“İktidar sosyal yardımı hak değil lütuf görüyor”

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu sosyal güvenlik haklarının iktidara gelmenin aracı olarak görüldüğünü vurgulayarak, ”Bugün yapılan yardımlar hak temelli değil lütuf temelli yapılıyor” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Maltepe Belediyesi’nin düzenlediği Maltepe Ekonomi Forumu’nda konuştu.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar,

”Her şeyi ben bilirim mantığından çıkıp birlikte sorunlara çözüm üretmek belki bu toplantının ana noktasıdır. Kamil Yılmaz hocamız ‘Ekonomide her kırılmadan sonra tekrar yeniden başlıyoruz’ şeklinde bir söz söyledi. Eğer bir ekonomi kurumsallaşmışsa, sıfırdan yeni başlangıçlara ihtiyacımız yok. Siyaset dünyasının kullandığı bir ifade var ”Yeni bir beyaz sayfa açacağız” O kadar çok kirlettiler ki beyaz sayfa açmak istiyorlar. Esas soru kimler kirletti bu sayfayı?

Siyasette likayetin olmaması, devlette olmaması yozlaşmanın göstergesidir. Kamil Yılmaz hocamız bir cümle daha kurdu. Esas sorun denetlenmemek. 12 Eylül Darbesi’nden sonra anayasa başta olmak üzere temel düşüncelerin hepsini darbeciler oluşturdu. Darbe hukuku diyoruz biz buna. Darbe hukukunun arındırılması lazım. Eğer arındırmazsak sağlıklı tutarlı bir demokrasi inşa etme şansımız yok. Biz CHP olarak öteden beri çağdaş anlamda demokrasiyi savunuyoruz. Neden bizim insanımız 3. sınıf bir davranış görüyor? Hakkımız birinci sınıf demokrasi ve mücadele etmek. Demokrasiden yana olan bütün güçlerin birleşerek mücadele etmesi gerekiyor.

Türk ekonomisi, inşaat ve tarımın verimsiz olduğu söylendi. Ekonominin çıkmazda olduğunu söylediler. Neden 17 yıldır iktidarda olan bir hükümet neden inşaat sektörünü kutsadı? Siyaseti kim finanse ediyor sorusunu sormak gerekiyor. Eğer rantçılar yönetiyorsa, bugün gelinen nokta iktidarın çıkmazda olduğu.

”YASAYA BİLE GEREK DUYMUYORLAR”

Yolsuzluklarının da içselleştirildiği görüyoruz. Akademik dünya tamamen durdu. Devlet başkanının yolsuzluklardan pay alması bile normal karşılanmaya başlandı. İhale kanunlarındaki değişikliklerden söz ediyoruz. Aslında yasaya bile gerek görmüyorlar. Ben yaparım diyor. Örnek mi tank palet fabrikası. Özelleştirmeye göre yapıldı. Kiralandı mı? Satıldı mı? Hayır. Kimin parası? 82 milyonun parası. Toplumda bu konuda kim duyarlı. Müslümanız diyenler var. Yolsuzluk nedir kardeşim? 17 yıldır yolsuzluklardan hesap sorulmamasının bir hukuku temeli oluşturuldu.

SENDİKALAŞMA

4 şekilde ortaya çıkıyor istihdamda kayıt dışılık. 1- Kişi çalışıyor ama kayıt yok. 2- Prim ödenmiyor. 3- Yüksek alıyor ama az gösteriliyor. 4- Bir de bunların hepsini barındıranlar var. İstihdamda kayıt dışının önleminin en iyi yolu sendikalaşmadır. Ama bu Türkiye’de yok.

”ÜNİVERSİTELER BİLGİ ÜRETMİYOR”

Ar-Ge’ye daha fazla kaynak ayırmamız gerekiyor. Kaynak ayırmayan kim iktidar tabii ki. İnşaat gibi kaynak varken neden ayırsın. Bir şey daha söyleyeyim, ‘Türkiye’de 100 küsur üniversitesin hepsi bilgi üretebiliyor mu?’ Farklı düşünen hele hele iktidar gibi düşünmüyorsa sen bu kişiyi üniversiteden atabilirken nasıl bilgi üretebilsinler. Hep birlikte düşünmeliyiz. Eğer bugün bir ekonomik kriz yaşıyorsak kayıtsızlıktan kaynaklanıyor.

HDP’Lİ BELEDİYELERE KAYYUM

Kimsenin can ve mal güvenliği yok. Her an herkes tutuklanabilir. Dosyanıza gizlilik kararı her an konabilir. Bu hukuk sistemi var. O zaman can ve mal güvenliğinin teminatını bağımsız hukuk sağlar. Cumhurbaşkanının sözcüsüne soruyorlar, belediye başkanlarının açığa aldılar. Diyor ki onlar suçludur. Sen hakim misin?

