Çatışmalarda çoğu sivil 1000’den fazla Lübnanlı ve 43 İsrailli sivil ölmüştü.
Hizbullah İsrail’e karşı büyük bir zafer kazandığını savunuyor. Grup bugün Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta büyük bir miting düzenlemeyi planlıyor.
Bölgedeki çoğu gözlemci ise yeni çatışmaların hatta bir savaşın fazla uzak olmadığı görüşünde.
Hizbullah savaşçıları geçen yaz sınırı geçip iki İsrail askerini kaçırdığında, İsrail’in yanıtı Lübnan’ı bir aydan uzun süre bombalamak ve ülkeyi işgal etmek olmuştu.
Ancak askeri üstünlüğüne karşın, İsrail son derece organize bir grup olan Hizbullah’ı ezemedi.
Bu da Hizbullah’ın zafer ilan etmesine izin verdi.
Lübnan birliklerinin ülkenin güneyine konuşlanması ve Birleşmiş Milletler barışgücünün güçlendirilmesi, bölgede göreceli bir barış ortamı sağlanmasına yardımcı oldu.
Kalıcı bir ateşkes üzerinde anlaşma sağlanamadığı düşünülürse, çatışmalar her an yeniden alevlenebilir.
İki İsrail askeri hala Hizbullah’ın elinde. Lübnan da, derin bir siyasi krizin eşiğinde. Ki bunda Hizbullah’ın da sorumluluğu var.
Hizbullah, silahsızlanmayı reddediyor, İsrail’in hala bazı Lübnan topraklarını işgal ettiğini vurguluyor.
Grup ayrıca açıkça, yeni bir savaşa hazırlandığını söylüyor.
Öte yandan Amerika Birleşik Devletleri, Lübnan’daki Filistin mülteci kampı Nahr El Bared’de Lübnan askerleriyle çatışan Fethülislam örgütünü, terör örgütleri listesine aldı. Amerikan Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında, Fethülislam’ın, Lübnanlıların ve bölgenin güvenliğini tehdit ettiği belirtildi.
Fethülislam, Şakir el Abssi adlı Eriha doğumlu bir Filistinli tarafından yönetiliyor.
Yaklaşık iki buçuk aydır Lübnan ordusuyla çatışan örgütün, El Kaide’yle ilişkisi olduğu sanılıyor. Çatışmalarda sivil ve asker 200’den fazla kişi öldü. Kaç militanın öldüğüyse bilinmiyor. – BBC
