İNGİLTERE… Mağusalılar gecesinde Mağusa Limanı türküsü…

“Mağusa limanı limandır liman (aman aman) / Beni öldürende yoktur din iman / Uyan Alim uyan / Uyanmaz oldun / Yedi bıçak yarasına / Dayanmaz oldun”

Türkan Nalbantoğlu’nun sesi ve Naci Göçen yönetimindeki müzisyenlerin ezgisi salonu sardığında çatal bıçak sesleri kesildi. Türkü salondaki Mağusalılar kadar biz konukların da yüreğine dokundu. “Uyan Alim uyan…”

Geçen pazar günü İngiltere’de yaşayan Gazimağusalılar dayanışma gecesindeydim. Gazimağusalı işadamları Hasan Gazi ve Tuncel Nalbantoğlu ile Dr. Teoman Sırrı’nın Grand Palace’da organize ettiği geceye, KKTC Londra Temsilcisi Büyükelçi Oya Tuncalı ile KKTC’deki sağcı parti UBP’nin eski genel başkanı, eski başbakan ve cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu da onur konuğu olarak katıldı.

***

“İskeleden çıktım yan basa basa (aman aman) / Mağusa’ya vardım gan kusa kusa / Uyan Alim uyan / Uyanmaz oldun / Yedi bıçak yarasına / Dayanmaz oldun”

Birleşik Krallık’a (BK) Türkiye’den 150, Kıbrıs’tan da 100 yıllık bir göç serüveninden söz etmek mümkün. Türkiye’den ve Kıbrıs’tan göçün dönemsel artış grafikleriyle bu iki ülkedeki siyasi ya da ekonomik huzursuzlukların arasında güçlü ilişki görülecektir. Kıbrıslı Türkler’in BK’ye ilk göçü I. Dünya Savaşı sonrasına rastlar. Geldikleri toprakları hiçbir zaman unutmayan ve “dava” diye tanımladıkları Kıbrıs sorununa duyarlılıklarını yitirmeyen Kıbrıslılar, yaşadıkları İngiltere’den Kuzey Kıbrıs Türk yönetimine maddi ve manevi destek sunmayı bıkmadan usanmadan sürdürdükleri söylenebilir.

***

“Ölür oldum hey hey bak neler oldu (aman aman) / Elbiselerim de gan ila doldu / Uyan Alim uyan / Uyanmaz oldun / Yedi bıçak yarasına / Dayanmaz oldun”

İngiltere’deki Kıbrıslı Türklerin nüfusu bilimsel çalışmalara göre 60-70 bin, kulaktan dolma bilgilere göre 300 bin dolayında. Bu göçteki nedensellik araştırıldığında İngiliz emperyalizminin 20’nci yüzyılın başlarındaki adadaki sömürge politikası ve 20’nci yüzyılın ortalarındaki iki toplumu bölme girişimlerindeki entrikaların yattığı görülecektir.

Gecede aynı zamanda Gazimağusalı olan Eroğlu, adada barışı bekmelenin “saflık”, “aptallık” olacağını söyledi. Siyaset yerine yalnızca politika yapmakla kalmış, saçlarını haybeye ağartmış, babamın deyimiyle boşa toprak çiğnemiz bir zat-ı muhterem, gecedeki umutsuz sözlerini siyasi deneyiminlerine bağladı.

***

“Mağusa Limanı’ndan aldılar beni (aman aman) / Üç mil uzağına attılar beni / Kafir İngilizler vurdular beni / Uyan Alim uyan / Uyanmaz oldun / Yedi bıçak yarasına / Dayanmaz oldun”

“Mağusa Limanı” türküsünde anlatılan Arap Ali, siyahi Mahmut efendi, beyaz Hatice Hanım’ın oğludur. O yıllarda BK’deki siyah beyaz ayrımı Kıbrıs’ta yaşanmamaktadır.
Doç. Dr. Şevket Öznur’un aktardığına göre; 1943’te Arap Ali Mağusa Limanı’nda gümrükte çalışır. Kimi kaynaklara göre de hamaldır. Arap Ali, bir gün yorgun argın “üç konyak” içmek için gittiği meyhanede İngiliz askerleriyle atışır. Çıkan kavgada İngiliz sömürge askerleri Arap Ali’yi “yedi sekiz” kez süngüleyerek öldürür.