Bir gelecek hedefi konurdu topluma, şimdi ise yok bunlar.

EĞİTİM SİSTEMİNE TEPKİ

4+4+4 sistemi geldi parlamentoya. Bu kanun teklifini veren 5 milletvekilinin hiçbiri eğitimci değil. Hükümet programında ya da bakanlar kurulunda hiç görüşülmedi. Kendi çocuklarını denek olarak kullanan tek toplumuz. Bir ülkeyi işgal etmek istiyorsanız savaşmanıza gerek yok. Eğitim sistemini bozacaksınız. Bitti gitti bu kadar. Çocuğunu okula gönderen hiçbir anne baba eğitim sisteminden memnun değil. Asıl kaynak ayırmamız gereken yere kaynak ayırmıyoruz.

HAK TEMELLİ DEĞİL LÜTUF TEMELLİ YARDIM

”Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir” diyor anayasa. Bugün yapılan sosyal yardımlar peki hak temelli mi yapılıyor? Bugün yapılan yardımlar hak temelli değil lütuf temelli yapılıyor. Sosyal yardımlar iktidarda kalmanın aracı olarak görülüyor.

BİN LİRANIN ALTINDA DUL YETİM MAAŞI

Sosyal yardımların yapılmasında dikkatli olmak gerekiyor. Türkiye’nin gerçeğini de iyi bilmemiz gerekiyor. Aylık geliri 673 liranın altında olan kişi sayısı yaklaşık 8 milyon 600 bin kişi var. Peki aylık geliri bin liranın altında dul ve yetimler ise, 847 bin 643 kişi var.

ASGARİ ÜCRET

Önümüzdeki günlerde asgari ücret belirlenecek. Asgari ücret açlık sınırının altında. Devlet kendisi açısında enflasyonu yüzde 22.58 olarak belirledi. Yılbaşından itibaren yüzde 22 oranında zam yapıcam diyor. O zaman asgari ücrete yüzde 22 zam yapılması gerekiyor. Sendikalar düne kadar iktidarın yanında yer aldı bu sefer asgari ücreti ne yapacaklar göreceğiz. Asgari ücretin ise vergiye tabii olmaması gerekiyor.

YARGI BAĞIMSIZLIĞI

Ekonomide yeni arayışları hangi eksene oturtmalıyız? Güçler ayrılığı, yargı bağımsızlığı, düşünce özgürlüğü olan bir demokrasiye ihtiyacımız var. Herkesin kitapçığı eline aldığında benim bu anayasam dediği bir yeni anayasaya ihtiyaç var. Belki de tarihimizde ilk defa herkesin düşüncelerini alacağımız bir anayasaya ihtiyaç var.

Hastaneye, havalimanı, köprü diyorlar. Peki kaça yapıyorsunuz bunları? Söylemiyorlar. Bunun cevabı verilmiyorsa orada hukuksal sıkıntı vardır. Devletin cebinden para çıkmayacak diyorlar bakıyoruz milyarlar çıkıyoruz. Devletin saydamlaşması, hesap vermesi gerekiyor.

‘ÜRETEN TÜRKİYE’ VURGUSU

Üreten Türkiye olmamız gerekiyor. Fabrikalardan bahsetmiyorum sadece. Alın teri dökmeliyiz. Üniversitede bilgi üreteceğiz. Bütün alanlar da üretmeliyiz. Başkalarının ürettiklerini tüketmeye başladık. Şimdi ise iki Trakya büyüklüğünde alan Türkiye’de ekilmiyor. Eksem de zarar edeceğim diyor.

Siyasal iktidarlar üniversiteyi düşman olarak görüyor. Önümüzdeki temel sorunlardan birisi de bu. Geleceği düşünen, dünyayı gözleyen kişilerle yapacağız planlamaları. Devlet Planlama Dairesi’ni de kapattılar. Birinin tavsiyeleri ile kapattılar emin olun. 21.yüzyıl plansız geçiyor.

SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME

Sürdürülebilirlik kavramı. Siyasetin Türkiye’nin büyümesi yönünde bu politikayı izlemiyor. Teknoloji, Ar-Ge bunların da sürdürülebilmesi lazım. Türkiye’yi kim yönetirse yönetsin yolsuzluklar konusunda duyarlı bir toplum yaratmamız gerekiyor. Siyasi Ahlak Yasası çıkması geekiyor. Kuralı olmayan alan siyaset. Her şeyi yapabilirsiniz. Çünkü hesap vermenize gerek yok. Etik değer desen yok.

2356220cookie-check“İktidar sosyal yardımı hak değil lütuf görüyor”

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.