Yukarıdaki soruyu bana İhlaszede bir tanıdığım sordu;”Medyanın içindesin, bilirsin, İhlas Finans’tan parasını alan bir kişi tanıyor musun, bu tarz bir habere rast geldin mi?” Doğrusunu isterseniz bu soruya cevap veremedim. Konu o kadar eskilerde kaldı ve unutuldu ki, değil medya, kimse İhlaszedeleri hatırlamıyor bile… Benim bu konu hakkında en son hatırladığım, AKP’nin iktidara gelişinin ilk günlerinde, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın İhlaszedeleri “Paranızı yatırırken bana mı sordunuz” diyerek azarladığıydı.
İhlas Finans olayı unutuldu ama, bence bu olay Türkiye’de yaşanmış gerçek bir felakettir ve unutulmaması gerekmektedir. İhlaszedelerin çoğu dini inançları gereği tasarruflarını bu kuruma yatırmış, bir anlamda dini propaganda aracı olarak kullanan insanların kurbanı olmuştur. Kar zarar ortaklığı söyleminin nedense zarar eden tarafı olmuşladır.
Türkiye’de birçok bankanın batışına tanık olduk. Birçok bankazede ve bankerzedeler tanıdık. Ama İhlas Finans mudilerine gösterilen kayıtsızlığın bir benzerini daha önce hiç görmedik. Göz göre göre unutulmaya mahkum edildiler.
Hepinizin bildiği gibi, ülkemizde bankalar battığında vatandaşın parası devlet tarafından garanti altına alınır. Vatandaşlar paralarını son kuruşuna kadar devletten alırlar. Oysa İhlas Finans’ta böyle olmadı. Devlet İhlas Finans’a paralarını yatıranları güvencesi altına almadı.
Aslında İhlas Finans’a para yatıranlar, tasarruflarını faizsiz bir kuruluşa yatırmanın vicdani rahatıyla güvence arayışında da olmadı. Allah’tan korkan bir insan olarak gördükleri Enver Ören’e itimat ettiler. Şimdi çaresizler ve yapabildikleri tek şey ödeme gününün kendilerine gelmesini beklemek…
İhlas Finans batınca hükümet yeni bir kanun çıkarmıştı. Böylece özel finans kurumlarına para yatıranları koruyacak güvence fonu kurulmuştu. Ancak İhlas Finans geçici bir madde ile bu güvence fonundan yararlandırılmadı.
Hatrıladığıma göre BDDK, 2001 yılında yükümlülüklerini yerine getiremediği gerekçesiyle İhlas Finans’ın faaliyetini durdurmuştu. O gün 219 bin kişi olan İhlas Finans mudilerinin toplam alacağı 1 milyar doların üzerindeydi.
Ekonomik krizi ödemelerinin önünde engel olarak gösteren İhlas grubu, mudilerine uzun vadeli bir ödeme planı sundu. Beş yıl içinde ödemesini bitireceğini taahhüt etti ama görünen o ki, bu gerçekleşmedi. Aradan beş yıl geçmesine karşın
ödemeler tamamlanmadı.
Peki İhlas Finans mudilerine olan borcunu neden ödemiyor? Ya da aradan yıllar geçmesine rağmen bugüne kadar ne kadarını ödedi? Bu soruların cevabını bilen var mı acaba?
Bu soruların en doğru cevabını İhlas Finans mudilerine ödeme yapan kurul bilir herhalde. Onlar da bugüne kadar 456 milyon dolarlık bir ödeme yaptıklarını ve aralık 2005’te yapılan ödeme sonunda borçlu oldukları mudi sayısının 88 bine düştüğünü söylüyor.
Ben de diyorum ki, ödemesi yapılan mudiden biri çıksın ve “biz paralarımızı aldık” desin. Böylece yıllardır ödeme yapılacak günü sabırsızlıkla bekleyen diğer mudilerin gönlüne biraz su serpilsin.
*Yazarın diğer çalışmaları için www.birsenaltiner.com
