22 Mayıs’ta eyalet parlamentosu seçimlerinin yapılacağı Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde Türkiye kökenli Alman vatandaşları hakkında başlatılan ”mektuplu soruşturma”ya tepki sürüyor.
Köln Meclisi’nde ”PDS Açık Liste” tarafından düzenlenen basın toplantısında yapılan konuşmalarda, 1 Ocak 2000’den sonra çifte vatandaş olanların durumunun mevcut yasalar ile çözülmesinin zor olduğu ifade edilerek, soruna Alman hükümetinden siyasi bir çözüm getirmesini istediler. Toplantıya PDS fiehir Meclisi Üyesi Jörg Detjen, Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF) Genel Başkanı Hüseyin Avgan ve Avukat Hans-Werner Odendahl katıldılar.
Detjen toplantıda yaptığı konuşmada bu hafta başına kadar Köln’de toplam 6 bin 899 Türkiye kökenli Alman vatandaşına, ”Çifte vatandaş mısınız?” sorusunun yöneltildiği mektuplar gönderildiğini söyledi.
Eyalet hükümeti ve Köln Yabancılar Dairesi nezdinde konuya bir çözüm getirilmesi için girişimlerde bulunduklarını söyleyen Detjen, 22 Mayıs’ta yapılacak seçimler öncesinde baskının artırıldığına dikkat çekti. Detjen ayrıca sadece Türkiye kökenli Alman vatandaşlara ait bilgilerin tasnif edilerek mektup gönderilmesinin Bilge Koruma Yasası’na aykırı olduğunu sözlerine ekledi.
CEZA TEHDİTİ
Detjen, konuyla ilgili Köln Yabancılar Dairesi Müdürü Bayan Dahmen’nin en son Entegrasyon Meclisi toplantısında, çifte vatandaş olup da eyalet seçimlerinde oy kullananların Ceza Yasası’nın 107/a Maddesi’ne göre cezalandırılacağını söylediğini belirtti. Söz konusu yasaya göre yasal olmadığı halde oy kullananların ”Beş yıla kadar hapis ya da karşılığı para cezası” olduğu vurgulandı.
Buna göre, çifte vatandaş olan, ancak seçimlerde oy kullanan Türkiye kökenlilerin ceza alması söz konusu olabilecek. Toplantıda basına çifte vatandaş olup da Alman vatandaşlığını kaybeden üç Türkiye kökenli ailenin durumu örnek olarak gösterildi.
‘HER İKİ DEVLETİN DE HATASI VAR’
DİDF Genel Başkanı Hüseyin Avgan ise, Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde yaşayan Türkiye kökenli göçmenler hakkında somut bilgiler vererek, bunların artık Almanya’nın bir parçası olduğunu, ”çifte vatandaşlık” olayında ise her iki devletin yanlış politika izlediğini belirtti.
Türkiye’nin yıllarca vatandaşlara ”Alman olun, ama Türk kalın” çağrısı yaptığını hatırlatan Avgan, konsoloslukların da vatandaşları uyarmak yerine çifte vatandaşlığı teşvik ettiğini, bundan ötürü de Türkiye’nin mevcut durumdan sorumlu olduğunu vurguladı. Avgan yaptığı açıklamada, ”Biz, konunun eyalet seçimlerine malzeme yapılmasını kınıyoruz. Bu konu suiistimal edilerek yeni düşmanlar yaratılmaya çalışılıyor. Yetkilileri birlikte yaşamı zedeleyecek bu türden kampanyalardan vazgeçmeye çağırıyoruz” dedi.
Federal ve eyalet hükümetine soruna siyasi çözüm getirme çağrısı yapan Avgan, önümüzdeki dönem bu konuda Almanya genelinde değişik etkinlikler düzenleyeceklerini sözlerine ekledi.
‘İTİRAZ EDİLMELİ’
Alman ve Türkiyeli basının yoğun ilgi gösterdiği basın toplantısında konuşan Hans-Werner Odendahl, yasal olarak 1 Ocak 2000’den sonra, başka bir ülkenin vatandaşlığına geçen Almanların izin alması, aksi taktirde vatandaşlıklarını kaybedeceğinin yasalarla belirtildiğini, bugün yaşanan sorunun da bundan kaynaklandığını ifade etti.
Mağdurları gelen mektuplar konusunda dikkatli olmaya çağıran Odendahl, sadece Alman vatandaşı olanların hiç çekinmeden gelen mektuplara yanıt verebileceğini ve 22 Mayıs’ta oy kullanabileceğini, çifte vatandaş olabileceğini sananların ise itirazda bulunabileceğini vurguladı.
Çifte vatandaş olma ihtimali bulunanların seçimlerde oy kullanması durumunda cezai bir durumla karşı karşıya kalabileceğinin altını çizen Odendahl, herkesin protesto amacıyla gelen mektupları cevaplandırmadan itiraz edebileceğini sözlerine ekledi.
Toplantıyı yöneten fiehir Meclisi üyesi Alev Demirel de, çifte vatandaşlık konusundaki gelişmeleri Köln’de izlemeye, vatandaşlara yardımcı olmaya devam edeceklerini söyledi.
İLGİLİ HABER: Türk bürokrasinin ‘vatandaşlık’ engeli
