İran: En iyi formül, geçmiş anlaşmaya dönmek

İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sorena Sattari “Tekrar müzakereler, yıllarca sürebilir ve bence mümkün değildir. Onun için en iyi formül, bercana dönmek. Yani yapılan geçmiş anlaşmaya dönmektir” dedi.

ABD ve İran gerginliği sonrası, Türkiye, Tahran’dan ilk kez üst düzey bir ismi ağırladı. NTV Diplomasi Muhabiri Deniz Kilislioğlu, Türkiye’ye gelen, İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sorena Sattari ile İstanbul’da görüştü. Sattari, ABD-İran hattında Kasım Süleymani suikastı sonrası yükselen tansiyonu ve bundan sonraki süreci NTV’ye anlattı.

ABD’nin İranlı komutan Kasım Süleymani’ye yönelik gerçekleştirdiği suikastın ardından bölgede yükselen tansiyon. İran’ın, Irak’taki ABD üslerini vurmasıyla biraz da olsa düştü. ABD’nin yaptırımlar konusunda kararlı mesajlar verirken, Tahran yönetimi de bu pozisyona karşı direniyor. İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sattari gelişmeleri NTV’den Deniz Kilislioğlu’na değerlendirdi.

– Kasım Süleymani önemli bir figürdü. Acaba öldürülmesi ne demek sizin için?

– Böyle bir fırsat verdiğinizden ötürü çok teşekkür ederim. Değerli Türk halkının evsahipliğinden dolayı teşekkür ediyorum. Tabii, son dönemde İran’da yaşanan olaylar hiç olumlu gelişmeler değildi ve bölgeyi etkisi altına aldı. Biz binlerce yıllık bize gösteriyor ki, her zaman yabancılar bu bölgeyi terketmiştir. Onlar tarih sayfalarından bile silinmişlerdir. Biz binlerce senedir bu bölgede varlığımızı sürdürüyoruz, bundan sonra da sürdüreceğiz. Kasım Süleymani’nin öldürülmesi çok acı bir olaydır. Gördüğünüz gibi ülkemizde, millet tek vücut bu suikastı protesto etti ve İran milletinin vahdetini gösterdi. İran’ın milli duygularını tahrik etmemeliydi. Onlar korkakça, alçakça hareket ettiler. Mertçe olmadı. Böyle bir hareketi biz ABD’den geçmişte dahi görmedik. Bu tabii ki ABD ile görüşmeleri ister istermez, yurt içinde de menfi şekilde etkiledi. Bizim dini liderimiz de açıkça söyledi, ABD ile müzakere mümkün değildir.

– Kasım Süleymani’nin öldürülmesine İran halkının tepkisi büyük oldu. İran halkındaki büyük tepkiyi dindiren bir misilleme olduğunu söyleyebilir misiniz? ABD’ye karşı önümüzdeki süreçte daha ileri adımlar görecek miyiz?

– Tabii ben Bilim ve Teknolojiden Sorumlu Cumhurbaşkanı Yardımcısıyım. Ama şunu söyleyebilirim ki, bilimsel ve teknolojik açıdan İran atılımlar yapmış bir ülke. Kasım Süleymani’nin öldürülmesine karşı yapılan misilleme bilim üzerinden olmuştur. İran’ın füzeleri ABD üslerini tam isabetle vurmuştur. Biz bölgede bin yıldır varız ve var olmaya devam edeceğiz. Biz ABD ile geçmişte defalarca karşı karşıya geldik. ABD bizim petrol alanlarımızı vurmuş ya da yolcu uçağımızı düşürmüştü. Biz her zaman ABD’ye gerekli tepkiyi vermiş ve onunla karşı karşıya gelmişizdir. İran bu anlamda gerekli her türlü cevabı geçmişte de vermiştir.

– Bilim konusuna vurgu yaptınız, füze konusuna vurgu yaptınız, ABD, İran’ı sadece nükleer konuda değil aynı zamanda füzelerle ilgili bir paket halinde masaya çekmeye çalışıyor. Bu anlamda İran ne olursa masaya oturur?

– Nükleer müzakerelere bercan deniliyor İran’da. Bercan, Avrupalı ülkeler ve ABD arasında 15 seneyi aşkın bir süredir devam eden müzakerelerdir. Bu konuları hep konuştuk. Son olarak uluslararası bir anlaşmaya imza atılmıştı. O anlaşmaya BM ve ABD onay verdi. Ama Amerikan Devlet Başkanı (Donald Trump) çıktı, bu yapılan anlaşmayı iptal etti. Bu nasıl bir harekettir? Bu nasıl bir anlaşmadır bunu gözetmedi. Biz şimdi yeniden müzakere olursa, gelecek Cumhurbaşkanı’nın çıkıp, “Biz bunu iptal edeceğiz demeyeceğini nasıl bilebiliriz? Bu olamaz yani. Uluslararası Sözleşmelerle ilgili böyle bir örnek görülmemiştir. Liderimiz, aslında bizi uyarmıştı. Sözlerinden dönebilirler demişti. Haklı çıktı. Tekrar müzakereler, yıllarca sürebilir ve bence mümkün değildir. Onun için en iyi formül, bercana dönmek. Yani yapılan geçmiş anlaşmaya dönmektir. ABD müzakereleri yeniden başlatmak istediğinde füze, biyoteknoloji ve pek çok bilimsel alanı gündeme getirecek. O yüzden bir böyle bir müzakerenin tekrar başlamaması konusunda kararlıyız.

