Kadını kim koruyacak ?

Belli oldu artık. Kadını korumayı beceremeyen ülkeler arasında ilk sıradayız.
Kadına saygı gösteremeyen, onu erkeklerle eşit kabul etmeyen, hatta edemeyen ülkeler arasında da birinci olmamız şaşırtıcı değil.
Ne zaman k, kadına şiddet uygulanmış, ne zaman ki masum bir kadının canına kıyılmış, hunharca öldürülmüş, işte o zaman kadını hatırlıyoruz.
Balık hafızayla malül olduğumuz için de kısa sürede unutuyoruz olanları.
Siz bakmayın bugünlerdeki tepkilerimize…
Özgecan Arslan’ın hunharca öldürülmesinden sonra doğan tepki ve erkek egemen sınıfına yönelik eleştiriler bir süre sonra diner.
“Yeni Özgecan’lar ölmesin” deriz ama ortaya da bir şeyler koymayız.
Fevri bazı kararların hayata geçirilmesini isteriz:
“Bu hayvanlar yargılanmamalı. Hemen asılmalı”
İyi de, bu hayvanların sayısı öylesine fazla ki, as as bitecek gibi değil.
Bakın istatistiklere sadece cinayet değil, taciz suçlarından yargılanmış o kadar serbest canavar aramızda dolaşıyor ki, sayısını devlet bile bilmiyor.
Önleyici tedbirler var, kadını koruyacak olan bakanlık bile var.
Hepsi “osuruktan tayyare” misali.
Bir işe yaramayan palyatif tedbirler.
Bir de fantastik öneriler:
Mor çatı, kırmızı tavan, yeşil soğan (!)
Ne demekse…
Oysa her şeyi batıdan kopyalayan, hiçbir yeni bir önlemi araştırma zahmetine katlanmayan bizim hükümetler, kadına yönelik şiddet konusunda Avrupa’daki önlemlerin yarısını alsalar yeterli.
Bir saniyede öğrenmeleri mümkün üstelik.
Ben hemen aktarayım.
Erkekler tarafından şiddet gören kadınlara Batı ülkelerinde bir numara veriliyor.
Kadının adı hiçbir resmi belgede geçmiyor.
Hiçbir kurumda, bankada, vergi dairesinde, trafikte, emniyette adı yok.
Elektirik, su gibi faturalar dahi kadına ait o tek numaraya gönderiliyor.
O toplumda diyelim ki, Danimarka’da veya İsveç’te, o kadının toplumda adı yok.
Ama kendisi var.
Devlet, öyle bir devlet ki, tehdit altında olan kadının güven içinde yaşayacağı bir yere taşınmasını dahi sağlıyor.
Taşındığı yeri sadece devlet biliyor.
Kadını öldürmek/şiddet uygulamak isteyen adam, adamlar, eski kocası, hayvan, canavar veya her kimse, kadını hiçbir yerde ve hiçbir zaman bulamıyor.
Kadın hem yerin altında, hem üstünde.
Üstelik yerin üstünde sağlanan olanaklarla, devletin gözetim ve korumasında hayatını sürdürmeye devam ediyor.
Bizde ise tehdit altındaki kadınsa sadece “imdat” butonu veriliyor .
Şaka gibi…