“Kadınlar olsaydı sorun çözülürdü”

** “Bu noktada Kıbrıs, Türkiye, İsrail, Mısır, Yunanistan işbirliğinin tam zamanı”
** “Çok kötü yönetildik. Ülkemiz kara para konularıyla gündeme geldi. Bu ülke temiz bir ekonomik yapıya sahip olmalı. Bunun yolu da AB’ye kapıları açmaktır. Ben AB denetiminden rahatsız değilim”
** “Burada 600 Kıbrıslı Türk’ün oyu var. Biz adada barış istiyoruz ve onlardan destek bekliyoruz”

Güney Kıbrıs’ın kadın başkanlık adayı Birleşik Demokratlar Hareketi (EDİ) Başkanı Praksula Antoniadu Yurdagül Beyoğlu’na konuştu. Güney Kıbrıs’ta, Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas tarafından oluşturulan hükümette Ticaret, Sanayi ve Turizm Bakanlığı görevini yapan ve Meclis Ticaret Komitesi üyelerince “Türkiye’nin bakanı” olarak nitelenen Praksula Antoniadu kadın olduğu için negatif ayrımcılığa uğradığını kaydetti.

Rum radyo televizyon Kurumu’nun kendisine (RİK) diğer adaylar kadar yer vermediğinden yakınan Antoniadu, konuyu yargıya taşıdığını ancak davanın Nisan’dan sonra sonuçlanacağını ifade etti.

Kadınların barış ve müzakere sürecine dahil edilmediklerini belirten Praksula Antoniadu “kadınlar masada olsaydı, bu sorun daha önce çözülürdü” dedi.

Antoniadu, Hristofyas’ın iyi bir lider olmadığını ve çözüme katkı koyamadığını belirterek, “ilk işim iki toplumu bir araya getirmek olacak” ifadesini kullandı. Barışın yıllık getirisinin 7 milyon Euro olacağını savunan Antoniadu, adada bulunan doğalgazında barışa katkı koyacağına işaret etti.

Praksula Antoniadu 17 Şubat’ta yapılacak seçim öncesi sadece Star Kıbrıs’ın sorularını yanıtladı:

– Rum Devlet Televizyon ve Radyosu’na (RIK) programlarda üç erkek aday yönünde pozitif ayırımcılık yaptığı gerekçesiyle dava açmıştınız. Sonrasında konuyu ise insan haklarının ihlal edildiğini savunarak Avrupa Komisyonu’nun ilgili birimine götürdünüz. Sonuç alabildiniz mi?
– Demokrasiyle yönetilen ülkelerde herkesin eşit hakları alması lazım. Bir aday olarak devletin geleceği ile ilgili görüşleri söylemek durumundayız ama RİK üç erkek adaya öncelik verdi.

“EŞİT HAKLAR VERİLSEYDİ YÜZDELİĞİM İKİYE KATLANIRDI”

Adaylara eşit haklar verilseydi benim yüzdeliğim ikiye katlanırdı. RİK’in ayrımcılık yattığıyla ilgili olarak AİHM’e gittik. Bizim yerel mahkememiz davayı Nisan’a erteledi. Yani seçim sonrasına kaldı. Propaganda sürecinde devlet televizyonunu kullanamamamız seçim sonuçlarını etkileyecek.

– Bölgeye barış nasıl gelir?
– Biz inanıyoruz ki, Kıbrıs’ın geleceği barışçıl ortaklıkta yatıyor. Kıbrıs çok küçük bir coğrafya ve bu coğrafyanın iki tarafında da insan hakları çiğneniyor. Biz Birleşik Demokratlar olarak geçmişe takılı kalmamak gerektiğine inanıyoruz. Eşit çözüm, ortak politika… En başta insan haklarına saygılı olunmalı.

“ANNAN PLANI BİR ŞANSTI”

Biz Annan Planına evet dedik. Bu barış ve ortak yaşam için bir şanstı. 2004 yılı şansın kaybı oldu. Aradan sekiz yıl geçti. Şimdi doğalgaz konusu çıktı. AB Japonya’daki kazadan sonra yeni kaynaklara bakıyor. Bu noktada Kıbrıs, Türkiye, İsrail, Mısır, Yunanistan işbirliğinin tam zamanı.

