Kaş’ta makarna-tavuk turizmi dönemi!

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – Türkiye’nin en gözde tatil beldelerinden biri olan Antalya’nın Kaş ilçesi kayıt dışı apart turizmine teslim oldu. İlçe merkezinden dağ köylerine kadar yayılan villalar astronomik rakamlara kiralanırken deneyimli turizmcilerden uyarı geldi: Böyle giderse otel ve pansiyonlar tabelalarını söker, restoranlar kapatır, geriye emlak ofisleriyle marketler kalır…

Türkiye’nin gözde tatil cennetlerinden biri olan Antalya’nın Kaş ilçesi yaz aylarında marketlerin makarna ve tavuk raflarını boşaltan apart turizm modelinin kıskacında. İlçedeki evler günlük kiralanırken, merkez ve çevre köylerde villa patlaması yaşanıyor. İlçede yıllardır konaklama hizmeti veren turizmciler ise gelinen bu noktadan endişeli. İlçenin köklü turizmcileri bu gidişatın kontrol edilemez boyutlara gelmek üzere olduğu uyarısında bulunarak planlanıp kayıt altına alınması gerektiğini savunuyor. Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan bir işletmeci Kaş’ı tanımayan ve konforlu tatil arayan bir kesimin ilçedeki apartları tercih ettiğini belirterek şunları dile getirdi: “Evler aparta çevrildi, Kaş’ta sürekli kiralık daire yok, olan da ayda 3 bin TL’den başlıyor. Sonuç: Kaş’a değer katmış pek çok insan; sanatçı, doktor, sağlık görevlisi, öğretmen mevcut kiralara dayanamayıp tayin istiyor, Kaş’ı terk ediyor. Market zincirleri ikişer üçer şube açıyor. Tavuk ve makarna rafları bomboş. Herkesin ideali meydanda dondurmacı, çekirdekçi açmak oldu. Yani Kaş’ta eksen kaydı. En kötüsü de esnafın bu yeni profilin isteklerine cevap verme uğraşına girmesiydi. Bir önlem alınmazsa otel ve pansiyonlar tabelalarını söker aparta çevirir, restoranlar kapatır. Bunların yerini zincir marketler, emlak ofisleri ve fast-foodlar alır. Kaş, kışın hayalet şehir halini alır.”

Galiçya tipi denilen girintili çıkıntılı, dantel dantel kıyılar, masmavi koylar ve bozulmamış doğal dokusuyla büyüleyici bir güzelliğe sahip olan Antalya’nın Kaş ilçesi yeni bir tatilci tercihi ve bu tercihin yönlendirdiği turizm modeliyle karşı karşıya: Apart  ve villa turizmi.

HAFTALIK 15-20 BİN TL’YE KİRALANIYOR, DAĞ-TAŞ VİLLALARLA DOLUYOR,

Geçtiğimiz sezona Covid-19 pandemisinin gölgesinde giren Türk turizmi son yılların en kötü dönemini geçirirken sosyal mesafeli tatili tercih edenlerin akınına uğrayan Kaş ise en yoğun sezonlarından birini geçirdi. Ancak birçoğu haftalık 15-20 bin TL gibi astronomik fiyatlarla kiralanabilen lüks villa ve evlerin kayıt dışı bir turizm hareketi yarattığını dile getiren ilçedeki deneyimli turizmciler bu gidişattan endişeli. Dağ köylerine sıçrayan villa inşaatları nedeniyle Kaş çevresi şu günlerde adeta bir şantiye alanı gibi. Yıllardır kaderine terk edilen taşlık arazilere adeta beton ve demir ekilip, villa biçiliyor.

APART VE VİLLA TURİZMİ YASAL MI?

Konuyla ilgili endişelerini ve çözüm yollarını dile getiren Kaşlı bir turizmci, “apart” konusunda doğru bilinen yanlışları ve olması gerekenleri şöyle özetliyor: “Son yıllarda apart konusu Kaş’ta çok tartışılır hale geldi. ‘Apart’ derken bile aslında herkes aynı şeyden bahsetmiyor. Bir ya da iki odası ve mutfağı bulunan dairelere apart deniyor. Apartların toplu olarak bulunduğu binalar da apartmanı oluşturuyor. Apart turizmini de bu dairelerin kısa süreli kiralanması ile yapılan ticari faaliyet olarak görebiliriz. Villa turizmi ise Kaş’ta genellikle merkez dışında inşa edilmiş bağımsız evlerde yapılan ticari faaliyetin adı. Ancak buradaki can alıcı soru şu: Apart ya da villa turizmi denilen faaliyetler yasal mı?