***

“Meyhaneye girdim üş gonyag işdim / Düşmannarı gördüm gendimden geşdim / Yedi süngü yedim sekizde düşdüm / Uyan Alim uyan / Uyanamaz oldun / Yeni gamalara / Dayanamaz oldun”

Eroğlu’nun sığ konuşmasına karşın “Mağusa Limanı” türküsü başka bir şey anlatıyor, “Adada barış için İngiliz süngüsü ve emperyalist entrikalar çekilmeli” diyordu. “Her iki toplumda er geç çerçevenin tamamını görüp, Arap Ali’ye sahip çıkınca barış gelecek” diyordu. “Asıl bu tarihi süreci görememek saflıktır, aptallıktır” diyordu. Velhasılı “Uyan Alim uyan” diyordu…

2355610cookie-checkİNGİLTERE… Mağusalılar gecesinde Mağusa Limanı türküsü…
Önceki haberAlmanya NATO’ya ABD kadar mali katkı koyacak
Sonraki haberMahkeme de Salda Gölü’nün ipini çekti
FARUK ESKİOĞLU
Faruk Eskioğlu, (1958, Akşehir) gazeteci ve yazar. 1985'ten bu yana yaşadığı Londra'dan Türkiye'deki ulusal medyaya yönelik muhabirlik, temsilcilik yaptı. Londra'da yayınlanan Türkçe toplum gazetelerinde çalıştı ve bazı gazetelerin kuruluşunda yer aldı. Halen sosyolojik değeri olan haber ve araştırmalara ağırlık veren yazar, halen 2004'te kurduğu Açık Gazete'yi (acikgazete.com) yönetiyor ve köşe yazarlığını sürdürüyor.Eskioğlu, 13'üncü yüzyılın sonunda Horasan'dan Akşehir Maruf köyüne yerleşerek tekke kuran Hasan Paşa soyundan geliyor. Hasan Paşa'nın oğlu Şeyh Hacı İbrahim Veli Sultan'ın "Mülk Allahındır" felsefesiyle Anadolu'da bir ilk sayılan kendine adına kurduğu yoksullara yardım vakfı ise halen faaliyettetir.Eskioğlu, ilk ve orta öğrenimini Akşehir'de tamamladıktan sonra 1979’da AİTİA Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’nu bitirdi. 1984’te Gazi Üniversitesi Ekonomi Fakültesi’nde "master" yaptı. THA’da gazeteciliğe başladı. Aralık 1985’te kendi deyimiyle "siyasi sürgün" olarak geldiği Londra’da ilk 2 yıl baba mesleği kasaplık yaptı. İngilizce öğrendikten sonra medya okudu. Uzun yıllar Nokta dergisi İngiltere Temsilciliği, Hürriyet Londra bürosunda habercilik yaptı. Gazeteciliğin yanısıra 1986-98 arasında grafiker tasarımcı olarak çalıştı. Ayrıca pek çok siyasi afiş ve logo tasarladı.1998’de Türkiye’ye döndü. Hürriyet Gazetesi Ekonomi Servisi’nde haberci ve star.com.tr’de ekonomi editörü olarak görev yaptı. “Basında etik ve toplam kalite yönetimi” üzerine araştırmalar yaptı, bu konudaki konferans ve panellere katıldı.Türkiye’deki 2001 ekonomi krizinde Londra’ya dönerek grafiker tasarımcılık ve gazeteciliği sürdürdü. Toplum gazetelerinden Olay’da genel yayın yönetmenliği yaptı. Londra’da ilk Türkçe internet gazetesini çıkardı ve toplum gazetelerine ilk ajans hizmeti sundu. 2004’te dünya haberleri veren acikgazete.com’u kurdu. İki ayrı toplum gazetesini yayına hazırladı. Türkiye’deki bazı tv kanallarına haber geçti, uzun süre Akşam Londra Temsilciliği’ni üstlendi.Londra'da 2004’te "İçimizden Birisi: Vanunu" başlıklı bir kısa film çekti. Londra'daki toplumu anlatması açısından bir ilk sayılan "Aşkolsun! Adı Aşkolsun" başlıklı belgesel romanı 2007’de Türkiye’de yayımlandı. Türkiye'den 150 ve Kıbrıs'tan 100 yıllık İngiltere'ye göçün anlatıldığı 3 ciltlik "Londra'da Bizim'Kiler" başlıklı araştırması 2019 sonunda çıktı. Eskioğlu’nun Su ve Defne (2004) adlı ikiz kızları bulunuyor.

1 Yorum

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.