“İŞBİRLİĞİNİN TAM ZAMANI”

Şimdi barış için çözüm bulunmalı, tüm bu ülkeler ortak işbirliği içinde sorunları çözmeli.

– Medyanın ve kilisenin Anastasidis’i kazanmış gibi göstermesinin seçim sonuçlarını etkilediğini düşünüyor musunuz?
– Kendi başıma aday olmamın sebebi küçük parti olmamız. 1998’de Klerides’in adaylığını destekledik, 2008’de bir ümitle Hristofyas’ı destekledik. Sayın Mehmet Ali Talat yoldaşı idi ve çözümden söz ediyordu. Ancak üç yılı boşuna harcadı. Hiçbir sonuç alamadı. Şimdide Anastasiadis’in adaylığıyla düş kırıklığına uğradık. Her seçimde iktidara gelmek için manevra yapan DİKO ile işbirliği yapması bizi üzdü. Bu da Anastasiadis’in kredisi olan biri olmadığını gösteriyor.

“HRİSTOFYAS DENEYİMSİZDİ”

Hrisyofyas politik deneyimi olmayan biridir. Diğer yandan adayların hiçbiri ekonomi bilgisine sahip değil. Ben Londra’da ekonomi eğitim aldım. Dolayısıyla bu konuda başarılı olacağıma inanıyorum. Bizim kendimize özgü çözümümüz var. Doğalgazın ekonomiye nasıl katkısı olacağını Troyka ile görüştük.

“KIBRISLI TÜRK ARKADAŞLARA SESLENİYORUM”

Buradan Kıbrıslı Türk arkadaşlarıma seslenmek istiyorum. Barışı getirmeliyiz ve doğalgazı, adaya barış getirmesi için kullanmalıyız.

“BAŞPİSKOPOS İKİNCİ TURA KALMAMI DİLEDİ”

Başpiskopos seçimin sonucuyla ilgili olarak çeşitli tahminlerde bulundu. Anastasiadis’in seçileceğini umduğunu söyledi, benimde ikinci tuta kalmamı diledi. Gelişmeleri bekleyip göreceğiz.

– Başkan olsanız yapacağınız ilk icraat ne olurdu?
– Burada 600 Kıbrıslı Türk’ün oyu var. Biz adada barış istiyoruz ve onlardan destek bekliyoruz. Biz adada birlemenin gerçek sesiyiz. Ledra Palas toplantılarında yıllardır birleşmeyi destekliyor, onunla ilgili çalışmalar yapıyoruz.

“İLK YAPACAĞIM ÇÖZÜMÜ ANLATMAK”

İlk yapacağım iş yine Ledra Palas toplantılarına katılıp çözümü anlatmak olacak. İkinci işim ise AB’ye gidip, ülkemizin bu ekonomik krizden nasıl kurtulacağına yönelik yardım istemek olacak.

ÇOK KÖTÜ YÖNETİLDİK”

Biz son yıllarda çok kötü yönetildik. Ülkemiz kara para konularıyla gündeme geldi. Bu ülke para aklama yönüyle konuşulmamalı. Temiz bir ekonomik yapıya sahip olmalı. Bunun yolu da AB’ye kapıları açmaktır. Ben AB denetiminden rahatsız değilim. Gelsin denetlesin.

“NASIL KURTULABİLECEĞİMİZİ KONUŞACAĞIM”

Bugün Londra’ya gidiyorum, Liberal Demokratların Başkanı ile görüşeceğim ve bu sıkıntıdan nasıl kurtulabileceğimizi konuşacağım. Ülkenin birleştirilmesi için yardım isteyeceğim. Barışçıl, ekonomik işbirliği tüm halkların Doğu Akdeniz’de huzur içinde yaşamalarını sağlayacaktır.

– Yıllardır süregelen müzakerelerde bir arpa boyu yol alınmamış olmasının nedeni nedir? İki tarafta gerçekten bu sorunu çözmek istiyor mu?

