Londra’daki Kıbrıslı toplumla ilgili önemli bir gelişmeye de BK hükümetinin KKTC Ercan’a direk uçuşlar yapılması için 10 bini aşan imzaya “No” yanıtı vermesiydi. BK’nin açıklaması şöyle:
“BK’nin, Kuzey Kıbrıs’a direkt uçuşlara izin verme gibi bir planı yoktur. Doğrudan uçuşlar, uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülükleri ihlal eder. BK, kendi ilan ettiği ‘KKTC’yi bağımsız bir devlet olarak tanımıyor. BK, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni, Kıbrıs adasının egemen makamı olarak kabul etmektedir. Sonuç olarak BK hükümeti, Kıbrıs’ın kuzeyindeki idare ile bir ‘Hava Hizmetleri Anlaşması’ müzakeresi gerçekleştiremez. Kıbrıs Cumhuriyeti, Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) ile Kıbrıs’ın kuzey kesiminde herhangi bir havaalanı belirlememiştir; bu nedenle, Kıbrıs’ın bu bölgesindeki hiç bir havaalanı ICAO tarafından uluslararası trafiğe açık olarak listelenmemiştir.”
İngiltere Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi’nin yönetim kurulu ve bazı Kıbrıslı Türkler İngiltere’deki 2019 Genel Seçimleri’nde Muhafazakar Parti’yi desteklemiş, özellikle Ian Duncan Smith’in KKTC’ye direk uçuş sözlerine inanmıştı. Aslında bizimkiler de o kadar saf değildi. “İnanmadılar, bile bile kandılar” desem yeridir.
***
Öte yandan 11 Ekim’de KKTC’de Cumhurbaşkanı seçimleri var. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Kıbrıs’ta Federasyon önerilerine karşıyız” demekle Federasyon çözüm modelinin vazgeçilmez olduğunu savunan aday Mustafa Akıncı (Mevcut cumhurbaşkanı, bağımsız) ve Tufan Erhürman’a (Cumhuriyetçi Türk Partisi) karşı olunduğunu hissettirdi. Diğer adaylar ise şöyle: Ersin Tatar (Mevcut başbakan, Ulusal Birlik Partisi), Kudret Özersay (Bağımsız), Serdar Denktaş (Bağımsız), Erhan Arıklı (Yeniden Doğuş Partisi), Arif Salih Kırdağ (Bağımsız), Ahmet Boran (Bağımsız).
Londra’da yaşayan Kıbrıslı dostum yazar ve eğitimci Ertanç Hidayettin, sosyal medyada yaptığı ankette üç soru sordu:
1. Kıbrıs’ta 11 Ekim tarihinde Cumhurbaşkanı Seçimi yapılacağından haberiniz var mı?
2. Bu seçim sizin için ne kadar önemlidir?
3. Oy hakkınız olsaydı hangi adaya oy verirdiniz?
Yanıtlar için 1 Ekim’e kadar zaman tanısa da katılımcıların eğilimi şöyle özetlenebilir:
1. İlgiyle takip ediliyor
2. Seçimler önemli bulunuyor
3. Çoğunluk Mustafa Akıncı’ya oy verirdi çünkü Kıbrıs’ta çözüme katkı koyabilecek tek aday olarak görünüyor.
Hidayettin yazısını şöyle devam ediyor:
“Akıncı 5 yıl önce bu vaatle Cumhurbaşkanı seçilmişti. Başaramadı. Seçim kampanyası esnasında bu kez seçimi kazanırsa çözüme nasıl ulaşmaya çalışacağını anlatmıyor. Değişen konjonktüre rağmen 5 yıl önce söylediklerini tekrarlıyor. Kişisel olarak ben Kıbrıs’ta çözümü politikacıların değil, halkın getireceğine inanırım. Pek az takip etme motivasyonu bulabildiğim seçim kampanyası süresince iki taraf arasında güven artırıcı önlemlerden bahseden bir aday duymadım. Halbuki Kıbrıs’ta çözüme yol açacak barışı sağlamanın tek yolu taraflar arasında yakınlaşmayı sağlamaktan geçer. Kıbrıs toplumlarının barışa ihtiyacı var. Önce barış. İki toplum arasında barış sağlanırsa zaten çözümü toplumlar sağlar. Çıkarı çözüm olmayan siyasilere rağmen.”
