Türk araştırmacı Prof. Dr. Mustafa Camgöz’ün kurduğu Kanser öncesi Araştırma Vakfı, Londra Türk Radyosu’nun desteği ile Kuzey Londra’da Palmers Green St Monica’s Parish Kilisesi’nde Türk toplumunu hastalığa karşı bilinçlendirmek için düzenlenen konferansa yaklaşık 150 dinleyici katıldı.
Başkanlığı Dr. Tahsin Bilginer’in başkanlığını yaptığı konferansta Jeo-Biyolog Prof. Dr. Jane Plant, Dr. Umut Fahrioğlu, Prof. Dr. Mustafa Camgöz ve LondraTürk Radyosu yöneticilerinden Eğitim Uzmanı Kelami Dedezade konuştu. Konferansta hastaların da konuştuğu kısa film gösterisi de yer aldı.
Açılış konuşmasını yapan Dr. Bilginer kalp krizi kanserdan daha çok yaşama mal olmasına karşın insanların kanserden daha çok korktuğunu söyledi. Bilginer, Vakfın çalışmalarını aktararak kansere karşı gelişmeleri izlediğini ve halka aktararak önemli bir işlev yüklendiğini söyledi.
“DOĞADA HAYVANLAR SÜT İÇMİYOR”
Konferansta Prof. Dr. Jane Plant, kendi yaşamından örnekler vererek kanser deneyimi ve araştırmalarını şöyle anlattı:
“Göğüs kanseri teşhisi konulduğunda üç aylık ömrümün olduğu söylenmişti. Bilinen tedavileri uyguladılar. Üç kez kanser geri geldi. Hepsini atlatmayı başardım… Hastalıkla uğraştığım dönemde Çinli kadınların göğüs kanseri olmadığını tesadüfen öğrenmiştim. Araştırmalarımı Çinlilerin tüketim alışkanlıkları, Çin’deki toprak, taş ve minerallerin özellikleri üzerine yoğalttım…”
Sütün besleyici özelliğinden dolayı bozulan kanser hücrelerinin de büyümesine neden olduğunun anlaşıldığını belirten Plant, “Çin de bebekler dışında kimse süt içmiyor. Doğada da yetişkin hayvanlar süt içmiyor. Kanser ile süt arasında güçlü ilişki saptandıktan sonra yetişkinlere soya sütü dışında süt içilmemesi öneriliyor… Ben de kanser yaşamış ve kanser araştırmaları yapan bir bilim kadını olarak süt içmeyi derhal kestim. Çocuklarım da süt içmiyor artık… Ne yazık ki yoğurt, peynir gibi süt ürünleri için de bu ilişki geçerlidir.” dedi.
Prof. Dr. Plant, pek çok tüketim maddesindeki katkı maddelerin kanseryapıcı ya da kanser hücrelerini geliştirici özelliğe sahip olduğunu belirterek, “Hormonsuz yiyecekler tüketmeye özen gösterilmeli. İyi su diye alınan şişe sularına da çok güvenmemeli. En iyisi çeşme suyuna takılan filitredir” diye konuştu.
Prof. Dr. Plant’ın konuyla ilgili kitapları olduğunu söyleyerek ve www.janeplant.com adresinden bilgi alınabileceğini söyledi.
KANSERE KARŞI AŞI ARAŞTIRMASI
Konferansta konuşan Dr. Umut Fahri de gen ve kanser ilişkisini anlatarak İngiltere Ulusal Sağlık Sistemi’nin (NHS) çok pahalıya mâl olmasına karşın hasta yakınlarından gen testi yapılmasını sağladığını belirtti.
Prof. Dr. Mustafa Camgöz de Vakfın özellikle genler üzerindeki araştırmalarda yoğunlaştığını belirterek, göğüs kanserine karşı ilaçlı tedaviden daha çok aşı çalışması yaptığını söyledi. İngiltere’de mucize ilaç olarak tanıtılan Hercepsine’ye fazla umut bağlanılmaması gerektiğini belirten Camgöz, 10 yıl önce tanıtılan Temoxefen için de aynı şöyler söylenildiğini hatırlattı.
İngiltere’de NHS tarafından pahalı olduğu için göğüs kanseri hastalarına Hercepsine’nin verilmemesi dava konusu olmuş ve NHS, 2006’da bu ilacın da hastalara verileceğini duyurmuştu.
