kendi suçlarını HDP’ye atacaklardır.

Bunun çok acımasız bir yargı mı olduğu söyleniyor?

Bunu yalanlamanın ve bu yargının geçersizliğini göstermenin, bu satırları yazanı mahcup etmenin bir tek yolu var: İster Haziran Hareketi olarak, ister kimi bileşenleri bağımsız olarak, HDP’ye hiçbir karşılık istemeden ve pazarlık yapmadan oy verilmesini istesinler.

Utandırsınlar, mahcup etsinler bu satırların yazarını.

Çünkü biz utanır ve mahcup olursak Türkiye’deki demokrasi mücadelesi kazanacaktır.

Biz kaybedelim yeter ki Demokrasi mücadelesi kazasın. Demokrasi Mücadelesi kazanınca biz de kaybettiğimizden çok daha fazlasını kazanacağız.”

“Birleşik Haziran Hareketi”nin “7 Haziran 2015 Seçimleri’ne yönelik tutumuna” ilişkin açıklama nihayet yayınlandı. Bizi mahcup etmediler. Gerçekten mahcup olmayı istiyorduk.

Ama hakkını verelim ki mahcup etmedi. Ama Türkiye’deki demokrasi mücadelesi ciddi bir yara aldı. Oylar nedeniyle değil. HDP zaten yüzde onu aşacak, ama duruşlar nedeniyle.

*

“Herşeyi ve Hiçbirşeyi Konuşmak”

“Birleşik Haziren Hareketi’nin 7 Haziran Genel seçimlerine Yönelik kamuoyuna Duyurusu” başlıklı metin siyasi literatüre, bir konu hakkında konuşacağını söyleyip de o konuda bir araba laf edip hiçbir şey söylememenin bir şahikası, bir klasik bir örneği olarak geçecektir muhtemelen.

Seçim nedir son duruşmada? Oy verme işlemidir. Var olan alternatiflerden birini destekleme veya desteklememedir.

“Seçimi boykot ediyoruz” denebilir.

Yanlış veya doğru bu açık ve anlaşılabilir bir tavırdır.

“HDP seçimlere parti olarak girmesin, kendini feda etsin. Türkiyelileşme gibi ütopyaların peşinden koşmasın; koşuyorsa bile bu durumda ertelesin. Kürdistan’da bireysel adaylarla katılsın; Kürdistan dışında da Kürtlere düşman çok güçlü ulusalcı bir damarın bulunduğu CHP’ye oy verilmesini istesin” denebilir.

Yanlış veya doğru bu açık ve anlaşılabilir bir tavırdır.

Ama BHH’nin tavrı ne açıktır ne de anlaşılabilir.

HDP seçime parti olarak girmeye karar vermiş. Son seçimde aldığı oya bakılırsa, binde beş bir artış yüzde onu aşmaya yetiyor. Birleşik Haziran Hareketi’nin de etkileyebileceği oy aşağı yukarı bu kadar. Yani BHH’nin HDP’ye oy verilmesini istemesi veya istememesi, HDP’nin yüzde on barajını aşmasında, dolayısıyla AKP’nin ve Erdoğan’ın başkanlık sistemine geçme ve bugünkünden bile daha da karşı devrimci ve anti demokratik bir anayasa yapmasını engellemede böylesine kritik bir öneme sahipken, bir araba laf edip de, “HDP’ye oy verin, yüzde on barajını aşmasına yardımcı olun; HDP’yi desteklemiyorsanız bile ona oy vererek AKP’ye karşı onlarca milletvekili çıkarın, çünkü CHP’yi vereceğiniz yüzde bir oy AKP karşıtı vekillerin sayısında bir önemli değişikliğe yol açmaz ama HDP’ye vereceğiniz yüzde bir oy 50 ile 100 arası AKP karşı vekilin Meclise girmesine yol açar ve AKP’nin mutlak iktidar olmasına engel olur” demeden sözü bağlamak, fiilen AKP’ye hizmet etmektir.

Geçen yazımızda Haziran Hareketi’nin CHP’den HDP’ye bir kayışa baraj olmak üzere kurulduğunu yazmıştık. Yanılmışız. Haziran Hareketi, nesnel olarak bu tavrıyla, AKP’nin Anayasayı değiştirecek çoğunluğu sağlamasının bir aracıdır.

Çünkü CHP’ye verilecek oylar HDP’nin barajın altında kalmasına yol açabilir ve AKP’nin köpeksiz köyde değneksiz gezmesinin yolunu açar.

Kendine Komünist, Sosyalist vs. diyenlere, Tarih, hayatlarında ilk kez, kendi güçleriyle hiç de orantılı olmayan bir fırsat sunmuştu demokrasi mücadelesinin kaderini belirlemek bakımından. Onlar bu istisnai olanağı bile değerlendirme yeteneğinde olmadıklarını, kalenin ağzında bomboş durumda ayaklarına gelen topu avuta atmakta mahir olduklarını gösterdiler.

Fransızların “her şeyi ve hiçbir şeyi konuşmak” diye bir sözü vardır. Bir araba laf edip de hiçbir şey söylememenin, “zülfü yâre dokunma”manın en klasik örneklerinden birini sundular.

Peki, neden böyle?

*

“İleriye Kaçmak”

Aslında Haziran Hareketi’nin ağababalarının gönlü ve gözü CHP’dedir. Ne yapıp edip Kürt Özgürlük Hareketi veya HDP ile yan yana görünmemek onların son yirmi yıldaki temel çizgisi olmuştur.

Ama bu somut durumda açıktan CHP dedikleri takdirde, parçalanırlar; herkesin alay konusu olurlar; tabanlarından tepki toplarlar. Çünkü Haziran Hareketi saflarındaki örgütlerden birçok insan da, hatta bazı küçük örgütler de açıkça HDP’ye oy vereceğini söylemektedir. Yukarıdaki gibi açık bir tavır, Bunlar üzerindeki politik ve ideolojik etkinin son bulması, safların netleşmesi anlamına gelir. Böyle durumlarda bir araba laf edip hiçbir somut öneride bulunmamak biricik yoldur. Tabii bunu örtecek bir biçim de gerekir. Bu da “ileriye kaçma” taktiğiyle birlikte kullanılırsa etkili olur.

Sadece geriye kaçılmaz bir de ileriye kaçma vardır.

Seçimlere ilişkin somut ve net bir şey söylemiyorsan, bunu gizlemenin yolu, kitlelerin mücadelesinden, seçimlerin önemsizliğinden veya bunun tek yol olmadığından bol bol söz edip, aslında günün acil ve somut görevlerinden kaçtığını gizleyebilir; politik olarak henüz olgunlaşmamış nice insanı yanıltabilirsin.

Haziran Hareketinin seçimlere ilişkin bildirisinin işlevi budur.

1570910cookie-checkHaziran Hareketi Mahcup Etmedi

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.