Hukuk mu, guguk mu?

Her kesim; kurumlar, kurullar, sivil toplum örgütleri, dernekler, cemiyetler aynı anda akıl tutulması yaşayabilir mi?
Bitmedi…
Türkiye Büyük Millet Meclisi…
Bakanlıklar…
Yüksek yargı…
Aynı anda, aynı zaman diliminde ve ayni mantıkla hareket edebilir mi?
Böyle bir şey varsa yandık demektir.
Tabii “varsa yandık” kanısı yerine, “ var ve yandık” demek daha doğru olacak gibi.
Tabloyu daha net görmek gerekirse “yargı”da gelinen nokta bizi hiç de umutlandırmıyor.
Aksine tüm enerjimizi alıyor ve bizi “takatsiz” bırakıyor.
Türkiye geçmişin bir kısmıyla, yani askeri vesayetle hesaplaşırken, hukuk alanından çok “kanun”larla fazla oynadı.
Aslında yanlış oynadı.

Polis “Yetkilerim içinde delil topladım. Sınırlarımı bilirim” diyor.
Savcı “Yasanın bana verdiği yetkileri kullandım, dışına taşmadım” diyor.
Hakim “ Yasalar ve içtihatları dikkate aldım, üstüne vicdanımı devreye soktum. Daha ne yapabilirdim” diyor.
Ama adalet iyi dağıtılmıyor.
Cumhurbaşkanı şikayetçi…TBMM Başkanı çaresiz. Başbakan dertli. Muhalefet mustarip. Halk iki ara bir dere vaziyetlerinde…
Aslında halkımız bu kez de meclisin ilerisinde.
Yani geri kalan meclis…
Yani TBMM.
Çünkü yasalar ya eksik, ya yanlış yoruma açık, ya da çağın ruhunu yakalamaktan uzak.
Cezaevleri lebalep…
Tutuklular neden tutuklandıklarını bilmiyorlar.
Hükümlüler Yüksek Yargı’nın yararını bekliyorlar.
Yasama şaşkın.
Yürütme çuvallamış durumda.
Yargı beklemede…
Çıkan yargı paketlerinin sayısını dahi unuttuk.
Hukuk nerde hukuk ?
Yoksa 50 yıl önce kullandığımız cümle hortladı mı 2013’de:
“Hukuk mu, guguk mu?” noktasına mı geldik yine?

1628700cookie-checkHukuk mu, guguk mu?

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.