Geç kalmış bir yazı – Bana etnik kökenini söyle sana kim olduğunu söyleyem..
Aslında tam olarak izleyemedim başbakanlık raporu ile ilgili gelişmeleri. Yurtdışında olmamdan dolayi sanirim. Kimler kimlere kaç kere saldırdı kaç kez rapor yırtıldı .
Raporu yazanlar kimler tarafından “tokat manyağı” yapılmakla tehdit edildi kaçırdım doğrusu.
Nedir olay, ‘Türkiyeli olmak’ yada ‘ Türk olmak’ la ilgiliydi sanırım.
Bu yaşdan, bu saattan sonra bizlere buralarda sorulduğunda , hani bir Europalı kalkıpta, “Memleket nere hemşerim?..” dediğinde “Turkiyeliyim gardaş!..” mı diyeceğiz.
O da, Peki neresinden ?.. derse..
Köylüklerinden!…
Haaaa!..tamam sen etniksiiin!..peki hanki etnik köken?..diye soracak ve muhabbet dallanıp budaklanacak.
Vallaa aslım Erzurumlu amma bizimkiler sonra gele gele Sinop’a yerleşmişler.
Peki Avrupalınin kafası karışmayacakmı.
Ulaaa Erzurum hemi!?, sonra da Sinop!?.. uzun uzun haritaya bakıp benim etnik kökenimi çıkarmaya çalışacak adamcağız.
Hele birde, anam bir yerden, babam başka bir yerden dersem iyice bunalacak eloğlu.
Yana yakıla bana etnik bir köken bulmaya çalişacak.
Hele kız kardaşlarım vede erkek kardaşlarım farklı şehirlerden evlendiler, bizim yeğenlerde karıştı gitti dersem noolacak?..
Bütün bu kargaşaya fırsat vermemek için bir etnik köken uydurup söylemek en doğrusu da olabilir.
Belki, Türkiyeliyim hemşerim amma etnik köken olaraktan da Laz uşağuyum.
Burada Avrupalı bir derece rahatlayıp dili çözülecek ve allem edip kallem edip zamaninda Lazlara ne zulümler edildiğini senden duymak , dinlemek icin can atacaktır.
Peki Turkiye içinde nasıl olacak mevzuu ?..
Hani, “Gardaşım sen nerelisin?..” deniyor ya bizde. Artık, “selaminaleyküm gardaş etnik kökenin nere?..” (cümle düşük değil bizimkiler mutlaka böyle sorar , kombinasyon meselesi) diyemi sorulacak artık.
Seyret muhabbeti artık. Bak ondan sonra ne etnik kökenler varmış da habarımız olmamış göreceksiniz. Ve de yılmadan usanmadan bizim millet birbirine nerelerden gelip nerelere gittiğini destan gibi anlatmaya başlayacaktır. Muhtemelen artık isim filanda kullanmayıp, herkes birbirine etnik kökeni ile seslenecektir.
Alooo! “Çerkez” dayı n´aaber nerelerdesin?!.. Oooo!.. “Arnavut asıllım” noolsun yav yuvarlanıp gidiyoz!.. gibi..
Ya da bunların hiç biri olmayip Anadolu insanı bütün bu olup bitenleri uzaktan izleyip bildiği gibi davranacaktır. Tabii, AB isteği ile etnik köken belirtmek “zorunlu” hale getirilmezse.
Eee! bu durumda da doğal olarak belli bazı sorunlar yaşanacaktır. Örneğin, vatandaş devlet dairesine gittiğinde memur isim , soyad ,doğum tarihi vb. sorulardan sonra,
Etnik koken?.. diye gayet sert bir soru da sorabilecektir. Bu durumda vatandaş hala, “o ney la hemşerim?..” derse!.. Görevli memur, ” gonuşma, gonuşmaaaa! yanliş oluyo !..git etnik kökenini öğrende gel. Koskoca adam olmuşsun hala etnik kökeninden haberin yok Allaaan adamı!..” diyebilecektir.
O vakit bizimkilerde ne yapıp edip, mutlaka etnik kökenlerini araştırıp birşeyler çıkarmaya çalışacaklardır. Sıkışınca da birşey uyduruvereceklerdir, işleri yapılsın, aksamasın diye. “Valla gardaşım yaz işte bişeyler ne bileyim anam şoralı babam buralı” gibi memurun inisiyatifine de bırakalabilecektir durumu.
Edilen küfürlerde etnik köken öne çıkacaktır , bir süre sonra etnik kökene karşı yapılan hakaretlerin cezası artırılacak sorun çözülmeye çalışılacaktır. Açılan davaların çoğunda vatandaş; “ etnik kökenime sövdü , kendime hakim olamadim sayin hakim!…diyebilecektir.
Vatandaşlar arası yaşanan diyaloglarda, ‘ Ya kardeşim sen bana kendini kalkıp falanca etnik kökenli diye tanıttın ama filanca asıllıymışsın, oldumu şimdi?!..” gibi muhabbetlere de rastlamak mumkun olacaktir.
Ve de hatta kendine bir etnik köken bulamayan toplumdan dışlanacak, “ Yav amaaan boş ver onu , o da adammı, daha etnik kökeni bile belli değil” denecek, ‘Etnik kokenim niye belli değil ulan yoksa ben piçmiyim!?..’ diye içip sağa sola sataşan mı dersin, depresyona girip intihar edenmi dersin bir sürü tatsız olay yaşanacaktır eminim.(aman Allah korusun)
Kamyon ve dolmuş yazıları değişip “ Etnik kökenimi beğenmediler” , “Etniksin dediler kız vermediler” gibi anlamlı, toplumu bilgilendiren yazılar da asılacaktır. Muziğimizde de belli bir yeri olacak Muslum baba , Orhan abi mutlaka konu ile ilgili bazı çalışmalar yapacaklardır.
Hatta ilerde dedeler, nineler torunlarını dizlerinin dibine oturtup “ Bakale guzu, biz eskiden birlik idik hepimizin adı aynıydı. Soğna oğrendik ki farklı farklı etnik kokenlerdenmişiiik!..” gibi hikayeler anlatacaklardır.
Birde nerden bulurlar bu raporu nasıl alırlar anlamış değilim valla !. Rapor nasıl habire sağda solda yırtılır hale geldi?..
Yani neredeyse her köşe başında, her fotokopici de ‘ Rapor geldi, yırtmak isteyenlere en son hali ile rapor geldiii! ‘ yazısı asılıda isteyen alabiliyormuş gibi millet alıp alıp yırtıyor.
Neyse uzatmayayım, bu raporu hazırlayan arkadaşlar şimdi kalkıp yeni bir iddiada bulunmasınlar ;Türkiyeli´ye madem Türk denmesi gerekiyor o zaman Malatyalı’ya da Malat, Konyalı’ya da Kon, Teşvikiyeli’ye, Teşvik denilsin diye. Olmaz demeyin sakın ne olur ne olmaz (valla bak).