Kaş Gökseki Mahallesi kaçak yapılaşma ve villa inşaatlarının yoğunlaştığı bölgelerden
Kaş Gökseki Mahallesi kaçak yapılaşma ve villa inşaatlarının yoğunlaştığı bölgelerden

TÜRSAB GÜNLÜK KİRALAMALARA KARŞI SAVAŞ AÇTI

İskanda ‘konut’ olarak belirtilen yapılarda ticari faaliyet göstermek yasak. Ancak Hazine ve Maliye Bakanlığı evleri saatlik, günlük ya da haftalık kiralamayı Borçlar Kanunu’na dayandırmış durumda. Kısacası resmi bir kiralama sözleşmesi yapıldığı sürece ortada bir suç yok. Ama pratikte bunun ticari bir faaliyet olduğunu herkes bildiği için bu durum Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) tarafından yargıya taşındı. Buna göre TÜRSAB, villa kiralamanın kendilerinin faaliyet konusu olmasını talep ediyor. Burada elbette TÜRSAB’ın kendisine yeni bir iş kolu daha yaratmak amacında olduğunu söylemek mümkün. Oysa seyahat acenteleri zaten konaklama satma yetkisine sahip bulunuyor. Ancak bunun ‘ruhsatlı’ konaklama tesisi olması gerekiyor. Yani bir konaklama satılacak ise satan kurumun lisansı değil, otel, apart, kamping ya da villa gibi konaklama şeklinin ruhsatlı olması gerekiyor. Bu ruhsatlandırma işlemini de Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yerel belediyeler yapıyor. Ayrıca su ve elektrik saatleri de ‘ticari’ sınıf olarak ücretlendiriliyor.

BİR APARTIN GELİR VERGİSİNİ ÖDEMEK ONU YASAL KILAR MI?

Konaklama işletmelerinin denetlenmesi işlemleri de dört  ayrı kurum tarafından yürütülüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Emniyet Müdürlükleri ve Belediyeler; konaklama niteliği, vergi yükümlülüğü, toplumsal güvenlik ve ruhsat yönünde bu işletmeleri denetlemekle yükümlü. Ancak bütün bu sürece bakıldığında ortada resmi olarak ‘apart turizmi’ ya da ‘villa turizmi’ diyebileceğimiz bir işletme şekli bulunmuyor. Böyle bir tanım olmadığı için yasal ya da kaçak diye ayrım da yapılamıyor. Eğer bir işletmenin konaklama ruhsatı yoksa Emniyet Müdürlüğü’nden kimlik bildirimi şifresi alması ve konaklayan bildirimi yapması mümkün değildir. Sonuç olarak çoğunlukla ‘kaçak apart’ ya da ‘yasal apart’ olarak yapılan adlandırmalar doğru değil. Bu tür bir daire de yasal ticari faaliyet yapılıyorsa buna ‘apart otel’ denilebilir. Ancak yasal apart denilemez. Salt başka bir yer üzerinden işletilen apartın gelir vergisini vermek onu yasal kılmaz. Sadece vergisi ödenmiş kazanç olur. Oysa konaklama işletmelerinin giderleri arasında gelir vergisi çok küçük bir kalemdir.”

