Yıllar önce Galatasaray'ın UEFA Kupası maçlarından birini seyretmek amacıyla o zamanlar Fenerbahçeli Mahmut arkadaşımızın Brüklse'deki ünlü sarı lacivert badanalı cafesinde toplanmıstık. Doğan Medya Grubu'nun ağır toplarından gazeteci işadamı Mehmet Ali Birand'da o gün bir çekim nedeniyle oradaydı. Hiç unutmuyorum, kendisine medya grubu olarak çoşkuyla destekledikleri AK Parti hakkında bir soru sorduğumda aldığım cevap iddialıydı: "Merak etmesin kimse, hele bizi AB'ye soksun sonra poposuna bir tekme atarız" demişti. Ben de bu denilene cevaben: "Kimin sonunda poposuna tekme yiyeceğini çok merak ediyorum" yanıtını vermiştim. Ve işte bugün Doğan Medya Grubu'nda o yıllarda Recep Tayyip Erdoğan'a övgüler düzen ve AK Parti'yi destekleyenler de dahil olmak üzere tüm yazarlar koro halinde TC Başbakanı ve partisi ile ilgili en sert yazıları yazıyor ve kendilerine "şantaj yapılmakta" olduğunu iddia ediyorlar. Hatta AB'den yardım da istiyorlar.
Nereden nereye değil mi?
Ancak beni başka bir konu ilgilendirmekte. Bu ay KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın eşi Oya Talat bir kez Almanya'nın Bremen Kenti'ne Yeşiller Partisi'nin konuğu olarak gitti. Burada UETD, Bayan Talat'ın onuruna bir yemek verdi. Oya Talat Alevi Akademisi'ni ve AABF üyesi Bremen Alevi Derneği'ni ziyaret etti. TC Hannover Başkonsolosu Oya Talat onuruna bir öğle yemeği verdi. Bu yemeğe çok sayıda Alman milletvekili, Bremen Eyalet Meclisi Başkanı, Eyalet Hükümeti Temsilcisi ve daha nice şahsiyet katıldı. Ardından çok sayıda izleyicinin katıldığı Bremen Eyalet Mecisi'nin salonunda yapılan bir toplantı oldu. Tüm saydığım etkinliklere diğer basın mensuplarının yanında en az bir bazen iki "Hürriyet Almanya" temsilcisi gazeteci katıldı ve sayısız fotoğraf çekti. Gariptir, Alman Medyası'nın da Oya Talat ile ilgili haberler sunmasına ve Bayan Talat'ın ziyaretinin diğer Almanya Türkçe Medyası'nda geniş yer bulmasına rağmen "Hürriyet Almanya" sayfalarında tek satır okumak mümkün olmadı. "Oya Talat'ın Bremen Gezisi "Hürriyet Almanya" tarafından sansürlendi mi?" sorusuna cevap ararken, Oya Talat bu hafta sonu AABF üyesi Alevi Kadınlar Birliği'nin konuğu olarak Köln'deydi.
Köln'de Türkiye-Ermenistan maçını, Fenerbahçeliler Derneği'nde izlerken diğer medya temsilcileri gibi Hürriyet muhabiri de oradaydı. Ertesi gün Oya Talat, Köln'de Alevi Kadınlar Birliği etkinliğinde çok takdir toplarken ve alkışlanırken Hürriyet muhabiri canla, başla çalışmaktaydı. İlginç ama gerçek: Oya Talat'ın Köln Ziyareti de diğer Almanya'daki Türkçe Medya'da geniş yer bulurken "Hürriyet'te (Almanya)" hala tek satır çıkmadı.
Acaba "Hürriyet Almanya'nın" yöneticilerinin KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer'in Kıbrıs Politikası ile bir sorunu var da bundan dolayı bir sansür mü söz konusu diye sormadan edemiyorum. Çünkü aklıma geldi. KKTC'deki iktidar partisi CTP temsilcileri ile Almanya'da bir ziyaret sırasında Mörfelden Walldorf'taki Hürriyet'e uğradığımızda o esnada bizi ağarlayan yönetici Kıbrıs konusunda düşüncelerini söylediğinde Kıbrıslı politikacılar duyduklarına şaşırmışlardı. Oldukça "statükocu" olan bakış açısının "Hürriyet Türkiye'nin" görüşü olmadığından emindiler. Şimdi de Oya Talat'ın gezilerine yönelik sansürün Türkiye'deki Hürriyet ile hiç bir ilişkisi olmadığından eminim. Ayrıca "Hürriyet Almanya'daki" gazetecilerin çoğu da dostum ve bu tarz bir sansürü onlardan beklemiyorum. Ancak iki ziyaretin tüm "haber olma değerine rağmen" bir satırla bile konu edilmemesi de garip değil mi?
Türkiye'de Recep Tayyip Erdoğan'ı "medyaya baskı yapmakla"
suçlayan bir grubun Almanya'daki temsilciliğinin Talat ismi söz konusu olduğunda "görmedim, duymadım" tavrı bence doğru değil. Dilerim ben abartıyor ve yanılıyorumdur!