– P5 +1 anlaşmasına bağlı kalmak istiyorsunuz. Doğru mu anlıyorum?

– Evet. Tabii ki ambargolar, petrol ve gaza satışısına dönük yaptırımlar kalkar, bize verilen taahhütlere dönerlerse biz de o zaman BM Daimi üyeleri ve AB ile yapılan nükleer anlaşmaya geri döner ve bu anlaşmanın altına imza atarız. Tabii buradaki olay, İran’ın nükleer anlaşmadan dönüşü değil, verilen taahhütleri azaltma olayıdır. İran bunu, karşı taraf taahhütlerine uymadığı için yaptı.

– İran Dışişleri Bakanlığı’nın bir açıklaması vardı. Nükleer silahların önlenmesi anlaşmasından çekilebileceklerini söyledi. ABD tarafı yanlış bir mesaj olur dedi. Eğer ABD o söylediğiniz P5+1 anlaşmasına dönmezse, İran Nükleer Silahların Önlenmesi Anlaşması’ndan çıkabilir mi?

– Tabii bu kararı verecek olan İran Milli Güvenlik Kurulu’dur. Bu kararı onlar verecektir. Ancak nükleer silah konusu Dini Lider (Ayetullah Ali Hamaney) tarafından kesin bir fetvaya bağlanmıştır. Buna göre, nükleer silahın kesinlikle haram olduğunu vurgulanmıştır. Biz bu konuda nükleer bilim tarafından araştırma yapıyoruz. Nükleer silah üretimine dönük bir çalışmamız yoktur. İran 40 senedir ambargo altında. Biz yeni bir sistem kurduk İran içinde. Nano teknoloji, bioteknoloji ve uzay alanında araştırma ve geliştirme çabaları vardır. Bu çalışmaların hepsi bölgeseldir. Nükleer teknolojiyi sadece ve sadece bu alanlarda barışçıl amaçlarla kullanıyoruz.

– Düşen uçakla ilgili soruşturmada son durum nedir? Çünkü Kanada bir şekilde kara kutunun kendisine verilmesini sityor. Sizin o kapasite kara kutuyu inceleyecek yetkin cihazlara sahip olmadığınızı söylüyor. Ama diğer taraftan siz de Amerikan ve Fransız yetkililerden kutuyla ilgili, indirilebilecek bazı verilerle ilgili taleplerde bulunmuştunuz ancak bir yanıt alamadığı da biliniyor. Soruşturma ile ilgili son nokta nedir?

– Hakikaten elim bir hadiseydi. İran milletini derinden etkiledi. Tüm İran milletine ve o uçakta hayatını kaybedenlerin ailelerine taziyelerimiz iletiyorum. İran devleti olarak, onların zararlarını karşılamak için elimizden geleni yapıyoruz. Bu olay, tabii daha önce benzeri görülmemiş bir olay. Ama bu, ABD’nin bölgede bir macera arayışından kaynaklandı. Ama biz bu olaydan ötürü çok müteessiriz, çok üzgünüz; Zira kendi çocuklarımız da, o uçağın içindeydi. İran devleti şeffaf bir şekilde bunu araştırıyor. Bunun müsebbiblerini de bulacaktır.

– Türkiye’ye geliş amacınız nedir? ABD’nin bu kadar yaptırım baskısı varken, Türkiye ile nasıl işbirliği alanlarında ilerlenebilir?

– Cumhurbaşkanımız Hasan Ruhani göreve geldiğinden beri, biz İranlı şirketleri bilimsel olarak geliştirmeye, onları bilim alanında teşvik etmeye önem verdik. Türkiye ile de pek çok alanda işbirliğine gittik. Bu anlamda, bilim ve teknoloji alanında çalışan 5000 şirketimiz var bizim.

Türkiye ile siyasi ilişkilerimiz gayet iyi ancak ekonomik alandaki tablo, siyasi alandaki kadar iyi değil. Bu anlamda ekonomik ilişkileri daha yüksek bir noktaya çekmek, çıtayı yukarıya çıkarmak ve işbirliğini geliştirmek gerektiğine inanıyoruz. Görüşmelerimiz iyi ve dosthane şekilde geçti. Eli dolu döneceğiz. Cumhurbaşkanlarımız da yılda kaç defa birbirleeriyle görüşüyorlar. Ben umuyorum daha çok ekonomik işbirliğine gideceğiz.

2378560cookie-checkİran: En iyi formül, geçmiş anlaşmaya dönmek

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.