– Sonuçlara bakarsak görüyoruz ki, her iki tarafta isteksiz. İstekli olsalardı şimdiye kadar çözülürdü. Politik istek olsaydı olurdu… Her iki halkta kötü günler yaşadı. Hala daha bunları konuşursak biz hiçbir şey elde edemeyiz. Gelecek için ortak hedef belirlemek lazım. Bu da ekonomik ve barışçıl bir işbirliği olur. Bu niyet olursa çözmemek için hiçbir sebep yok.

“MASADA HİÇ KADIN OLMADI”

Şu da var ki, masada hiç kadın olmadı. Kadın olsaydı şimdiye kadar çoktan çözülürdü. Kadınlar sadece yanıt almak ve kahve yapmak için geldi bu görüşmelere! Her iki tarafta da en çok acı çekenler kadınlar oldu. Evlatları ölen, sıkıntı çeken, tecavüze uğrayan kadınlar… Masada kadınlar olunca sorunun daha kolay çözüleceğine inanıyorum.

– Sizin düşündüğünüz çözüm modeli nedir?
– Bunu daha önce söyledim aslında. İki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı bir federasyon. Her iki halkında devlet içinde yer aldığı bir yapı. Adada Tür askeri ve yabancı güçler olmasın, barış içinde yaşayalım.

– Bugün Annan Planı referandumu gibi bir referandum yapılsa Güney’den nasıl bir sonuç çıkar?
– Biz 2004’deki Annan Planını destekledik. Geçmiş tekrar edilmemeli. Şimdi önümüzdeki şansları değerlendirmeliyiz. AB ailesini davet edip bu gelişmeyi çözümle sonuçlandırmalıyız. İnsan haklarına saygılı, Türk askerinin ve diğer güçlerin varlığına gerek bırakmayacak bir çözüm olmalı.

– Rumlar Mal Tazmin Komisyonuna gelen başvurulardan oldukça şikayetçi. Siz mülkiyet sorununun –bir kısmı olsa dahi- komisyon yoluyla çözülmesine nasıl bakıyorsunuz?
– Her insanın iradesine saygı duyulmalıdır. Kıbrıs Türk veya Kıbrıs Rum mülklerinde kalmak isterlerse bu onların kararı. Şu da var ki, Kıbrıs’taki liderler göçmenlerin evlerine dönme şansı vermediler. Yıllardır süregelen müzakereler bakıldığında her iki halkın liderleri de çözüm bulmak için acele etmiyor. Bu da gösteriyor ki çözüm bulmak için acele etmeli ve halklar kendi kişisel istekleri doğrultusunda çözüme gitmemeli…

– Kadınların siyasetteki konumu istenilen düzeyde mi? Adaylık döneminizde cinsiyet ayrımcılığı yaşadınız mı?
– Kadınların politikada kabul görmüş olması kesinlikle yeterli değil. Yasalar ayrım yaptırmıyor belki ama gerçek hayatta öyle değil. Politikada eşitsizlik çok kötü seviyede. Televizyon kanalları üç erkek adaya yer veriyor. Kadınlara yer yok!

“KADINA GÜLÜYORLAR”

Bir kadın politik partinin başkanı dahi olsa başkan adayı olunca gülüyorlar. Tüm adaylar; kadın/erkek/ beyaz/ zenci dahi olsa eşit muamele görmeli. Bu anlayış demokrasiye de yardımcı olmaktadır. Ben 2008’den beri EDİ’nin başkanıyım. European Liberal Democratics bana şahsen destek oldu ama ülkemde yazık ki öyle değil. Eğer sen kadın adayı gizliyor, erkek adayı öne çıkarıyorsan Kıbrıs’ta demokrasi yoktur demektir.

“KADINLARA YER YOK”

Burada şunu da söylemeliyim: Kadınlar kadın adaylara oy vermeli. Hemcinslerini desteklemeli ki, kendileri de aday olabilsin, destek bulabilsin. Medya siyasi partiler tarafından kontrol edildiğinden erkek adaylara destek veriyorlar. Bu çok yanlış.

735470cookie-check“Kadınlar olsaydı sorun çözülürdü”

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.