ICAD 11 Ekim’de “Ortadoğu’dan Kolombiya’ya Bir İnsan Hakları İhlali Olarak Gözaltında Kayıplar ve Kaybetmelere Karşı Mücadele” konulu bir panel düzenledi.
İRAN’DAKİ KAYIPLAR
Eski bir politik tutsak olan İranlı Muhammed Hoşi, panelde yaptığı konuşmada, İran’da 1980’lerden beri yaşanan gözaltında kaybetmelerle ilgili bilgiler verdi.
1988 Haziran-Eylül’ü arasında 18 bin politik tutsağın katledildiği katliamından kurtulan az sayıda kişilerden birisi olduğunu belirten Hoşi, İran rejimi, muhaliflerini yok etmek amacıyla eski asker bozuntuları ve adli suçlulardan paramiliter çeteler oluşturduğunu anlattı.
Hoşi, şöyle konuştu:
“Bu çeteler, rejim muhaliflerini tespit ve takip etme, onları kaçırma ve yargısız infaz etme görevini yürütüyorlar. İran’da gizli polisin bilgisi dahilinde, özel sorgu evleri bulunuyor. Bunların bir kısmı büyük şehirlerdeki otellerin altında, bazıları çiftliklerde bulunuyor. Bu evlere sorgu için götürülenler bir daha buradan sağ çıkamıyorlar.”
Hoşi, ülkesinde başka ülkelerde olduğu gibi insan hakları örgütlerinin ve kaybedilenlerin ailelerinin çalışma yürütemediğini, çünkü onların da ölümle karşı karşıya kaldıklarını belirtti.