Kaymakam Adem Yılmaz, söz konusu bölgede yalnızca ön izin verildiğini söylerken, şirket sahibi iki ay içinde mermer çıkarmaya başlayacaklarını açıkladı. İlçenin en önemli tepesi olarak adlandırılan Çalış Tepesi’nin tamamına on yıllığına mermer arama ruhsatı verilmesi Kemerlileri ayağa kaldırdı. Özel bir turizm şirketince kiralanan ve 300 hektarlık kızılçam ormanıyla kaplı olduğu bildirilen Çalış Tepesi, Fransız Tatil Köyü olarak bilinen Club Med ile turistik Kiriş Mahallesi’nin arasındaki rantı yüksek bölgede bulunuyor.
KONU MECLİS GÜNDEMİNDE
Taş ocaklarının Antalya bölgesinde yarattığı şokun son örneği olan Kemer Çalış Tepesi’ne verilen ruhsat, başta turizm örgütleri ve işletmeciler olmak üzere tüm bölge halkının tepkisiyle karşılandı.
Kemer kaymakamı Adem Yılmaz, söz konusu bölgede maden ruhsatı verilmediğini, ilgili firmanın maden arama öz izni aldığını ve ruhsat alınabilmesi için ilçedeki resmi kurumlardan “olur” alınması gerektiğini açıkladı. Kemer’de tartışma yaratan mermer ocağıyla ilgili konuşan şirket sahibi Nurettin Çevik, bölgede maden aramak için 1995 yılında müracaat yaptıklarını ve dağın görünümünü bozmamak ve turistleri rahatsız etmemek için yeraltına inip tünel kazarak mermer çıkartacaklarını açıkladı.
Kemerlilerin mermer ocağıyla ilgili tepkilerini meclise taşıyan CHP Antalya Milletvekili Tuncay Ercenk, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’in yazılı olarak yanıtlaması istemiyle meclise bir soru önergesi verdi. Ruhsat verilen özel turizm şirketinin “TUİ Turizm Uluslararası İşletmecilik ve Seyahat Acentesi” olduğunu hatırlatan Ercenk, Ruhsata konu olan bölgenin birinci derecede arkeolojik ve doğal sit alanı olduğuna dikkat çekti. Ercenk, Enerji Bakanı Hilmi Güler’e; “Kemer’in ortasında bulunan doğa harikası Çalış Tepesi’ndeki, ormanlık alanın talan edilebileceğini ve bunun turizmi ve doğayı olumsuz etkileyeceğini düşünüyor musunuz?” sorusunu yöneltti. Maden arama ruhsatlarının özellikle Ege ve Akdeniz’de ki turistik bölgelerde verilmesinin yeni bir rant ve talan alanı yaratacağını düşünüyor musunuz? diye soran Tuncay Ercenk, “Maden arama ve işletme ruhsatı verilirken çevre, turizm, üretim alanı, orman ve insan sağlığı gibi kriterler dikkate alınmış mıdır?” sorusuna yanıt istedi.
HAKİM YOLUYLA DELİL TESBİTİ
Antalya’nın kanayan yarası taş ocakları kamuoyunun tepkisine rağmen ağaç kıyımını sürdürüyor. Kemer’de yaşanan şokun ardından, geçtiğimiz aylarda Merkeze bağlı Doyran beldesinde açılan ve 2 bin ağacın kesildiği öne sürülen taş ocağında Hakim yoluyla zarar tespiti yapıldı. Doyran Beldesi Geliştirme Kültür ve Yardımlaşma Derneği’yle, Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Antalya Şubesi’nce taş ocağının iptali için açılan davada kullanılmak üzere delil tespiti istendi.
Antalya Nöbetçi Sulh Hakimliği’nce bölgede yapılan incelemede Doyran’a 1,5 km uzaklıktaki ormanlık alan içinde özel bir şirkete tahsis edilen doğal taş ve mermer ocağının orman kıyımı yaptığı ve bölgede şantiye kurma çalışmaları içinde olduğu tespit edildi.
TTKD Antalya Şube Başkanı Hediye Gündüz, tespit istemiyle ilgili yaptığı açıklamada Doyran’a kurulan şantiyenin bölgenin su kaynaklarına ve doğal değerlere zarar vereceğini dile getirdi.
Küresel ısınmanın ve kuraklığın ülkeyi ve dünyayı tehdit eder noktaya ulaştığının altını çizen Gündüz, alternatif kaynaklar bulunmasına rağmen bu amaçla ormanların gözden çıkarılmasının önüne geçmenin bugün daha önemli olduğunun bilincinde olduklarını açıkladı. Gündüz ayrıca bölgenin zengin su kaynaklarına dikkat çekerek “Bakırlı, Saklıkent ve Bereket dağlarından beslenen ve taş ocağı yakınından geçen Doyran Deresi’nin de korunmasının öneminin bilinci içindeyiz” diye konuştu.
