Her şeyle kavgalı olanlar

Herkesle ve her şeyle kavga halinde olan birinin huzurundan veya sükunetinden bahsetmek mümkün olur mu?

Bunu toplumun fertleri için düşündüğünüzde, kavgadan vakit bulup çözüm üretecek kimse bulunabilir mi?

Birbirleriyle bir şekilde kavgalı olan fertlerden kurulu bir toplum düşünün, orada hangi olumlu ve güzel şeylerden bahsedilebilir ki?

Zengin diliyle kavgalı olan ve birkaç yüz kelimeyle konuşmakta ısrar eden ve en acıklısı bunu çağdaşlık sanan aydın etiketliler. Zengin tarihi geçmişinden gelen dilini terk ederek zoraki kelime üretmeye çalışanlar.

Ya tarihiyle öğünmesi gerekirken, onu yok farz edenler, geçmişi ve geleceği arasındaki köprüyü yıkmaya çalışanlar. Birkaç yüz yıllık tarihlerini anlata anlata bitiremeyen ülkeleri duyunca da ne diyeceğini şaşırıp ortada kalanlar.

Peki, milletiyle kavgalı olanları duydunuz mu? Duymadıysanız veya merak ediyorsanız biraz televizyonlara, biraz gazetelere bakmanız yeterli olabilir. Millete kendi dogmalarını dayatanları görecek ve duyacaksınız. Direnenlere karşı verilen kavgayı da göreceksiniz.

Allah korusun, diniyle çatışmalı olmak mümkün mü demeyin. Maalesef onlardan da çokça var. En ilginç olanı da, kendi dininden olanlara göstermediği hoş görüyü, başka dinden olanlara göstermeye çalışmak. İnsan anlamakta zorlanıyor; acaba bu kişiler dinlere mi karşı, İslam’a mı? İşin içinden çıkabilenlere aşk olsun.

Böyle bir toplumda elbette herkes bir diğeriyle kavgalı olacak. Bundan kaçınmak mümkün olmuyor. Çünkü, ortada çimento görevi yapabilecek bir değer bırakılmıyor. Öte yandan, ilmin hakem olmasına da fırsat verilmiyor. Çünkü, bazılarının doğruları, tarih, dil, din, millet ve ilim gerçekleriyle uyuşmuyor.

En kötüsü de nedir biliyor musunuz? Bu gibi kişilerin kendileriyle bile kavgalı olmalarıdır. Bizatihi kendileriyle barışık olamıyorlar. Kendisiyle küskün olmak nedir diye merak ediyorsanız, etrafınıza biraz daha dikkatli bakmalısınız.

Bu arada, kavga etmek istemeyenler de makbul sayılmamaktadır. Onlara da, korkar ve pısırık gözüyle bakılıyor. Mesela, kendi tuttuğu takımın yanlışlarını dile getirene bile iyi gözle bakılmıyor. Ne biçim taraftarsın diye yeriliyor.

Çare; küskün ya da kavgalı olduğumuz değerlerimizle barışmaktır. En azından küskünlük ve kavga sebebimizi tekrar yeniden gözden geçirmektir.

Biliyorsunuz; bizde uzun süreli küskün kalmak ayıp sayılıyor.
Haydi, barış yemeğine.

757460cookie-checkHer şeyle kavgalı olanlar

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.