Kadına yönelik şiddet

Geçen hafta kutlamalar haftasıydı. Öğretmenler Günü ve Kurban Bayramını kutladık. Ama eminim çok az okurlarım 25 Kasım gününün öneminin bilincindeydi. Özellikle İngiltere’deki sivil toplum örgütlerimizin bu önemli günde toplum bilincini yükseltmeye yönelik etkinlikler yapmamaları düşündürücüdür.

25 Kasım Uluslararası ‘Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Haftası’nın startını veren gündü. Bugün, 21’inci yüzyılda böyle bir konu ile uğraşmak, hele hele gelişmemiş ülkelere hor gözle bakan İngiltere gibi sözde ‘medeni’ batı ülkelerinde bu durumlara tanık olmak insanlık ayıbı büyük bir skandaldır.

Ev içi şiddet çok yüksek oranda kadına yönelik olur. Ama çocuklar da bundan direkt veya endirekt olarak nasibini alırlar. Nedir tanımı ev içi şiddetin?

“Ev içi şiddet, halen veya geçmişte ilişki yaşamış yetişkinler veya aile fertleri arasında yaşanan ve cinsiyet veya cinsellik farkı gözetmeksizin herkesi etkileyebilen tehdit edici davranışlar, şiddet veya taciz olaylarıdır”.

Şiddet, psikolojik, fiziksel, cinsel, veya duygusal olabilir. Birçoklarımız şiddet dendiğinde dayak, cinayet gibi aşırı şiddet olaylarını düşünürüz. Halbuki eşine elini hiç el sürmemiş bir erkeğin onu yıllarca herkesin önünde aşağılayıp onu küçük düşürücü davranışlarda bulunması, kadın üzerinde eşit derecede olumsuz etki yapar.

Kadınlara yönelik şiddet konusunda birçok yanlış bilgiler var. Örneğin kadına şiddet uygulayanların eğitim ve kültür düzeyi oldukça düşük, işçi sınıfına mensup erkekler olduğu önyargısı vardır. Halbuki doktor, eğitimci, banker gibi meslek icra eden erkekler de bu aşağılık cürümün uygulayıcısı olabiliyorlar.

Ünlü, gençler arasında rol model olarak sayılan kişiler de zaman zaman şiddete maruz kalabiliyorlar. Geçtiğimiz yıl buna Rihanna örneğinde tanık olduk. Popüler genç sanatçı Rihanna ‘Grammy’ ödül töreni öncesi eski bir erkek arkadaşı olan pop sanatçısı Chris Brown tarafından çok kötü bir şekilde dövülmüştü. 21 yaşındaki Rihanna’nın sonradan bu konu ilgili yaptığı açıklamalarda, medyada kendisi ile yapılan söyleşilerde konu ile ilgili verdiği mesajlarda birçok kadınlara büyük bir ilham kaynağı olmuştu. Birçokları Rihanna’nın aynı sorunlarla karşı karşı karşıya olan birçok akdının yaşamlarını olumlu olarak değiştiğini iddia etmektedir.

Ev içi şiddet konusunda devamlı tekrarlanan bazı statistikler şöyle:
– Her 4 kadından biri yaşamları boyunca ev içi şiddete maruz kalmaktadır.
– Birçok kadın 1den fazla şiddet olayı ile karşı karşıyadır (yüzde 66).
– Her dakika bir ev içi şiddet olayı polise ihbar edilir.
– Avaraj olarak haftada iki kadın o zamanki veya eski eşleri / erkek arkadaşları tarafından katledilir.
– Sadece Birleşik Krallıkta kadına yönelik şiddet yılda 40 milyar sterlin harcanmasına yol açar.

Ev içi şiddetle karşılaşan kadınlara yönelik çalışmalar yapan ‘Womens Aid’ derneği statistikler üzerinde uyarı yapıp, bu statiklerin sayıca gerçekleri yansıtmadığını, çünkü duygusal tacizin dışlandığını vurguluyor.

Birleşik Krallık’ta hükümet kadın aktivistleri ve derneklerinin yıllarca süren lobileri sonucu nihayet ‘Kadına Yönelik Şiddet Stratejisi’ ni yayınladı. Yeni strateji olumlu birçok yenilikleri beraberinde getiriyor. Örneğin şiddet tanımlamasını genişletip ırza tecavüz gibi cinsel taciz, kadın ticareti ve zorla evlilik gibi bazı toplumlar arasında yaygın uygulamaları da içeriyor, ve bu konularda hükümet organlarının kapsamlı çalışma programını açıklıyor. Umarım zaman aşımında bu strateji çok etkili bir şekilde uygulanır ve kağıt üzerinde kalmaz.

Yeni hükümet startejisinin getirdiği en önemli yenilik eğitim alanında 2011 yılından itibaren müfredatın zorunlu bir parçası olacak uygulamalardır. Özellikle erkek çocuklar, çok küçük yaşlardakiler dahil, cinsiyet eşitliği konularında eğitilecek. Strateji ayrıca öğretmenler için cinsiyet ve cinsel taciz durumları karşısında uygulamaları gereken kurallar saptayacaktır.

Hükümet stratejisi acilen sivil toplum örgütü ‘Refuge’ yöneticisi Sandra Horley’nin değindiği bir konuya çözüm getirmelidir. Horley’ye göre şiddete maruz kalan kadınlar için yerel belediyelerin sağladığı hizmetler çok yetersiz. Örneğin kadın sığınaklarının sayısı olması gerektiğinin çok altında.
Refuge ve ünlü Kozmetik firması Avon ‘sesini yükselt’ isimli bir kampanya başlatıp ev içi şiddet konusunda toplumların bilincini yükseltmeyi amaçlıyor.

Ev içi şiddet, ve genel olarak kadına yönelik şiddete karşı en faal olması gereken kesim erkeklerdir. Geçtiğimiz Cuma günkü LTR ‘Farkindayim’ programında İngiltere Kadın Platformunun 1991 yılında Kanada’da başlatılan ‘Beyaz Kurdela Kamapanyası’ndan özünlenerek kadına yönelik şiddete karşı biliçnçli olan erkeklere beyaz kurdela verme projesi güzel bir proje. Bu konuda diğer toplum kuruluşlarına ve medyamıza da önemli görevler düşmektedir.

İki hafta önceki yazımda belirttiğim gibi şiddet içeren video oyunlarına ve Internet kullanımına karşı ailelerin çok duyarlı olmaları gerekir. O yazıma gelen yanıtlar arasında bir okurum Türk uydu televizyonunun da şiddet içerikli maço erkek tipleri ile dolu ve şiddeti yücelten dizi programları ile dolu olduğunu ve bu tür kaliteden yoksun programların mümkün olduğunca izlenmemei gerektiğini vurguladı. Okuruma yürekten katılırım.

Kadına yönelik şiddetle mücadele toplumlarımız içerisindeki bazı tabularla mücadele etmekten geçer. Erkekler olarak bu mücadelede aktif bir şekilde yerimizi almalıyız.

1081680cookie-checkKadına yönelik şiddet

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.