İskambil masasında hazırlanan skandal projeye valilikten izin çıktı!

YUSUF YAVUZ /  AÇIK GAZETE – Muğla’da açılmak istenen mermer ocağı için zorunlu olan arazi gözlem raporunun köy kahvesindeki iskambil masasında hazırlanması bu kadar da olmaz dedirtti…

Muğla’nın Seydikemer ilçesinde açılmak istenen mermer ocağı için valilikten skandal karar. İskambil masasında arazi gözlem raporu hazırlanan mermer ocağı projesine Muğla Valiliği ÇED Gerekli Değildir Kararı verdi. Sidyma antik kenti sınırındaki Asarkalesi mevkiinde açılmak istenen mermer ocağının, hem tarihi kalıntıları hem de bölgedeki zeytin ağaçlarını yok edeceği öne sürülürken yöre halkı projenin iptali için resmi başvuruda bulundu. Mermer ocağı açılmak istenen bölgenin Sidyma antik kentinin devamı niteliğinde olduğunu belirten yöre halkı, yetkililere ilettiği itiraz dilekçesinde arıcılık, zeytincilik ve kırsal turizm faaliyetlerinin zarar göreceğini belirterek projenin durdurulmasını istedi. Mermer ocağı açılmak istenen bölge ayrıca Türkiye’nin ilk yürüyüş rotası olan Likya Yolu’nun güzergahı üzerinde bulunuyor. Söz konusu arazideki tarihi kalıntıları fotoğraflayan Kültür Rotaları Derneği ise Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü’ne başvurarak alanda yeniden inceleme yapılmasını ve kalıntıların tescil edilmesini talep etti.

Muğla’nın Seydikemer ilçesine bağlı Boğaziçi ve Dodurga köylerinin ortasındaki ormanlık alanda açılmak istenen mermer ocağı bir skandalı da ortaya çıkardı. 67 Mermer Mad. İnş. Şirketi, toplam 67 hektarlık alanı kapsayan bölgede mermer çıkarmak için ruhsat aldı. Bu alanın 24,99 hektarlık kısmında (yaklaşık 250 dönüm) çalışmalara başlamak için Proje Tanıtım Dosyası (PTD) hazırlayarak Muğla Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne başvuran maden şirketinin talebi ilgili kurumlarca uygun bulundu. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, 5 Mart 2019 tarihinde yaptığı duyuruda, mermer ocağı projesine ÇED Gerekli Değildir Kararı verildiğini bildirdi. Böylece firmanın arazide çalışmaya başlamasının da önü açılmış oldu.

ZEYTİN AĞAÇLARI VE TARİHİ KALINTILAR ZARAR GÖRECEK

Ancak mermer ocağı izni verilen arazinin ‘Asarkalesi’ olarak anılan bölgede yer aldığını ve Sidyma antik kenti ile bağlantılı olduğunu belirten yöre köylüleri, projenin iptal edilmesini istiyor. Mermer ocağı açılmak istenen araziye ulaşmak için köylülerin zeytinlik arazilerinden ve arkeolojik kalıntıların bulunduğu bölgeden geçilmesi gerektiğine dikkat çekilen köylülerin dilekçesinde, proje için kesilecek ağaçlar arasında arıcılık için önemli olan ‘basralı çam ağacı’ olarak bilinen türlerin de bulunduğu belirtildi.

‘SİT ALANINDA MERMER OCAĞINA NASIL MÜSAADE EDİDİ?’

Dodurga Köyü Muhtarı Rasih Mete, Seydikemer Kaymakamlığı’na yazdığı dilekçede, arkeolog eşliğinde yapılan incelemede mermer ocağı sahasında Likya ve önceki dönemlere ait olabileceği belirtilen kalıntılara rastlandığına dikkat çekerek, “Dodurga Mahallesi’nde 2009 yılından itibaren Muhtarlık yapmaktayım. Mahallemizin sit alanı olmasından dolayı bugüne kadar vatandaşlarımızın bir ev yapmasına bile müsaade edilmemişken, bu mermer ocağının yapılmasına nasıl müsaade edilmiştir?” diye sordu.

KÜLTÜR ROTALARI DERNEĞİ KORUMA BÖLGE KURULUNA BAŞVURDU

Öte yandan mermer ocağı izni verilen arazideki kültür varlıklarının yeniden incelenerek tespit ve tescil edilmesini talep eden Kültür Rotaları Derneği, Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü’ne başvuruda bulundu. Dernek yetkililerinin yerinde tespit ettiği arkeolojik kalıntıların fotoğrafları ve koordinatlarının yetkililerin dikkatine sunulduğu başvuruda alanın yeniden incelenmesi talep edildi.

