Bugüne kadar KKTC Hükümetinin ekonomik reform paketi başta olmak üzere attığı cesur adımları hararetle desteklediğimizi, Hükümete karşı haksız tepkileri eleştirdiğimizi, Çözümcü tayfanın mantıksız ve tutarsız muhalefetini yargıladığımızı bütün okuyucularımız iyi bilirler. Buna karşın, Hükümetin yanlış iler yapması durumunda bunu da en ağır biçimde eleştireceğimizi de defalarca ifade ettim. Gün geldi, Hükümeti eleştirmeyi gerektirecek ciddi bir olayla karşı karşıya geldik.
Başbakan İrsen Küçük, “Emin adımlarla gelişme ve istikrar” ismini verdiği bir basın toplantısı düzenledi ve hükümetin geçmişi ve gelecek projeksiyonunu ortaya koydu. Bu tür basın toplantıları çok gerekli ve yararlı olduğu gibi, bu toplantılarda ağızdan çıkacak bir lafın hükümetin geçmişi ve geleceğini bağladığını da unutmamak gerekir.
Başbakan İrsen Küçük, basın toplantısında, nüfusla ilgili bir soru üzerine, ülkede kalabalık bir insan varlığı bulunduğunun doğru olduğunu, okullarda ek sınıflara ve ek öğretmenlere ihtiyaç duyulduğunu, ülkede yaşayanların sayısıyla ilgili farklı rakamlar bulunduğunu ve kaçakların olduğunu inkar edemeyeceklerini belirtmiş ve gelecekle ilgili plan ve program yapabilmek için tam sayının bilinmesinin önemli olduğunu vurgulamış.
Başbakan İrsen Küçük’ün bu “tuzak” soruya iyiniyetle yanıt verdiğini tahmin ediyorum. Ancak, iyiniyetle bile yanıt verilse, bazı medya organlarının basın toplantısında söylenenleri bir yana bırakıp bu konuyu çarpıtarak manşet yaptıklarını gördük. “Mal bulmuş mağribi” gibi bu konuyu manşete çekerek basın toplantısının anlamı ve önemini oratdan kaldıran basın kuruluşlarının samimiyetinden şüphe ediyorum.
Hükümet, ekonomik programını uygulamak, ülkede ekonomik ve siyasi istikrarı sağlamak, ağır ve birikmiş sorunları çözmek ve gerekli önlemleri almak için ülkenin gerçek nüfusunu bilmediğini itiraf ediyorsa, ÇOK YANLIŞ BİR İŞ YAPIYOR demektir. Neden ?
Öncelikle, bu ülkede gerçek nüfusu bilmesi gerekenler ve kaçakları önlemesi gerekenler BİZLER değiliz. Bu konuda Hükümetin bir eksiği varsa, bu eksiği giderme olanaklarına da sahiptir. Bu ülkeyi bizler mi yönetiyoruz ki, nüfusun bilinmediği konusunda bizlere şikayette bulunuluyor. Türkiye ve KKTC düşmanı bazı Öğretmen sendikalarının söylemini kullanan Başbakan İrsen Küçük, bu soruya verdiği yanıtta büyük bir tuzağa düşmüştür.
Şimdi hükümete soruyorum : Aşağıdaki sorunları çözmek için ülkenin gerçek nüfusunu bilmenize gerek var mıdır?
• Geçmiş hükümet döneminde yapılan yolsuzlukların hesabını vermek
• Yabancı ülkelerin ve istihbarat örgütlerinin maaşa bağladığı KKTC düşmanları konusunda gerekli önlemleri almak
• Ülkeyi kargaşa ve kaos ortamına düşüren “Anarşist Sendikacılık” konusunda gerekli yasal düzenlemeleri yapmak
• KKTC’nin tanıtılması ve güçlendirilmesi konusunda Cumhurbaşkanı ile uyumlu bir şekilde etkin olarak çalışmak
• Geçmiş hükümetin kritik noktalara yerleştirdiği militanlarını görmezden geldiği gibi, Cumhurbaşkanlığı gibi bazı devlet makamlarına hala Çözümcü ve KKTC düşmanı isimlerin yerleştirilmesini önlemek
• Cumhurbaşkanlığı makamında müzakerelerin yürütüldüğü en önemli danışma organlarında başka ülke vatandaşlarının görev almasına engel olmak
• Genç üniversite mezunlarının işsizler ordusu konusunda gerekli önlemleri almak
• Hayat pahalılığını bir an önce düşürmek
• Ülkede kaçak emek gücü ve vatandaş olmayanlar varsa, buna engel olmak
Hükümet, yukarıda birkaç başlığını sıraladığım konularda birşeyler yapmak istedi de bu ülkedeki nüfus fazlalığı mı buna engel oldu?
Başbakan İrsen Küçük’ün ülkede kontrol edilemeyen bir nüfus olduğu itirafı ile KKTC düşmanı bazı sendikalara göz kırpma gibi tavrı varsa, safını belli etmelidir ki, bizler de boşuna kendiklerine destek olmayalım, yeni hayal kırıklıklarına uğramayalım.
