TBMM’de ‘çevre komisyonu’ üyesi olarak da görev yapan AKP’li eski bir milletvekiline yakınlığıyla bilinen özel şirkete ait olduğu iddia edilen yapıların yat turizmine hizmet vereceği belirtilirken, ÖÇK yetkililerinin beş ay önce kaçak inşaatlar konusunda il özel idaresini uyardıkları ancak bu konuda bir işlem yapılmadığı ortaya çıktı. Aradan geçen süre içinde kaçak yapılar işletmeye açılacak hale gelirken özel idare yetkililerinin gelişmeyi ilgili komisyona havale ettikleri, komisyonda yapılacak değerlendirmenin ardından işlem başlatılacağı öğrenildi.
ÖÇK BEŞ AY ÖNCE ‘ACİL’ KODUYLA YAZI YAZDI
Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi (ÖÇKB), Türkiye’nin betonlaşmadan korunarak günümüze ulaşan son kalelerinden biri olarak biliniyor. Ancak 260 kilometrekarelik bir alanı kapsayan bölgenin sınırları içinde bulunan çok sayıda koydan biri olan Fakdere İskelesindeki yapılaşma görenlere ‘bu kadar da olmaz’ dedirtiyor. Antik çağda liman olarak da kullanılan koydaki eski balıkçı kulübesinin üzerine ‘tarımsal amaçlı konut’ görünümünde inşa edilen kaçak yapılar büyük tepki çekti. TBMM Çevre Komisyonu Üyesi AKP’li eski bir milletvekiline ait şirket tarafından yapıldığı iddia edilen yapılaşmayla ilgili ÖÇK yetkililerinin 11 Ocak 2011 tarihinde Antalya İl Özel İdaresi’ne ‘acil’ kodlu ve 421 sayılı yazıyla durumu bildirdiği ancak buna rağmen aradan geçen süre içinde bir işlem yapılmadığı ortaya çıktı.
ESKİ VEKİL, ‘ÖZEL İDARE’ Mİ EDİLDİ?
ÖÇK yetkililerinin uyarı yazısını yazdığı tarihte iki tane olan yapı sayısı aradan geçen sürede çoğalarak on taneye çıkarken, Fakdere koyunun yaklaşık bir kilometre doğusundaki İnönü koyunda da aynı kişiye ait olduğu iddia edilen üç ayrı yapı daha ortaya çıktı. Olaya tepki gösteren yurttaşlar, Özel İdare yetkililerinin aradan geçen süre içinde bir işlem yapmamasını eleştirerek ‘eski vekil özel olarak idare edilmiş’ diye konuştular. Uygulamaya yönelik imar planlarının henüz tamamlanmadığı bölgenin kullanım önceliğinin ÖÇK kurumuna ait olduğu belirtilirken, koyu çevreleyen 34 dönümlük araziye yaklaşık 1,5 kilometrelik yol yapılması ve yapıların çevresinin tel örgüyle kapatılması da dikkat çekiyor.
‘LAHİTLER PARÇALANDI’ İDDİASI
Kaş-Kekova arasındaki yat turlarının uğrak yerlerinden biri olan Fakdere Koyundaki yapılaşmayla ilgili konuşan yöre köylüleri, inşaatların yapıldığı alanda eskiden bir balkıçı kulübesi ve su sarnıcı bulunduğunu, ancak sarnıcın bugün ortada olmadığını kaydettiler. Deniz kıyısındaki alanda Likya dönemine ait lahitlerin de bulunduğunu iddia eden köylüler, inşaat çalışmaları sırasında bu lahitlerin de zarar gördüğünü öne sürdüler.
İŞÇİLERE, ‘ZORDA KALIRSANIZ KAÇIN!’ TALİMATI
Kaşlı bir turizmci de bir süre önce kaçak yapıların olduğu koya ziyarete gittiğinde dikkatini çeken gelişmeyi burada çalışan işçilere sorduğu ancak işçilerin kendisine, “buradaki çalışmayla ilgili bir şey söylemememiz konusunda bizi uyardılar. Zor durumda kalırsanız herşeyi bıırakıp inşaat alanını terkedin” şeklinde talimat aldıklarını aktardığını iddia etti.
