Hrant bir yurtseverdi

Hrant Dink’i Avrupa Parlamentosu milletvekili olarak tanıdım. O yıllarda pasaportu yoktu. Ermeni olduğu için değil. Solcu olduğu için.

Bir gün Daniel Cohn-Bendit’in eş başkanı olduğu AP-Türkiye Karma Parlamenter Komisyonu’nun İstanbul’da Çırağan’da yapılan toplantısında sivil toplum örgütlerini dinlemekteydik. Hrant Dink’de konuklar arasındaydı. Etkili bir konuşma yaptı. “Biz Ermeniler çektiğimiz acıları en iyi biz biliriz. Ancak sizlerin bizim acılarımızı ve bizi kullanmanıza karşıyız.” Dediğinde yanımda oturan o zaman sıradan bir milletvekili bugün ise grubunun başkanı olan bir Alman hristiyan demokrat bana “Ozan, bu adamı buraya MIT yollamış, herhalde…” yorumunu yapmıştı.

Bir başka gün Beşiktaş’da bir cafede o sıralarda haksız yere suçlanıp serbest kalmış bir arkadaşımızla tanışmıştık. Hrant’ın ona hiç unutmadığım bir ağabey tavsiyesi olmuştu. “Aman demişti dikkat et terörden medet uman bir grup sana fazla sahip çıkıyor. Oysa senin yerin şiddeti benimsemeyenlerin yanında.” O arkadaşım da sanırım bu sohbeti unutmamiştır.

Ardından Hrant’ a nihayet bir pasaport verdiler. O da Avrupa Parlamentosu’nun konuğu oldu. Fransa’daki güçlü Ermeni Lobisi’nin Hrant’ın yaptığı konuşmaya nasıl tepki gösterdiğini çok iyi hatırlıyorum. Hrant Dink Avrupa’da Türkiye’ye yaptırım uygulatmaya çalışanların karşısında en açık tavrı alan kişiydi.

Kahpece vurulmadan bir kaç ay önce bir grup Alman milletvekilinin konuğuydu. Beyoğlu’nda Goethe Cafe’de buluşmuştuk. Grup başkanı bir bayan milletvekili “Sayın Hrant, siz hiç merak etmeyin sokırım kavramını biz Türkiye’ye kabul ettirmek için elimizden geleni yapacağız” dediğinde Hrant kibarca onun sözünü kesti ve “Bu doğru bir yöntem olmaz. Eğer günün birinde Türkiye’de hepimiz bir soykırımdan söz edecek olursak bu bizim birbirimizi ikna etmemiz sayesinde olacaktır. Yukarıdan aşağıya zorla dikte edilen bir açıklamanın bu ülkeye faydası olmaz. Bu sorunu biz Ermeniler ve Türkler kardeşce çözmek zorundayız.” dediğinde Alman bayan milletvekili ilk dersini almaktaydı.

Bütün bunları Hrant niçin yapıyordu ? Türkiye’de birilerine yaranmak için mi ? Elbette hayır! Hrant Türkiye’yi, yani ülkesini çok seviyordu ve o ülkesinin insanlarına güveniyordu. Zor olanı başarmaya kararlıydı.

Kimsenin onun Ermeni olduğu için çektiklerini çekmesini istemiyordu. Ancak bunun sadece ve sadece konuşarak, diyalog ile gerşekleştirilebileceğine inancı sonsuzdu.
 
Hrant yurtsever ve cesur bir insandı.

Onun arkasından sinsice yaklaşıp, silahsız ve korumasız bir insanı haince vuranlar gibi korkak ya da  da onun katledilmesini “kahramanlık türküsü” olarak söylemeyi “milliyetçilik” sananlar gibi değildi.

Hrant ona “vatan haini” diyenlerin aksine Türkiye için yani ülkesi için can vermiş bir yurtseverdi.

1615850cookie-checkHrant bir yurtseverdi

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.