Bazı arkadaşların gayreti içinde bulunduğu Türk- Kürt ayrımcılığının, alevlenmeden söndürülmüş olması Kalkan’da yaşayan herkes için memnuniyet verici olmalıdır.
Bir de internet gazetelerinde yazılan yazıların altına imzasız yapılan yorumlar var ki,
içler acısı; insanı zorla polemiğe zorluyor. Yorum yazanlar altına isminizi yazın korkmayın, o sizin düşünceniz, karşı düşüncedeki her kimse buluşur tartışırsınız olur biter.
Bugün bazı insanların bana düşman gibi bakmasını anlayabilmiş değilim. Ben ne yaptım? Bildiğim doğruları yazdım ve yazmaya devam edeceğim. Benim yazdığım gazetenin taraflılığı veya tarafsızlığı beni hiç bağlamaz, ben yazdığım yazıdan sorumluyumdur. Arkasında durmayacağım bir şey yazmam mümkün değildir.
Kalkan’da M.Ş devri bitmiş, “10 senedir nasıl bir kişi tarafından yönetildiğimizi görmemiz için, Belediye Başkanlığı devir teslim törenine gelmeyerek, karakterini göstermiştir.” Yeni bir devir başlamıştır. Bu güzel beldede yaşayan herkese hayırlı ve uğurlu olsun, Yeni Başkanımız Ömer Saim KARAKURT’u kutlar ve Allah yardımcısı olsun derim
Bana gelince… Önüme bakıyorum yolum dar, arkama bakıyorum daha anlatacak çok şey var.
Aşağıda Nazım HİKMET’ten iki şiir var.
GİDERAYAK
Giderayak işlerim var bitirilecek,
Ceylanı kurtardım avcının elinden
Ama daha baygın ayılamadı
Kopardım portakalı dalından
Ama kabuğu soyulamadı.
Oldum yıldızlarla haşır neşir
Ama sayısı bir tamam sayılamadı
Kuyudan çektim suyu,
Ama bardaklara konulamadı.
Güller dizildi tepsiye
Ama taştan fincan oyulamadı.
Sevdalara doyulamadı…
Giderayak işlerim var bitirilecek giderayak.
Eşi VERA için yazdığı dörtlük:
İçimde mis kokulu
Kızıl bir gül gibi duruyor zaman.
Ama bugün cumaymış yarın cumartesi
Çoğum gitmiş de azım kalmış
