Bu yaz tatile gittiğimiz, doğasına, denizine ve insanına hayran kaldığımız Kalkan’la ilgili izlenimlerini aktarırken, bu küçük tarihi beldede hayvanlarla ilgili çok büyük işlerin yapıldığını da yazmıştım.
Sokak kedi ve köpekleriyle ilgili çalışmalarin ise ön plana çıktığını anlatmıştım
Takdire değer ve alkışlanacak insanlar var Kalkan’da..
Hala da öyle…
Kapsa adlı sokak hayvanlarıni koruma derneği yöneticileri devamlı çaba içindeler.
Yarı yarıya yabancıların bulunduğu Kapsa yönetiminde, tüm üyeler harıl harıl faaliyette bulunuyorlar.
Gerek İngiltere ve gerekse Türkiye’de çalmadık kapı bırakmıyorlar.
Tabii yasaların çizdiği sınırlar ve verdiği haklar çerçevesinde yürütüyorlar bu faaliyetleri.
Kapka’nın yöneticilerinden Atilla Atalay ve Maggi Çelik’in bana ulaşan maillerinde anlattığı sorun son derece önemli geldi.
Atalay ve Çelik yasaların kendilerine tanıdığı hak ve imkanları kullanarak dernek adına harekete geçmişler.
Gerisini onlardan dinleyelim:
“Çevre orman bakanlığı 04.05.2009 tarihli bir yazıyla Antalya Valiliğine sokak hayvanlarının kısırlaştırılması ve aşılanması ile ilgili bir ödeneğin belediyelerce kullandırılmak üzere hazır olduğunu bildirdi.
Yazı kaymakamlık vasıtısıyla tüm belediyelere iletildi. Kalkan Belediyesi aracığıyla derhal bir kısırlaştırma bütçesi hazıroladık ve ilettik (300 hayvan- toplam 18,000TL)
İki ay sonra gelen cevapta paranın hazır olduğu ve ekli sözleşmenin imzalanması istendi. Herşey cabucak yerine getirildi. Ancak bir netice çıkmadı. Bütün yazışmaların kopyası elimizde olduğu için, mektupları yeniden okuduk ve ‘verilecek ödenek 2009 yılı içinde kullanılacaktır’ ön şartını görünce ödenek projesinin gerçekliğinden şüphe duyduk.
Aklımıza gelen çirkin şüphe şu: Türistik illerde (Antalya Kepez gibi, Marmaris, Didim..) yapılan hayvan katliamları sonunda oluşan kötü Türkiye imajını düzeltmek üzere turizm sezonu başında ödenek projesi ortaya atılarak 5199 nolu kanununun uygulamasına geçildiği düşüncesi yayıldı. Biz ilgili hayvanseverler ve dernek yöneticileri sevindik, mutlu olduk.
Aynı durumun Fethiye (Muğla vilayeti) ve Kaş’ta da geçerli olduğunu tespit ettik.
Şimdi Kapsa derneğinin 2010 bütçesini hazırlıyoruz fakat hangi veriye göre; Kafamız karışık!!?
Aldatılmişlık hissi duyuruz. Umarız yanılıyoruz.”
Şimdi gelin de bu yapılanlar karşısında kuşku duymayın.
Yasalar ortada.
Uygulama ortada.
“Para vereceğiz” deniyor.
Devletin parası. Babalarının parası değil yani.
Göndermek üzereyiz diye ilave ediliyorlar.
Ama Kasım ayının ortalarında gelinmiş, tek kuruş ortada yok.
Bu paraların 2009 yılı sonuna kadar gönderilmesi, hatta harcanıp kullanılması gerekiyor.
Şurada bir buçuk ay kalmış.
Gelse bile kullanılması bile güç.
Zaman kalmamış.
Zaten devletin mali bütçesi de TBMM’de görüşülüyor.
Yani ilgili Çevre Bakanlığı 2010 yılı için hayvanlara ayıracağı parayı belirlemiş.
Eski bütçede ayrılan paralar eğer kullanulmamış ise geçmiş olsun.
Şimdi soruyorum:
Antalya Valililiğ neredeydi bugüne kadar?
Antalya Belediye Başkanı ne yapıyordu?
Ve tabii Kaş Kaymakamı, Kalkan’daki derneğe gönderileceğini söylediği para için neden kılını kıpırdatmadı?
Kıpırdatttı ise para nerede?
Bu ödenek 2009’da kullanılamayacağına göre, Kalkan’daki dernek gelecek yıl için nasıl umutlu olsun?
2010’da paranın geleceğini, hayvanlar için tahsis edileceğini nerden bilsin.
En önemlisi nasıl güvensin?
Nasıl?
Ve tabii kime güvensin?
