IŞİD’e katılan İngiliz kızlar, Türkiye- İngiltere ilişkilerini soğuttu

Geçen hafta IŞİD’e katılmak üzere Türk Hava Yolları uçağıyla İstanbul’a gelen üç İngiliz genç kızın Suriye’ye ulaştığının teyid edilmesiyle, sınırın hala ne kadar kolay aşılabilir olduğu bir kez daha görüldü.

Nitekim, BBC muhabiri James Reynolds, Türkiye-Suriye sınırında insan kaçakçılığı yapan bir kişiyle konuştu ve İngiliz vatandaşı genç kızların sınırı nasıl geçebildiklerini ve IŞİD’in bölgedeki faaliyetlerini haber yaptı.

Shamima Begüm ve Amira Abase adlı 15 yaşlarındaki iki kız, 16 yaşındaki Kadiza Sultana ile birlikte 17 Şubat tarihinde uçakla İstanbul’a geldiler. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın yaptığı açıklamaya göre, İngiltere yetkilileri, kızlarla ilgili bilgiyi zamanında vermedi. Arınç ‘”İngiltere gibi Scotland Yard’ıyla meşhur bir ülkede yakın takibe alınmamış, haklarında daha önce iddialar bulunmuş üç tane kızın ellerini kollarını sallayarak İstanbul’a gelmeleri, geldikten üç gün sonra da uyanıp bize ondan sonra haber vermeleri İngiltere adına bence kınanacak, ayıplanacak bir davranıştır”diyerek, suçlu tarafın İngiltere olduğunu savundu.

İngiltere polis yetkilileri, Arınç’ı yalanladılar ve genç kızların kaybolduğuna dair ihbarı alır almaz, uçuştan bir gün sonra, 18 Şubat tarihinde Türkiye’nin Londra büyükelçiliği aracılığıyla Türk yetkililerle temas kurduklarını bildirdiler. Başbakan David Cameron da Bülent Arınç’ın açıklamasının gerçeği yansıtmadığını, üç gün gecikmeyle haber verildiği iddiasının doğru olmadığını söyledi.

Gene de İngiliz yetkililer, alınacak dersler bulunduğunu ve varolan uygulamaların gözden geçirilerek sıkılaştırılması gerektiğini düşünüyor. Başbakan Cameron, İçişleri ve Ulaştırma Bakanlarına, yürürlükteki tüm ilgili protokolleri yeniden değerlendirmeleri talimatı verdi.

Önümüzdeki günlerde hem Türk diplomatlar hem de Türk Hava Yolları yetkilileri, kendilerini İngiltere’de mercek altında bulacaklar. Avam Kamarası İçişleri Komisyonu, büyükelçi Abdurrahman Bilgiç ile Türk Hava Yolları Genel Müdürü Temel Kotil’i, 10 Mart tarihinde karma komisyona bilgi vermeye davet etti. Komisyon başkanı Keith Vaz, Türk Hava Yolları hakkında eleştirel konuştu ve tek başlarına seyahat eden genç kızların İngiliz makamlarına herhangi bir uyarıda bulunulmadan havayolu tarafından taşınmasını ve bugüne kadar toplam dört genç kızın bu yolla İŞİD’e katılabilmesini ‘şok edici’ diye niteledi.

Büyükelçinin içişleri komisyonunu bilgilendirmek üzere davet edilmesi konusunda görüşlerine başvurduğum bir üst düzey diplomatik kaynak, bu tür davetlerin sanıldığı kadar nadir olmadığını, geçmişte de örneklerine rastlandığını söyledi. Türkiye’nin Londra’daki en başarılı büyükelçileri arasında ilk akla gelen isimler, Özdem Sanberk ve Ünal Çeviköz de çeşitli defalar, göçmenler, insan ve uyuşturucu kaçakçılığı, sığınmacılar gibi zor konularda komisyona bilgi vermişler ve hükümetlerinin görüşlerini ve politikalarını ilk elden ve ayrıntılı bir şekilde politikacılara anlatma imkanı bulmuşlardı.

Fakat, Londra’da nisbeten yeni olan büyükelçi Abdurrahman Bilgiç, büyük olasılıkla bu defa daha zor bir görevle karşı karşıya kalacak. Çünkü, Türkiye’de otoriterleşme eğilimi güçlenen AKP hükümetinin uygulamaları, Londra’da da yakından izleniyor. Avrupa Birliği ülkeleri arasında Türkiye’ye en fazla arka çıkan ülke İngiltere’de, hem hükümet çevrelerinde hem de son haftalarda yazılıp çizilene bakılırsa İngiliz medyasında, Türkiye’ye yönelik eleştirilerin dozu artıyor.

Bu hafta başlarında The Financial Times gazetesinin başmakalesi ‘Türkiye demokrasisi polis devleti olma yolunda- Erdoğan’ın iktidar hırsı ülkenin küresel saygınlığını zedeliyor’ başlığını taşıyordu. The Financial Times, demokratik hak ve özgürlükleri ve çoğulculuğu çiğneyerek ülkeyi otoriter bir devlete dönüştürdüğünü söylediği cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’ye uluslararası itibarı da dahil birçok bakımdan zarar verdiği görüşünde. Gazeteye göre, “Avrupa ile Orta Doğu’nun kavşağında, 77 milyon nüfuslu Türkiye’nin, Arap dünyasının ciddi bir dönüşümden geçtiği şu günlerde stratejik bir oyuncu olması gerekirdi. Oysa, Türkiye’nin dış politikası, cumhurbaşkanının kişisel dünya görüşüyle şekilleniyor. Sonuç olarak, ülkenin komşularıyla ilişkileri de bozuldu. Özellikle de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın , IŞİD’le mücadelenin aciliyeti konusunda henüz ikna edilebilmiş olmaması önemli’.

Salı günü de The Times gazetesinde köşe yazarı Roger Boyes ‘Türkiye dostumuz mu düşmanımız mı olduğuna artık karar vermeli’ diyordu. Bölgesel hakimiyet sağlama uğruna IŞİD’le NATO’yu birbirleriyle karşı karşıya getirmekten çekinmeyen Türkiye’nin, IŞİD’e karşı mücadelede ne amaçladığı belli olmayan bir müttefik haline geldiğini ileri süren Boyes’a göre, Türkiye, “havaalanlarına ve otobanlarına ‘cihada buradan gidilir’ diye işaret koysa yeridir.”

_______________________________

* Yazarın diğer yazıları için lütfen tıklayınız:
http://www.firdevstalkturkey.com/tr/

1570710cookie-checkIŞİD’e katılan İngiliz kızlar, Türkiye- İngiltere ilişkilerini soğuttu

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.