Dünya siyasetinin köşe taşları birer birer oynuyor, jeo-politik tablo, baş döndürücü bir hızla değişiyor.
Orta Doğu, önümüzdeki günlerde daha büyük sıkıntılara ve krizlere gebe.
Küresel ve bölgesel düzeyde karamsarlık artarken, Türkiye, yükselen gerilimle başetmeye ne kadar hazır?
İran’ın Kudüs Gücü komutanı Kasım Süleymani’nin Bağdat havalanında Amerika Birleşik Devletleri tarafından öldürülmesi, zaten patlamaya hazır bekleyen bölgeyi yeni bir krize sürükledi.
Türkiye’nin de bu gerilimin dışında kalmak gibi bir seçeneği yok. Her türlü olasılığa hazır olmak zorunda.
İranlı general, ülkesinin bölgedeki gizli operasyonlarının kilit ismiydi. Türkiye’nin de söz sahibi olmak istediği bölgelerde karşıt kamplarda faaliyet gösteriyordu. Ölümü ardından pek az kişi gerçekten yas tuttu.
Ama İran, Türkiye’nin komşusu. Tarihi, ticari ve enerji bağlarının güçlü olduğu, nüfuzu ve etkisi gözardı edilemeyecek bir ülke.
Türkiye için NATO müttefiki Amerika Birleşik Devletleri, daha da önemli bir güç. İlişkilerdeki iniş çıkışlara ve ülkedeki yaygın Amerikan karşıtlığına rağmen, liderleri birbiriyle iyi anlaşıyor.
Ne var ki, uluslararası teamülleri çiğnemekte tereddüt etmeyen güçlü bir lideri takdir etme eğilimi ağır bassa da, Başkan Trump’ın geçen hafta verdiği kararlar ve yaptığı açıklamalar, Türkiye’yi bile fazlasıyla sarsttı.
Ankara, jeopolitik bir depremin dalga dalga yayıldığının farkında. Zamanlaması ise daha kötü olamazdı. Türkiye’nin bölgedeki nüfuzunun zayıfladığı, hasımlarının her zamankinden çok olduğu bir ana rastladı.
Dahası, dünyanın ekonomik ve siyasi istikrarına yönelik son yılların bu en büyük tehdidi, Türkiye’nin yeni bir bölgesel çatışmanın içine girmeye niyetlendiği günlere denk geldi.
Suriye’den sonra şimdi de Libya’ya asker ve vekil güçler göndermeye hazırlanan Türkiye, oradaki iç savaşa müdahil olmakla suçlanıyor.
Suriye’deki iç savaşta oynadığı rol yüzünden 9 yıldır ağır bedeller ödeyen Türkiye, en son olarak İdlib’den kaçanlarla yeni bir mülteci akınıyla yüz yüze.
Ana muhalefet partisi CHP tarafından ülkeyi Orta Doğu ateşinden uzak tutmaya çağırılıyor ama aynı Trump gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan da ülke içindeki muhaliflerini dinlemeye yatkın değil.
Ancak, şu sıralar karşılamaya hazırlandığı yabancı konuğunun uyarılarını dikkate alma olasılığı daha yüksek.
Rusya devlet başkanı Viladimir Putin, Suriye, Libya konularını görüşmek ve üçüncü doğal gaz boru hattının açılışını yapmak için Türkiye’de.
Beklenmedik bir şekilde bir gün önce geldi. Gelmeden önce de gene beklenmedik bir ziyaret için Suriye’ye uğradı.
Gezi sırasında Türkiye’nin Libya ve Suriye planları masaya yatırılacak. Ama daha da önemlisi,Başkan Trump’ın Orta Doğu’da yaktığı ateşten Rusya’nın ne kadar yarar sağlayacağını anlamamıza yardımcı olacak.
YAZARIN DİĞER YAZILARI İÇİN
https://www.firdevstalkturkey.com/tr/
