İNGİLTERE… Virüslerin ayrımcılık yapmadığı yalandır

Afrika’nın bir ülkesindeki göçmen kampında yaşayan anne şu an dünyayı kasıp kavuran Koronavirüs salgınına nasıl bakar, hiç düşündünüz mü?

Büyük bir ihtimalle omuz silkip çocukları için o gün nasıl gıda tedarik edeceğini kara kara düşünmeye devam eder. Kendisini asla düşünmez. Günlerdir ağızlarına bir lokma ekmek koyamamış çocuklarıdır annenin düşündüğü.

Prenslerin, Başbakanların, hükümet kodamanlarının, lordların, leydilerin Koronavirüse yakalandığı bu günlerde herkesin aynı gemide olduğu yanılgısına düşmeyin sakın.

Bu yukardakilerden bahsederken bazıları onlar bile bu virüsden kurtulamadı diyor. Onlar bile. Acı olduğu kadar anlaşılabilen bir söz. Çünkü özellikle kendileri vazgeçilmezliklerine, ölümsüzlüklerine, dokunulmazlıklarına inanmıştırlar bu grupta olanlar.

Haklılar da. Çünkü kapitalist dünya düzeninde bunlar gerçekten öyledirler. Virüse yakalanan kodamanların öldüğünü hiç duydunuz mu? Ölmesinler de, ama…

Örneğin 71 yaşındaki Prens Charles’ın bir hafta önce test sonucu salgından muztarip olduğu duyurulmuştu. Hafta geçmeden karantinadan çıktığını duyuyoruz. Herkese iki hafta karantina, o bir haftada serbest.

Amerikan Sosyoloji Kurumunun Aralık 2018 raporu, akciğer kanseri ve sigara kullanımı arasındaki bağlantıyı örnek alarak hastalıkları önleme ve tedavi etme kapasitesinin geliştiğinde sosyo-ekonomik ve ırk eşitsizliği gibi unsurların olumsuz, büyük bir rol oynadığını kanıtlamıştı.

https://www.rwjf.org/en/library/research/2008/12/epidemiological-sociology-and-the-social-shaping-of-population-h.html

15 Mart tarihli NewYork Times yazarları Max Fisher ve Emma Bubola’nın müşterek makalesi,  “virüsün vurduğu toplumlarda eşitsizlik unsurunun sorunu derinleştiği görülür. Bundan en kötü etkilenenler polarize olmuş ekonomi ve iş gücü piyasasının kurbanlarıdır. Araştırmalar ekonomik basamağın altında olanların virüse daha kolay yakalanacağını gösteriyor” diyorlar.

https://www.nytimes.com/2020/03/15/world/europe/coronavirus-inequality.html

New York’da kuyruklarda test yaptırmak için saatlerce bekleyenlere bakıldığında onların büyük ölçüde işçi sınıfı mensupları olduğu görülür. Sağlık gibi temel gereksinmelerin dahi özelleştirildiği bu ülkede kişiler aç kalmamak için çalışmak zorundadırlar. Riskler ne kadar yüksek olursa olsun.

ABD Cumhurbaşkanı Trump, bu kadar risk varken “ülkenin çalışmaya başlaması gerekir. Amerika evde oturamaz” diyebiliyor ve çok kısa zamanda virüsün yayılmasını önlemeyi amaçlayan kısıtlamaları kaldırmayı planlıyor.

Açıkça görülüyor ki KoronaVİRÜS için iki yüksek risk unsuru olan 70 yaş üzeri olanlar, ve ciddi belirli hastalıkları olanlara ek olarak bir başka unsur daha virüs için yüksek risk teşkil ediyor. Ekonomik eşitsizlik.

En çok sinir olduğum şey, bu Koronavirüs belasının “olumlu yanları”nı vurgulamaya çalışan düşüncesiz insanlardır. Efendim, göklerde daha az uçak varmış, bu yüzden çevre iyileşiyormuş.

Bu “olumlu” şeyi gelin de yaşamlarını kaybedenlerin cenazelerine bile katılıp son vedalarını yapamayan ailelerine anlatın. Bakalım onlar da bu belanın olumlu yanlarını görebilecekler mi? Çevrenin iyileşmesi için insanların sevdiklerini zamansız kaybetmesi mi gerekirdi?

Birçokları bu Koronavirüs belasını atlatınca hiçbir şeyin artık eskisi gibi olmayacağına inanmaktadır. Ben buna pek de katılmıyorum. Bunu derken tabi ki ekonomik olarak tüm dünya etkilenecek, daha birçok değişikliklere şahit olabiliriz. Yeniden resesyon dahi yaşayabiliriz.

Ben insan mentalitesinden bahsediyorum. İki dünya savaşı yaşayan ve bunlardan bir şey öğrenemeyen, hala savaşların, açlık ölümlerinin, adaletsizliğin süregeldiği dünyamızın biz insanları bu salgın bitince bir silkinip tekrar eski lanet hallerimize döneceğiz.

Şu an “olumlu” görülen şeylerin bilançosunu kapitalist firmalar bize, sıradan halka çıkaracaklardır. Fiyatları artırarak, daha sık uçuşlar koyarak. Tekrar başladığımız yere döneceğiz.

Dört haftalık nostalji yazılarından sonra bugünkü olumsuz oldu, ama ne yapalım halimiz bu.

Lütfen kendinize iyi bakın. Kendinizi ve çevrenizdekilerini koruyun.

 

2404390cookie-checkİNGİLTERE… Virüslerin ayrımcılık yapmadığı yalandır

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.