6.5 C
Istanbul
Tuesday, March 19, 2024
Ana Sayfa TÜRKİYE İsmail Saymaz: Ağar, bu oligarklar kavgasının tam göbeğinde

İsmail Saymaz: Ağar, bu oligarklar kavgasının tam göbeğinde

İsmail Saymaz, “Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, işte bu oligarklar kavgasının tam göbeğinde yer alıyor” diye yazdı
Sözcü yazarı İsmail Saymaz, eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar ile Yalıkavak Marina’nın eski hissedarlarından Mübaris Gurbanoğlu arasındaki ilişkiyi kaleme aldı.
Sözcü yazarı İsmail Saymaz, organize suç örgütü lideri Sedat Peker tarafından Yalıkavak Marina’ya “çökmekle” suçlanan eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar ile Yalıkavak Marina’nın eski hissedarlarından Mübaris Gurbanoğlu arasındaki ilişkiye dair kaleme aldığı bugünkü yazısında, “Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, işte bu oligarklar kavgasının tam göbeğinde yer alıyor” ifadesini kullandı.

Saymaz’ın bugünkü yazısı şöyle:

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker tarafından Yalıkavak’taki marinaya ‘çökmekle’ suçlanan eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, suskunluğunu SÖZCÜ’den Saygı Öztürk’e bozdu. Ağar, marinada yalnızca yönetici olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Bizi buradan uzaklaştırınca yapılacak olan da belli: Buraya mafya çökecek. Bugün eğer mafya buraya giremiyorsa bizim burada olmamızdandır.”

Mafya, devletin tekelindeki zor kullanma gücünün paylaşılmasından doğar.

Güvenlikten yoksun bir toplumda polis ve askerin, adaletsiz bir iktidarda yargı erkinin yerine geçer.

Kendi yasalarını uygular.

 

Gerekirse infaz eder.

Ağar, kendi yaptırım gücüyle övünürken Türkiye Cumhuriyeti’ni avuç kadar marinada otorite tesis edemeyecek bir çadır devleti seviyesine düşürüyor. Emekli bir bakan olan Ağar, devletten daha mı güçlüdür ki onun yokluğunda marinaya mafya çöküyor?

Polis ne güne duruyor?

Motosiklette bir başına gezen vatandaşa maske takmadı diye ceza yazmak için mi?

 

Adliye neden var?

Ekrem İmamoğlu ellerini arkadan bağlamasın diye mi?

Kaldı ki…

Yalıkavak Marina, birkaç otopark için kan dökebilen mafyanın boyunun erişemeyeceği kadar büyük bir çıkar mücadelesine sahne oluyor: Oligarklar savaşı.

Kızıl Ordu’dan gemi filosuna

Milli Emlak’a ait olan Yalıkavak Marina, 1996 yılında Bodrum Yalıkavak Turizm ve Yat Limanı Yatırımları Ticaret Anonim Şirketi adına tescil edildi.

Marinayı 2003’te Cefi Kamhi aldı ve 2011’de satışa çıkardı.

Şirketin yüzde 90 hissesi Palmali Otel İşletmeleri Yatırım ve Turizmi Limited Şirketi tarafından satın alındı.

El değiştirme sonucu hisselerin yüzde 100’ü Palmali Otelcilik, Turizm ve Acentecilik Limited Şirketi’nde toplandı.

İki eşit hissedarı vardı:

Biri, Mübariz Gurbanoğlu’na ait Palmali Gemi Hizmetleri.

Diğeri, merkezi Singapur’da bulunan, Anar Alizade’ye ait RSR Holding Pte Ltd.

Gurbanoğlu, 1968’de Azerbaycan’da doğmuştu ve Kızıl Ordu’da yüzbaşı olarak görev yaparken, SSCB dağılınca Türkiye’ye yerleşmişti.

‘Mansimov’ olan soyadını Gurbanoğlu diye değiştirdi.

Alizade ise 1978’de Nahçivan’da dünyaya geldi.

