CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün kaçırarak kamuoyunda infial yaratan PKK’nın hedefinde bu kez AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ve Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten’in olduğu ortaya çıktı.
Akşam gazetesinin haberine göre, Bahoz Erdal kod adlı PKK’lı terörist Fehman Hüseyin’in ‘Eylemleriniz zayıf. Eylem yapmadan geleni cezalandırırım’ talimatı üzerine PKK, AK Parti’nin iki önemli ismini hedefine aldı. İstihbarat birimlerinin 81 ilin valiliklerine ve emniyet müdürlerine geçtiği bilgiye göre PKK, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik ile Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten’i kaçırma planı yaptı. Bu bilgi Çelik ve İçten ile paylaşılarak çevrelerindeki güvenlik önlemleri arttırıldı.
Güvenlik birimlerinin kendisini 15 gün önce uyardığını belirterek olayı doğrulayan AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten şöyle konuştu: ‘Gece-gündüz seçim varmış gibi bölgemde çalışıyorum. PKK-KCK bundan çok rahatsız. PKK bana, ‘Daha öncekiler nasıl yaptıysa sen de öyle çalış’ mesajı yolladı. Ben de onlara, ‘Bedeli neyse öderim, hizmete devam edeceğim’ dedim. Kapı, kapı geziyoruz. BDP çalışmalarımıza yetişemiyor. Böyle olunca terör örgütü devreye giriyor tabii. Önceleri koruma istememiştim. Ama bu son gelen istihbarat çok ciddi. Tedbir almakta fayda var. Yanımdaki dostlarımı da tehlikeye atamam. Onların da can güvenliği önemli. Bu yüzden koruma alacağız.’
Diyarbakır Milletvekili İçten, PKK’nın kendisini AK Partili olduğu için hedef almadığını da sözlerine ekleyerek ‘Ev, ev, sokak, sokak gezerek PKK’nın terör örgütü olduğunu, masumları katlettiğini anlatıyorum. Bu PKK’nın işine gelir mi?’ dedi.
‘İNCE’Yİ KINIYORUM’
Cuma İçten, CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce, Başbakan Erdoğan’a ‘Dağdakiler benim canım ciğerim diyen AKP’li milletvekili kim’ diye sormasıyla ilgili olarak da ‘Ben PKK’nın 15-16 yaşındaki çocukları ailelerinden zorla aldığını, onların canım, ciğerim olduğunu belirterek kurtarmamız gerektiğini söyledim. İnce’nin bu açıklamaları PKK’nın hesabına gelmiştir. İnce’yi kınıyorum. Bir yerlerini cımbızlamayıp, konuşmanın tamamını alsa ne demek istediğimi anlayacaktı.’