LAHİTLERİN KAYITLARI VİYANA ARŞİVİNDE
Fakdere koyunun arkeolojik önemine ilişkin sorularımızı yanıtlayan uzmanlar, geçmişte ‘Faktura- Üzüm İskelesi’ olarak adlandırılan bölgedeki kalıntılarla ilgili ayrıntıların Viyana Küçük Asya Komisyonu Arşivi’nde tutulduğu bilgisini veriyor. İlk kez 1892 yılında ünlü arkeolog Otto Benndorf tarafından ziyaret edilen Fakdere’nin daha sonra 1955 yılında da George Bean tarafından incelendiğini aktaran uzmanlar, bir başka arkeolog Martin Zimmerman’ın da 1992 yılında bölgeyle ilgili yazdığı kitapta, bu kaynaklara atıfta bulunarak Ufakdere’deki kalıntıları yayınladığını belirtiyorlar. Zimmerman’ın, 1992”de hazırladığı ‘Untersuchungen Zurhistorischen Landeskunde Zentrallykiens’ başlıklı çalışmasında, Fakdere İskelesinin geçmişte de kullanıldığını aktardığını ifade eden uzmanlar, iskelede çeşitli bina kalıntılarıyla bir lahit grubunun tespit edildiğini belirtiyorlar.
‘KÜLTÜR MİRASI TURİZME YENİLDİ’
Fakdere’deki yapılaşmayı, tarih ve kültür mirasının turizm adına yenilmesinin yeni bir örneği olarak yorumlayan Mimarlar Odası Kaş Temsilcisi Gamze Cengiz Aktaş, “sessiz sedasız Fakdere Koyu’na oturtulan yapıların gelecekte yat turizmine hizmet edecek bir tesisin temellerini atarken, tarihimizi de bir hiç uğruna baltalıyor. Kaş herkesin gözü önünde katlediliyor. Bu örnek kaçak yapıların ne ilki ne de sonuncusu olacak ama bilinçle bu gelişmelere karşı çıkıldıkça yenilerinin yapılması önlenebilir. Mimarlar odası olarak doğayla bütünleşik ve çevreye duyarlı yapılardan yanayız ” dedi.
BU UYGULAMALAR KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL
Kaş Turizm ve Tanıtma Derneği Başkanı Mustafa Eriş de Fakdere’deki kaçak yapılara tepki gösterdi. Kaş’ın Limanağzı, Çukurbağ Yarımadası ve diğer bölgelerinde kıyılarda betonlaşmaya yönelik sıkıntılar olduğunu hatırlatan Eriş, “Kaş için Sakin Şehir olmaya yönelik çırpındığımız bu dönemde ortaya çıkan bu uygulamalar kabuledilebilir değildir. Geçmişte gördüğümüz bölgeye has bitki türlerinin bir çoğu kayboluyor. Bunların yerine artık çöl bitkilerine rastlıyoruz. Yetkilileri bu konuda göreve davet ediyoruz” diye konuştu.
BÖLGE, İNSAN ETKİSİNE ‘HASSAS’ ALANLARDAN
ÖÇK tarafından bölgenin karasal alandaki biyolojik çeşitliliğinin tespiti ve korunmasına yönelik yürütülen projenin de uygulama sahası içinde bulunan Fakdere Koyu ve çevresi barındırdığı tür çeşitliliği ve insan kullanımları ile ilişkileri bakımından ‘hassas bölge’ olarak değerlendiriliyor. Proje kapsamında alanda yapılan çalışmalar sonucunda, 26’sı endemik olmak üzere 272 bitki türünün yanısıra, 96 kuş, 20 memeli, 20’de çift yaşamlı canlı türünün tespit edildiği belirtilirtiliyor.
Antalya İl Özel İdaresi’nin Fakdere’de yaşanan kaçak yapılaşmayla ilgili kendilerine ulaşan yazıyı ilgili komisyona havale ettiği, önümüzdeki günlerde bölgenin arazi yapısıyla ilgili yapılacak değerlendirmenin ardından işlem başlatılacağı öğrenildi.
