Kaçak dövüşen kim?

Rumlar bekleneni yaptılar.

Yeşilırmak kapısının açılımında Türklerin gösterdiği iyi niyeti ne vakit suiistimal edecekler diye bekliyordum, fazla beklememe gerek kalmadı ve dün sabah uygulamaya koydukları eylemle planlı bir şekilde kapının iyi niyete dayalı açılımını sabote ettiler.

Türklerin Yeşilırmak kapısından geçerek 8 Ağustos günü Erenköy’e gidebilmeleri için başvurular bir ay evvelsinden alındı ve BM’ye bildirildi. İsimler tek tek kontrol edildi, geçişine itiraz edilenler belirlendi ve Türk tarafına bildirildi. İsmine itiraz edilenler Erenköy’e gidemedi.

Sıra Rumların geçişine gelince aynı prosedür değiştirilmek istendi.
Kendilerini adanın yegâne sahibi gibi gören Rumlar, bırakın verilen listeye uymayı, hem liste dışı geçiş yapmayı hem de ellerini kollarını sallayarak KKTC’ye giriş yapmak istediler. Hiç biri kimlik veya pasaport göstermek istemedi sanki kendi topraklarına geçiyorlarmış gibi.
Evvelki sene geçiş yapılırken, tüm Rumlar kimliklerini veya pasaportlarını ibraz ederek ve KKTC giriş belgelerini doldurarak geçiş yapmışlardı aynen diğer kapılarda olduğu gibi. Geçen sene ayin yapılmadı, bu konu ile ilgili geçiş de olmadı.
Birinci aşamadaki görüşmeler nedeni ile başı muhalefet ve koalisyon ortakları ile iyice derde girmiş olan Hristofyas, ikinci aşamada Hristofyas masaya oturmamak ve Kıbrıs Türk tarafı üzerinde baskı oluşturmak için iyi düşünülmüş bu güzel senaryoyu, Güzelyurt’taki Ayios Mamas Kilisesinde ayin yapmak bahanesi ile Yeşilırmak kapısından geçmek isteyen Rumları provoke ederek uygulamaya koydurttu.
Amacı yapay bir sorun çıkarmak, masaya oturmamak ve buna ilaveten de Şam ziyareti nedeni ile Kıbrıslı Türklerden özür dilemekten kaçmak.

Tam görüşmeler sürerken ve ikinci aşamanın başlamasına birkaç gün kalmışken, Hristofyas’ın tüm ekibi ile Şam’a gitmesi ve Suriye Hükümetinden “Durdurun Lazkiye-Mağusa seferlerini” talebinde bulunması, büyük bir siyasi çirkinlik ve adaya getirilmesi için çalışılan barışa vurulan büyük bir darbe.
Rum tarafının bu çirkin ve ahlak dışı davranışı gerçekte hiçbir politik teamüle uymamaktadır.
Sen bir taraftan güya Kıbrıslı Türklerle Barış görüşmeleri yap, diğer taraftan da Kıbrıslı Türkleri adaya hapsetmek ve boğmak için uluslar arası girişimlerde bulun. Sonra da utanmadan, Kıbrıslı Türkleri Yeşilırmak kapısında kendi uygulamasının aynısını yaptığı için protesto et ve masaya oturma.

Eğer Yeşilırmak kapısı olaylarını tezgâhlamayıp masaya oturmuş olsaydı Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın protestosu ile karşılaşacak, Kıbrıs Türk halkı ile BM nezdinde ve belki de AB nezdinde de mahcup duruma düşecekti.
Utanmaz ve arlanmaz Hristofyas ile avenesi, Yeşilırmak kapısında, isimleri listede olmayan Rumların geçişine KKTC makamları tarafından izin verilmediği için Kıbrıs müzakerelerinin ikinci turunun ilki olacak olan bugünkü görüşmeye katılmayacaklarını açıkladılar.
Hem suçlu hem de güçlü deniyor buna güzel Türkçemizde.
Açıkçası Hristofyas’ın yaptığı tam bir terbiyesizlik ve Kıbrıs Türk halkına karşı saygısızlıktır.

Hristofyas Kıbrıs Türk Halkından Şam ziyareti ile ilgili olarak özür dilemediği müddetçe, Cumhurbaşkanı Talat da bu olayı bahane ederek masaya oturmamalı.
Aslında yapılacak en doğru iş Hristofyas’ı masadan kalktığı ile bırakmalı, geri dönüşüne olanak sağlamamalı ve hemen tüm ilgili taraflara masadan kaçanın Hristofyas olduğu bildirilmelidir.

Rumlarla hiçbir zaman ve hiçbir koşulda, bu adada barış içinde yaşayamayacağımızın en güzel örneklerinden bir tanesidir bu olay.
Birileri, bizlere bakışları nefretle dolu bu Rumlarla barış içinde iç içe yaşayabiliriz diyorsa beri gelsin.

____________________

* Prof. Dr. Ata ATUN
http://www.ataatun.com

658080cookie-checkKaçak dövüşen kim?

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.