Antalya’nın Akseki ilçesine bağlı Gümüşdamla köyünde yapılan hidroelektrik santralinin (HES) kaçak olduğunu belirten avukat Tuncay Koç, ruhsatsız HES yapılan alanın imar planı bulunmadığını belirterek, “ruhsatsız bir alanda yapılaşmaya, ormanların kesilmesine ve heyelan olmasına devletin tüm birimleri seyirci kalmaktadır” diye isyan etti. Koç, vali ve kaymakamı göreve çağırdı.
HALK GÖÇE ZORLANIYOR
Antalya’da sivil toplum örgütleri, Akseki ilçesine bağlı Gümüşdamla köyünde inşa edilen hidroelektrik santralini (HES) protesto ettiler. Antalya Barosu, Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, Gümüşdamla Dayanışma ve Yaşatma Derneği, Çağdaş Hukukçular Derneği, Derelerin Kardeşliği Antalya Temsilciliği ve Gümüşdamla köylüleri, İl Özel İdaresi önünde ortak basın açıklaması yaptılar. Sivil toplum örgütleri adına konuşan Antalya Barosu avukatlarından Tuncay Koç, santralin yapıldığı alanda engebeli ve ormanların sık olduğunu ve santral için Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporunun da alınmadığını söyledi. Santral alanında şimdiye kadar üç kez heyelan meydana geldiğini belirten Koç, ”Her heyelandan sonra köylüler tehlike yaşamış, susuz kalmış ve yolları kapanmıştır. Küçük dereler üzerine yapılan HES’ler, Türkiye’de hiçbir plana dayanmadan gelişigüzel inşa edilmekte ve o yörede yaşayan tüm canlıları ve yöre halkını mağdur etmekte, göçe zorlamaktadır” diye konuştu.
LOKUMCU, YAŞAMI SAVUNURKEN, YAŞAMINI YİTİRDİ
Hopa’da derelerin satılmasına karşı çıkan Metin Lokumcu’nun, doğayı ve hayatı savunurken kendi yaşamını kaybettiğini ifade eden Koç, Lokumcu ailesine başsağlığı dilediklerini belirterek, “Hes’lere karşı mücadelede artık insanlar ortaya hayatını koymaktadır. Bu kadar önemli bir konuda yetkililerin duyarsız davranması, yöre halkının sesine kulak vermemesini anlamakta güçlük çekiyoruz” dedi.
DEVLETİN TÜM BİRİMLERİ SEYİRCİ
Gümüşdamla’da yaptıkları incelemeler sonucunda alanda İl Özel İdaresi tarafından yapılmış uygulama imar planı ve mevzi imar planı olmadığını öğrendiklerini kaydeden Koç, “imar planı olmayan yere HES inşaatı da yapılamaz. Çünkü bu alanın ruhsatı da yoktur. Ruhsatsız bir alanda yapılaşmaya, ormanların kesilmesine ve heyelan olmasına devletin tüm birimleri seyirci kalmaktadır. Akseki Kaymakamlığı geçen hafta yaptığı açıklamada şirketin EPDK tarafından verilmiş üretim lisansıyla DSİ’den alınmış su kullanma izinlerini öne sürerek gerekli tüm izinlerin şirket tarafından alındığını belirtmiştir. Bir kez daha belirtiyoruz ki alanın mevzi imar planı ve ruhsatı yoktur. Dolayısıyla inşaat şu an kaçak konumdadır. Mühürlenmesi gerekir. Ayrıca tüm izinler alınmış olsa bile bölgede üç kez heyelana sebep veren bir faaliyet Çevre Kanununa göre yine durdurulmak zorundadır. Çevreyi tahrip edici, orada yaşayan insanların can güvenliğini tehlikeye düşürücü hiçbir işleme izin verilemez” görüşünü dile getirdi.
HES MÜHÜRLENSİN, KIYIM DURSUN!
Akseki Kaymakamlığı’nı ve Antalya Valiliği’ni görevlerini yapmaları konusunda uyaran Koç, “Antalya İl Özel İdaresi’nin, Gümüşdamla köyünde yapılan HES için imar planı yapıp yapmadığını, ruhsatı olup olmadığını, imar planı yoksa kaçak yapının mühürlenmesi için Akseki Kaymakamlığı’na yazı yazılarak HES’in mühürlenmesini talep ediyoruz. Gümüşdamla köyündeki kıyım durdurulsun, HES mühürlensin!” ifadelerini kullanırken, basın açıklamasının ardından, Gümüşdamla köylüleri adına avukat Münip Ermiş, HES’in mühürlenmesi için İl Özel İdaresine dilekçe verdi.