‘İZİNSİZ YÜRÜTÜLEN ÖN ARAMA ÇALIŞMALARI HALKTAN SAKLANDI’

Yöre halkının iddiasına göre ÇED Gerekli Değildir Kararı verilen mermer ocağı projesi için Dodurga ve Boğaziçi köylerinde yaşayan halka bilgi verilmedi. Alanda ön çalışma yapan maden şirketinin gayri resmi biçimde çalışma yürüttüğünü öne süren yöre halkı, “Mermer yatağı arama tarama faaliyetlerinin resmi olmayan bir biçimde, yöre halkından saklı şekilde yürütüldüğü, kimsenin dikkatini çekmemek için özen gösterildiği ve yerel halkın içinden bu çalışmaları fark edenlere, ‘verimsizlik nedeniyle iptal edileceği’ ifade edilerek halkın olası haklı tepki ve itirazlarını dürüst olmayan yöntemlerle önledikleri tespit edilmiştir” iddiasında bulundu.

ARAZİ GÖZLEM RAPORU ÇALIŞMASI İSKAMBİL MASASINDA

Köylülerin ve sivil toplum örgütlerinin tepkisini çeken mermer ocağı için hazırlanan ÇED Raporunda yer verilen bilgilere göre proje alanı ‘orman’ niteliğinde. Yılda 400 bin metreküp mermer çıkarılması planlanan proje kapsamında çıkarılacak malzemenin 360 bin metreküpünün ise pasa ve moloz olarak ayrılacağı belirtiliyor. Ancak Muğla Valiliği’nin Çevresel Etki Değerlendirmesi’ne gerek görmediği mermer ocağı projesi için hazırlanan arazi inceleme raporunun köy kahvesindeki iskambil masasında oluşturulduğu ortaya çıktı.

MADEN ŞİRKETLERİ SONU BAŞTAN BELLİ RAPOR HAZIRLATIYOR

Mermer ocağı ile ilgili hazırlanan ÇED dosyasında bulunması zorunlu olan ‘Flora ve Fauna Envanteri’ raporu, proje alanında ilgili uzmanların yapacağı saha çalışmasına dayanıyor. Ancak bu tür saha çalışmalarının tarafsız ve hakemlik vasfındaki uzmanlar eliyle hazırlanmaması sonucu başından belli olan raporların hazırlanmasına yol açıyor. Söz konusu proje için firma tarafından görevlendirilen Biyolog İ.Ö.G., Temmuz 2018’de bölgeye giderek raporunu oluşturdu. ÇED dosyasında yer verilen raporda özetle şu ifadelere yer veriliyor:

‘OTSU BİTKİLER GENELLİKLE İLKBAHAR-YAZ AYLARINDA YETİŞİYOR’

“Proje ve etki alanında bulunan ya da bulunması muhtemel türleri belirlemek amacıyla proje alanı ve çevresinde arazi çalışmaları ile gözlem yapılmış, literatür bilgileri taranmış ve daha önce o yörede yapılan çalışmalar için yöre halkından alınan bilgiler eklenmiştir. Proje alanı ve etki alanında 19 familyaya ait 35 tür tespit edilmiştir. Yöre halkı ile yapılan görüşmeler neticesinde alınan bilgilere göre; tek yıllık otsu bitkilerin genellikle ilkbahar-yaz aylarında yetiştiği dile getirilmiştir. Proje alanı ve etki alanında 6 familyaya ait 6 sürüngen türü saptanmıştır. Tüm çalışmalar sonrasında inceleme alanında 7 familyaya ait 7 memeli türü saptanmıştır.”

İSKAMBİL KÂĞITLI ÇED RAPORUNA VALİLİK NASIL İZİN VERDİ

Söz konusu raporda yer verilen arazi çalışması ve yöre halkıyla yapılan görüşmelere ilişkin fotoğraflarda, yapılan çalışmanın bir kısmının köy kahvesinde gerçekleştirildiği görülüyor. Köylülerin yüzleri kapatılarak rapora eklenen fotoğraflardan birinde masadakilerin elindeki iskambil kâğıdı dikkat çekiyor. Muğla Valiliği’nin eksik ve hatalarla dolu skandal niteliğindeki Proje Tanıtım Dosyasına ÇED Gerekli Değildir Kararı vermesi hem yöre halkının hem de sivil toplum örgütlerinin tepkisini çekti.

2283560cookie-checkİskambil masasında hazırlanan skandal projeye valilikten izin çıktı!
Önceki haberJeremy Corbyn Minik Kardeş’te
Sonraki haberOlcay Bayır’ın “Rüya” Albümü 29 Mart’ta Piyasada
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.