MARKET ZİNCİRLERİNİN TAVUK VE MAKARNA RAFLARI BOŞALIYOR

Evlerin günlük kiralanan apartlara dönüşmesi ve mantar gibi çoğalan lüks villaların ilçedeki turizmin merkezine yerleşmesiyle Kaş’ta yaşanan sosyal ve ekonomik dönüşümlere de değinen Kaşlı turizmci, değerlendirmesini şöyle sürdürüyor: Evler aparta çevrildi, Kaş’ta sürekli kiralık daire yok, olan da ayda 3 bin TL’den başlıyor. Sonuç: Kaş’a değer katmış pek çok insan; sanatçı, doktor, sağlık görevlisi, öğretmen mevcut kiralara dayanamayıp tayin istiyor, Kaş’ı terk ediyor. Market zincirleri ikişer üçer şube açıyor. Tavuk ve makarna rafları bomboş. Herkesin ideali meydanda dondurmacı, çekirdekçi açmak oldu. Yani Kaş’ta eksen kaydı. En kötüsü de esnafın bu yeni profilin isteklerine cevap verme uğraşına girmesiydi. Bir önlem alınmazsa eğer otel ve pansiyonlar tabelalarını söker aparta çevirir, restoranlar kapatır. Bunların yerini zincir marketler, emlak ofisleri ve fast-foodlar alır. Kaş, kışın hayalet şehir halini alır.”

YÜKSEK SEZONDA KAŞ’IN NÜFUSU 40-50 BİN SEVİYESİNE ÇIKIYOR

Kaş için 2015 yılında Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan 1/25000’lik imar planının sivil toplum örgütleri ve yurttaşların açtığı davanın ardından iptal edildiğine değinen turizmci, “İptal gerekçesi, imar planının Yarımada ve Limanağzı’ndaki sit alanlarını da içine alması ve Kaş (merkez) nüfusunun 38 bin olacağı öngörüsünün gerçekleri yansıtmamasıydı. Çünkü 2015 yılında kent merkez nüfusu 7 bindi (2019’da bu rakam 8 bin 600). Yatak sayısı ise 5 bin 600. Yani en yüksek sezonda nüfusun en fazla olma ihtimali 12 bin 600. O yıllara kadar (2015) ilçemizde düzenli olarak yatak sayısı üzerine istatistikler tutuluyordu ama 2015-2020 arası hiçbir zaman istatistiğe veri olarak sokulmayan sokulamayan apart ve villa yatakları, ruhsatsız kampingler, tekneler ve benzerleri nedeniyle son 2-3 yıldır Kaş’ın yüksek sezon nüfusu 40-50 bin civarına çıkmaya başladı. Bu durumda elbette 12 bin 600 kişilik nüfusa göre kurgulanan sistem çöküyor. İlçe merkezinde trafik felç oluyor, çöp arabaları yetersiz kalıyor, su kesintisi, internet kopmaları da cabası.”

İSKÂN ALANINDAKİ KONUTLARDA TİCARİ FAALİYETE İZİN VERİLMEMELİ

Konuyla ilgili çözüm önerilerini de dile getiren Kaşlı turizmci, evlerin ticari olarak kiralanmasının merkezi ABD’de bulunan bir çevrimiçi pazarlama şirketi olan AirBnb ile başladığına işaret ediyor. Evlerin bu şekilde kiralanmasının başta ABD ve Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok ülkede güvenlik ve sosyal sorunlara neden olduğuna değinerek bu konuda tüm dünyada giderek yaygınlaşan ‘Evler Otel Değildir’ hareketinin başladığının altını çizen deneyimli turizmci, Kaş yerelinde yapılması gerekenleri ise şöyle sıralıyor: “Günlük kiralamanın borçlar kanununa göre değerlendirilmesi kesinlikle değiştirilmeli. Planda iskân olarak görünen konutlarda seyahat acenteleri ve emlak şirketleri tarafından ticari faaliyet yapılmasına hiçbir şekilde izin verilmemeli. Kaş gibi hızlı büyüyen ve yatak kapasitesinin artırılması gereken bölgelerde yeni imar alanları oluşturmak yerine merkezde yer alan konut alanlarını turizm alanına dönüştürmek düşünülebilir. Böylece yerelde turizm yapmak isteyen mülk sahiplerine de yasal yollarla bu işi yapabilmelerinin önü açılmış olur.”

 

2494530cookie-checkKaş’ta makarna-tavuk turizmi dönemi!
Önceki haberİngiltere’de koronavirüs vakalarındaki günlük artış yavaşlıyor
Sonraki haberG7’den adil aşı dağıtımı için 7,5 milyar euro kaynak sözü
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.