İNGİLTERE…ÇALKANTILI DÖNEMLERDE DİPLOMASİ BECERİSİ

Türkiye’nin cumhurbaşkanı ve dışişleri bakanının 9 Mart’ta Brüksel’e yaptıkları ziyaret, daha sıkıntılı bir zamana rastlayamazdı.

Avrupa Birliği başkentine varışlarından bir kaç saat önce, görevi devralışının 100. gününü kaydeden Komisyonun başkanı Ursula von der Leyen, aynı anda pek çok ciddi krizle karşı karşıya olunduğu uyarısı yapıyordu.

Corona virüsünün başdöndürücü bir hızla yayılması, salgının insan yaşamına ve ülke ekonomilerine  tehditleri yeterince endişe vericiydi.

Üstelik aynı gün, Avrupa borsaları, 2008 ekonomik krizinden bu yana tanık olunan en büyük kaybı yaşamıştı.

İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkışı müzakereleri, iklim değişikliğine dair acilen alınması gereken önlemler, Avrupa’nın dijital geleceğine ilişkin kararlar ve siber-güvenlik endişeleri, her biri tek başına başedilmesi güç konular olarak önlerinde duruyordu.

Türkiye-Yunanistan sınırında yaşananlar ise, bu krizler listesinde üst sıralardaydı. Nitekim, hem Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen, hem de Konsey Başkanı Charles Michel, gerilimi azaltmak ve Türkiye ile diyaloğu yeniden başlatmak gerektiğinin altını önemle çizdiler.

Böylesine çalkantılı ve zor bir dönemde, yaratıcı ve ustalıklı bir diplomasiye her zamankinden fazla ihtiyaç duyulduğu açık.

1 saat 45 dakika süren Türkiye-AB görüşmesini izleyen basın toplantısına Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılmaması, toplantının ne ölçüde başarılı geçtiğine dair ilk  ipucunu verdi.

Avrupa Birliği, 2016 anlaşmasının hala geçerli olduğunu ancak giderilmesi gereken bazı eksiklikleri bulunduğunu vurguladı.  ‘Komisyon başkanı von der Leyen, bu konularda, karşılıklı olmak koşuluyla, ilerleme sağlamaya kararlı olduklarını söyledi.

Görünen o ki, ‘mülteciler konusunun siyasi baskı amacıyla kullanılması’ olarak eleştirilen, Almanya başbakanı Merkel’in de daha önce ‘kabul edilemez davranış’ olarak kınadığı Türkiye politikası, beklenenin tersi bir sonuç yarattı.

Türkiye, 2016 yılında varılan düzensiz göçün sona erdirilmesi anlaşmasının yenilenmesini ve 26 Mart’ta yapılacak Avrupa Birliği liderler doruğundan önce günün koşullarına uygun hale getirilmesini istiyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, 17 Mart tarihinde İstanbul’da Almanya başbakanı Angela Merkel, Fransa cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve bir olasılıkla İngiltere başbakanı Boris Johnson’la biraraya gelip, göçmenler konusunu görüşmeyi planlıyor.

Diyalog kanalları hala sonuna kadar açık. Ne var ki, Türkiye’nin şu ana kadar fazlaca sonuç vermeyen diplomatik yöntemlerinde bir değişiklik yapacağına dair herhangi bir belirti görülmüyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin talepleri yerine getirilinceye kadar sığınmacıların Yunanistan sınırını geçme girişimlerine izin vereceklerini tekrarladı.

Adalet ve Kalkınma Partisinin Parlamento grup toplantısında yaptığı konuşmada da Yunanistan’ın sığınmacılara karşı tutumunu, Nazilerin yaptıklarına benzetti.

Türkiye cumhurbaşkanı geçmişte de Almanya ve Hollanda’ya Nazi benzetmesi yaparak, diplomatik bir gerginliğe yol açmıştı.

Nazi işgali ve zulmünün anılarının hala taze olduğu Yunanistan’da, bu ifadelerin benzer bir tepkiye neden olması kaçınılmaz.

Sınırdaki göçmen krizinin çözümünü, Avrupa Birliği’nin Suriye’de daha fazla yardımına  bağlayan Türkiye’nin, bu hedefe ulaşmak için seçtiği yöntem, doğrusu anlaşılır gibi degil.

Türk yetkililerin iddialarının aksine, Yunanistan sınırındaki mültecilerin çektikleri sıkıntılar ve Yunan makamlarının başvurdukları insanlık dışı yöntemler, tepkisiz kalmıyor.

Avrupa’da ve İngiltere’de , politikacılar, sivil toplum kuruluşları ve medyada protesto sesleri yükseliyor, ulusal meclisler başta olmak üzere çeşitli platformlarda göçmenlere karşı izlenen politikalar kınanıyor.

Batı ülkelerine göç akını ve iltica konuları, küresel gündemde yeralmaya daha uzun yıllar devam edecek.

Sorunla başetmenin, hele hele şu anda içinde bulunduğumuz çalkantılı dönemde çözüm üretmenin yolu, yeni bir söz dalaşına girmekten degil, işbirliği ve eşgüdümden geçiyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI İÇİN:
https://www.firdevstalkturkey.com/tr/

2395800cookie-checkİNGİLTERE…ÇALKANTILI DÖNEMLERDE DİPLOMASİ BECERİSİ

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.