Ali KALAY/LONDRA – AK Parti’nin -şimdilik- alternatifi olmadığından dolayı, yeni bir seçim yapılsa tekrar iktidara geleceğini söyleyen Bekaroğlu, hükümeti sıkıntılı günler beklediğini söyledi.
Hükümetin AB ilgili bir çıkışı yaptığını ve 17 Aralık’a kadar olumlu adımlar attığını belirten Bekaroğlu, “17 Aralık’tan sonra bir yorgunluk belirtisi çıktı. Daha doğrusu 17 Aralık’ta verilenlerle alınanlar dengelemedi. Yani Türkiye, gün aldı, müzakere tarihi aldı ama çok tavizler verdi gibi söylemler, hükümeti biraz boşluğa düşürdü. Bir bocalama oldu. Tabii uluslararası ilişkilerde de, ABD’ye öteden beri bağımlı olduğu için hükümet bu konuda da kırılgandı. ABD, hükümetten Suriye, İran ve İncirlik’le ilgili çok ağır şeyler istiyor; hükümet de bu gibi konularda zorlanıyor, zorlanınca da hükümet aleyhine birçok şey yazılıp çiziliyor. Tayyip Erdoğan’ın ve hükümetin şekli bozuldu” diye konuştu.
Kriz olmadığı dönemlerde hükümetin “gayet iyi çalışıyor” izlenimi verdiğini ancak krizler ortaya çıkınca, bocalayıp krizleri aşamadığını ifade eden Mehmet Bekaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ak Parti hükümeti, doğrusunu söylemek gerekirse krizleri yönetemiyor. Ak Parti, nasıl bir parti olduğu çok belli bir parti değil; işte böyle krizlerde Ak Parti’nin başarısı belli olacaktı. Bu parti böyle krizleri yönetebiliyorsa partileşecek, yönetemiyorsa konjektörel bir şey olacaktı. Bana sorarsanız şu anda yönetemiyor”.
Özelikle son zamanlar ortaya çıkan tabloya bakıldığında Ak Parti’nin başarılı gözükmediğini ve Tayyip Erdoğan’ın çok kişisel tepkiler vermeye başladığını belirten Bekaroğlu, “Bunlar, hep başarısızlığın ve paniklemenin belirtileri olarak görülüyor” dedi.
“HÜKÜMET HIRPALANINCA TÜRKİYE DE HIRPALANIYOR”
Hükümetin çok fazla bir şey yapmadığını ve Türkiye’de ciddi ekonomik sorunların bulunduğunu kaydeden Bekaroğlu, konuyla ilgili şu açıklamaları yaptı:
“Türkiye’de büyük kitleler, sıkıntı içinde. ‘Durum düzeldi, enflasyon düştü’ deniliyor ama vatandaşın cebine hiçbir şey girmediğinden dolayı, artık hükümetin uyguladığı bu politikalara destek verilmiyor. Bu da, hükümetin güvenini kaybettiği anlamına geliyor. Bu hükümet kendine özgün bir politika ortaya koymadı.
Ekonomide mevcut, Kemal Derviş ve IMF’nin başlattığı programı uyguluyor. Hak özgürlükler ve siyaset konularında da devam eden Avrupa sürecinin gerekliklerini yapıyor, orada da bir şey yok. Uluslararası ilişkilerde bir şeyler yapmaya çalıştı.
ABD’ye endeksli politikaların dışında komşularla özel ilişkiler kurmaya başladı. Ancak orada da Amerika ile çatıştı. Dolayısıyla hükümet çok sıkıntılı gözüküyor; tabii bu sıkıntı hükümet meselesi değil, hükümetin hırpalanması Türkiye’nin de hırpalanması anlamına geliyor.”
“AK PARTİ YENİDEN İKTİDAR OLUR”
Türkiye’de AK Parti’ye alternatif bir parti olmadığından dolayı yeniden bir seçim yapılsa Ak Parti’nin tekrar iktidara geleceğini savunan Bekaroğlu, CHP ve Deniz Baykal’ı da yeterince muhalefet yapmamakla suçladı.
Vatandaşın önünde AK Parti’den başka fazla bir seçeneğin olmadığına işaret eden Bekaroğlu, “Türkiye’de siyasetin birkaç alanı var; demokratikleşme, siyaset ve uluslararası ilişkiler. Bu konuda CHP, AK Parti’den farklı olarak hiçbir şey ortaya koymadı. Dolayasıyla bir alternatif yok. Merkez sağın argümanlarının üzerine zaten AK Parti oturmuş. Türkiye’de derli toplu bir muhalefet ortada yok” dedi.
“HÜKÜMET BAYRAK OLAYINDA SINIFTA KALDI”
Mersin’de yaşanan bayrak olayına da değinen Bekaroğlu, “Her Nevruz’da bu tip konular olur. Böyle bir şey bekleniyordu zaten. Bekleyen statüko zaten vardı. Milliyetçi, ulusal bir refleks görünmeye başlamıştı. İki çocuk yaptı, yapmadı bir tarafa; hemen olayın ardından Genelkurmay’ın açıklamasıyla beklenen bir şey patlak verdi” diye konuştu.
AK Parti hükümetinin diğer krizlerde olduğu gibi bayrak krizinde de gerekeni yapmadığını ve yangına benzinle gittiğine işaret eden Bekaroğlu, “Hükümetin, Genelkurmay’ın açıklamasından sonra halka, ‘Her şey kontrol altındadır, gereği yapılıyor, fazla abartmaya gerek yok’ açıklamasını yapması gerekiyordu. Öyle bir şey yapamadı, hatta yangına benzinle gitmeye başladı” dedi.
Bekaroğlu son olarak, hükümetin en önemli zaaflarından birinin de Kürt politikası olduğunu, bu konuda AK Parti’nin değişimci olarak gözüktüğünü ama Kürt meselesinde bütünüyle devlet refleksleriyle örtüştügünü sözlerine ekledi.
