İşimiz aynamızdır

Önce mesleğimizin gerektirdiği bilgilere hâkim olmalıyız. Alanımızın gerektirdiği ehliyete sahip olmalıyız. Tüm işlerde aranılan öncelik işinin sağlam ve istenilen niteliklerde olmasıdır.


Bu gün iş yaptırmak isteyen kişilerin önceliği nedir diye soracak olursak? Cevap gayet basit. Yapılan iş kaliteli olsun.


Kaliteli olduktan sonra para yönü önemli değil diyoruz. İşi alan şahısta gerçekten hakkını vererek yaparsa, iki tarafta işin bitiminde sıkıntıya maruz kalmazlar.


Özellikle ev yaptırma esnasında insanlarımız çok zorluk çektiklerini anlatırlar. Kendi insanımız kendi insanına ancak bu kadar eziyet eder diye söyleniyoruz. Evin temelini attıktan sonra inşallah yaptırmak, yaptırdıktan sonra evimizin içinde oturmak nasip olur diye dua edenimiz çoktur.


İşimizi gereğinden fazla ihmal edenlerimiz oluyor. İnsanın alternatif işi olsa bile mesleğini yaparken savsaklamamalıdır.


Hangi iş olursa olsun, hangi mesleği yapıyorsak yapalım, işimizi adam gibi yapmalıyız. İş yaparken elbette zorlandığımız alanlar olabilir.


Çeşitli meslek grubuna ait arkadaşlarla konuştuğumuzda, netice mesleğimizin hakkını vermemiz gerektiğinde hem fikir oluyoruz.


Toplumda ki meslekler, arabanın aparatları gibi düşünebiliriz. Aparatlardan biri görevini yapmadığında arabamız çalışmaz, çalışsa da hareket etmeyebilir. Bunun gibi meslek grupları üzerine düşen vazifeleri çok ciddiye almazlarsa, işçi ile işveren arasında olumsuzluk meydana gelir.


Olumsuzluğun sonucu da, içimizde ki huzuru, güveni, sadakati sıkıntıya sokar. Başta dediğimiz gibi kendimizin işi gibi işverenin işini yapmalıyız. İnsanın alanında yaptıkları yapacaklarının teminatıdır.


İşimiz konusunda referansımız yaptığımız iş olmalıdır. Bazıları sadece övünür. Övünmekle iş olduğunu ne duydum, ne de gördüm.


Dürüst insan her zaman dürüsttür. Sağlam iş yapan meslek erbabıda nerede olursa olsun dürüst iş yapar. Öncelikle iş verdiğimiz kişinin toplumda ki yerini öğrenmeliyiz. İstişare dediğimiz danışma uygulamasını yerine getirmeliyiz. Danışarak iş yaparsak sonucu genelde insana leke getirmez.


İşlerinde hileye tenezzül eden şahısları mekânımıza bile sokmamalıyız ki akıllansın.


Ferdi olarak alınan kararlarımızın sonucu da üzerimize kalır. Onun için gözetmemiz gereken hususlardan birisi de fikir teatisinde bulunmaktır.


İşin ortaklaşa yapılmasının bize avantajı, iş üzerimize kalınca da çaresizlik sıkıntı içinde kalmadan sorumluluğu göğüslemek durumunda kalmayız,  deriz ki arkadaşlar sizlerde vardınız deme şansımız olur.


Mesleklerimizin duayenleri vardır. Duayenlerimizin şu iki özellikleri mevcutsa çok faydaları olur.


1-yeniliğe açıksa ve 2- değişime inanan biriyse.


Büyüklerimize saygılıyız ancak verimli olurlarsa, mesleğimizin icaplarında örnek olurlarsa ellerini öperiz. Bize yol gösteren işimizin hakkını vererek dolu dolu icramıza yardımcı olurlarsa minnettar kalırız.


Alanımızda gelişen teknolojiden, yenilikten uzak kalmadan, imkânlar ölçüsünde asrın gerektirdiği şekilde donanımlı olmalıyız.


Unvanımızın çok titrli olması fark etmiyor. Geçen yıl haber okumuştum. Şöyleydi haber profesör bilgisayar kullanmayı bilmiyor. Haberin içeriği daha ilginçti biriside şu itirafta bulunuyordu. Ben bankadan atm’ den para çekmeyi bilmiyorum.


Belki çok uç örnek oldu ama maalesef insanlarımız kendini yetiştirmeden işe talip oluyorlar, sonucu söylemeye gerek yok.


İşimizin ehli olduğumuzda dünyanın neresinde olursak olalım, bir şekilde insanların haberleri oluyor. Yine işimizi sağlam yapmaz isek, o da duyuluyor. Sonuçta iyi de duyuluyor, kötüde.


Globalleşen dünyamızda, şeffaflaşan bazı durumlardan dolayı herkes işini hakkıyla yapmak durumundadır


Eskisi gibi kimse duymaz ve görmez düşüncesi yok artık.


İşlerimizin sonucu, sonuçta bizi bağlar. Piyasada adımız iyi olsun diyorsak, mutlaka işimizi sağlam, dürüst yapmalıyız.


Olumlu işlere, olumsuz bakanlar olur mu?

711170cookie-checkİşimiz aynamızdır

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.