Bu riski hesaplamak için 2001 senesine kadar meşhur Framingham çalışmasından elde edilen bir “risk hesaplama cetveli” kullanılırdı.
Bu risk yaş, cinsiyet, toplam kolesterol, iyi kolesterol, sigara içilmesi, büyük tansiyon ve tansiyon ilacı alınıp alınmaması esasına dayanan bir hesaplama ile belirlenirdi.
2001 senesinde bu cetvelin daha basitleştirilmiş bir şekli yaratıldı ve kısa zamanda da neredeyse her yerde eski cetvelin yerini aldı.
Mesela, Amerikan Kalp Birliği (AHA), Mayo Klinik ve birçok ilaç firmasının sitelerinde artık bu basit cetvel bulunuyor ve tüm dünyada da yaygın olarak kullanılıyor.
Bu basitleştirilmiş cetvelin amacının doktor ve hastaların bir hesap makinesine gerek kalmadan risk durumunu kolayca belirlemesini sağlamak olduğunu sananlar fena halde yanıldıklarını yeni anladılar.
Journal of General Internal Medicine isimi tıp dergisinde yayınlanan bir araştırma, puanlama esasına dayanan basitleştirilmiş risk cetvelinin “riski yüksek hasta sayısını” orijinal cetvele göre daha fazla çıkardığını gösterdi.
Araştırmaya göre, orijinal cetvelle yapılan hesaplamada ilaç kullanmaya elverişli 40 milyon Amerikalının yüzde 71’ inin 10 sene içinde kalp krizi geçirme riski yüzde 10’ dan az, yüzde 22’ sinin yüzde 10-20 ve yüzde 7’sinin de yüzde 20’ den fazla olduğu ortaya çıkıyor.
Yeni cetvel, orijinal cetvelle kıyaslandığında erişkinlerin yüzde 15’ ini (5 milyon 700 bin kişi) farklı risk gruplarına ayırıyor. Bunların yüzde 10’ u (3 milyon 900 bin kişi) daha yüksek risk grubuna, yüzde 5’ i (1 milyon 800 bin kişi) ise daha düşük risk grubuna giriyor. Buna göre net olarak 2 milyon 100 bin kişi daha yüksek risk grubuna dâhil edilmiş oluyor.
Mesela, 45 yaşında sigara içen toplam kolesterolü 170, iyi kolesterolü 38, büyük tansiyonu 125 olan ve tansiyon ilacı kullanmayan birinin yeni cetvele göre risk hesabı şöyle: Yaş için 3 puan, sigara içtiği için 5 puan, kolesterol için 5 puandan toplam puanı 13’ tür ve bu kişinin 55 yaşında kalp krizi geçirme ihtimali yüzde 12’ dir.
Oysa aynı kişinin orijinal Framingham cetveline göre riski hesaplandığında sadece yüzde 7 olduğu bulunur.
Bu, tüm dünyada on milyonlarca insanın “gereksiz olarak” ömür boyu kolesterol ilaçlarına abone edilmesi ve ilaç şirketlerinin kasasına “fazladan” milyarlarca doların dolmasından başka bir şey değildir.
Çünkü tedavi kılavuzlarına göre risk yüzde 10’ u bulduğunda kolesterol düşürücü ilaç vermek Allah’ ın emri sayılır; buna karşı çıkanlar lanetlenir.
KAYNAK
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2947646/
