Her şeyden bir şey kalır geride..

Orada o yalnız bahçede…
o pastel mavilerin
bir tablo gibi uzandığı vakitlerde
tahta masanın üzerinde gönderilmemiş bir mektup vardır.
kağıtların bir kokusu yok
o mektuba o kokuyu sen vereceksin..
kelimelerin altında yatan sırrı bulmak için
pusulaya ihtiyaç duyurmayan
bir şey kalır…

Hayat; görkemli bir serüvendir gözlerinde
bütün denizleri içmiş gibi bakar…
‘bırak başımı koyayım’ yalnızlığı
huysuzca batan güneştir kadife koltuğa..
karlı kış akşamlarında yastığın altına
dertop ettiğin küçücük umut..
kalır…
kavuşma isteğiyle yanıp tutuştuğun
ve sıcaklığını bir daha asla öyle bulamayacağını bildiğin çocukluğun
kalır…
sisli puslu gecelerin konyak kokulu gölgesinde
bir üşümek kalır…

sen gibi bir ilk yaz güneşi
sen gibi çoğalan kızıl nar
sen gibi coşan çocuk
sen gibi kaçan bir sapak
kalır…
başını okşayan el kalır
gözlerini kamaştıran ay kalır
doğduğun tarih değil kendini bulduğun an kalır
bir şey kalır…
orada o kuytuda, yürek denen mıh kuyusunda
bir başka bir başka bir başka şeyler değil
bir başka şeylerle aranıp gezilmiş yorulunmuş çarşı pazar sevdaları değil
her şeyin tek bir şeyle değiş tokuş edilebileceği değerde yoğun derin ve

ağır bir şey kalır…
çekmeceyi her araladığında
burnunun direğini sızlatan o mektup kokusu kalır..
öyle büyük mabettir ki yalnızlığımız
bizi acıtan anılarımız değil
şimdiyi yaşama korkaklığımızdır.

Göğün ortasında bir bulut
o buluttan düşemeyen tek bir damla
ve toprağın altında
açmaya gücü yetmemiş bir tohum kalır..

seven bir kadının göğsü
uzun bir iç geçirmeyle sarsıldığında,

pencerenin pervazında çok üşümüş bir kuşun
ürpertisi kalır…
hasrete bunca direnen
inadımız değil kırılgan sevdamızdır…

[email protected]

1605300cookie-checkHer şeyden bir şey kalır geride..

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.