İlk soyadı, Aliyev’di.

Singapur’da bulunan Union Grand Energy adlı enerji şirketinin de sahibi.

Birleşik Arap Emirlikleri, Azerbaycan ve Türkiye’de yatırımları var.

Bir vakitler Azerbaycan petrol şirketi SOCAR’ın ortakları arasında.

Marinada sanık, FETÖ’de tanık

Gurbanoğlu yüzde 50’lik hissesini 3 Şubat 2016’da Alizade’ye ait RSR Holding’e sattı. RSR, marinayı Malta’da kurduğu Palmarina Holding Ltd.’ye devretti.

Gurbanoğlu, bir yıl sonra dolandırıldığını iddia ederek Bodrum’da dava açtı ve İstanbul’da suç duyurusunda bulundu.

Gurbanoğlu’na göre marinanın brüt ederi, 220 milyon dolardı.

Ancak 31 milyon dolar ödenmişti.

Gurbanoğlu, görevlendirdiği yöneticilerinin beyanına güvendiği için dolandırıldığını iddia etti.

Suçladığı kişiler şunlar: CEO’su Alaattin Aykaç, Finans Koordinatörü Ali Kemal Çelikten ve Finans Denetim Müdürü Mehmet Ercil.

Bu üç kişiye nitelikli dolandırıcılıktan dava açıldı.

İddianamede şöyle deniyor:

“Sözleşmenin İngilizce yazılıp çevrilmeden ve müşteki aydınlatılmadan imzalanması, tarafların 220 milyon dolara anlaştıkları yönünde beyanda bulunmaları, marinaya ait banka kredisine ve ihalelere esas bedel ile sözleşmede imzalanan bedel arasındaki fahiş fiyat farkı…”

Dava Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor.

Bodrum’daki davayı ise Gurbanoğlu kaybetti. Gurbanoğlu, Londra’daki Uluslararası Tahkim Mahkemesi’ne gideceğini söylüyor.

Bu arada, Gurbanoğlu’na 2017’de FETÖ soruşturması başlatıldı.

Kanıt elde edilmediği için kovuşturmaya yer olmadığına hükmedildi.

Savcılık yeni kanıtlara ulaşıldığı iddiasıyla 2020’de yeni soruşturma açtı.

Gurbanoğlu, 16 Mart 2020’de tutuklandı.

Yargılama 11 Mart 2021’de bitti.

FETÖ’ye yardımdan beş yıl ceza verildi.

Yeni kanıt dedikleri, Gurbanoğlu’nun şikayeti üzerine yargılanan Aykaç, Çelikten ve Erçil’in de aralarında olduğu tanık ifadeleriydi.

Gurbanoğlu’nun uçağıyla gittiler

Eski İçişleri Bakanı Ağar, işte bu oligarklar kavgasının tam göbeğinde yer alıyor.

Öğrendiğim kadarıyla Gurbanoğlu ve Ağar, 15 yıldır tanışıyor.

İddiaya göre Ağar, 2013 yılında cezaevinden çıkınca Gurbanoğlu’na “Fetullah Gülen’i ziyaret edelim” dedi. Gurbanoğlu’nun uçağı ile ABD’ye uçuldu. Ziyarette Gülen, Erdoğan’a sert ifadeler kullandı. Ağar da Gülen’e “Devlet içinde devlet olmaz” dedi. Aynı uçakla dönüldü.

Tolga Ağar, Gurbanoğlu tarafından 2014’te şirket yönetimine getirildi. Ağar, 2018’de AK Parti’den Elazığ Milletvekili seçilince koltuğu babasına bıraktı.

Mehmet Ağar, kendi deyimiyle ‘mafya çökmesin’ diye üç yıldır yöneticilik yaptığı bu marinada, aslında oligarkların saltanatına nezaret ediyor.

Doğrusu, mafya çökmesin diye değil, oligarkların huzuru kaçmasın diye.

2514090cookie-checkİsmail Saymaz: Ağar, bu oligarklar kavgasının tam göbeğinde

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.