Kerkük’te kaçırma olayları

Güvenlik kavramı insanoğlunun var olduğu günden beri bir ihtiyaç hiyerarşisi ve yaşam sürdürme içgüdüsünün ilk sıralarında yerini almıştır. Güvenlik zafiyeti yaşayan toplumların gelişmesini zorlaştırdığı, bireylerin normal yaşam standartlarına erişmelerini mümkün kılmadığını söylemeden geçmeyelim. Güvenlik, birey ya da toplumun huzur içinde yaşaması, iç ve dış tehditlere karşı korunabilme yeteneği ve kapasitesidir. Bu kapasiteye sahip toplum güvenlikli toplum, birey ise güvenli bireydir. Demografik değişim sonucu gün geçtikçe nüfusu artan Kerkük, gittikçe karmaşıklaşan kentteki hayat ve buna bağlı olarak ürkütücü boyutlara ulaşan suç oranı, Kerkük’ün güvenlik meselesine yeni bir boyut getirdi. 2003 yılı sonrası dönemde kentte meydana gelen olaylar kovboy filmlerini aratmamıştır. Güvenlik zafiyeti, Kerküklü zenginler ve işadamlarını teröristlere aylık fidye ödemeye zorlamıştır. Bu soruna 2003 yılından bu yana somut bir çözüm getirilmemiştir. Şehrin yerel yönetimi ve güvenlik güçleri yine vatandaşları korumakta güçsüz kalmış başarısız olmuştur. Geçtiğimiz Haziran ayında teröristlerin yöntem değişikliğine gittiği ve doktorları soyup soğana çevirmeye ağırlık verildiği görüldü. Haziran ayının ilk haftası göz hastalıkları doktoru Edvel Ali kimliği belirsiz teröristler tarafından evinin önünden kaçırılmış ve 500.000 Dolar fidye karşılığında ailesine iade edilmiştir! Olayın üzerinden bir hafta bile geçmeden çocuk hastalıkları doktoru Safi Herzan polikliniğinden, polis üniforması giyen kişilerce kaçırıldı. 600.000 Dolar karşılığında ailesine iade edildi. Güvenlik güçleri bu kaçırmalarla ilgili daha soruşturma başlatmadan diş hekimi Fazıl Hurşit’in 9 yaşındaki küçücük oğlu evleri önünden kaçırıldı. Yine aynı senaryo tekrarlandı ve bol miktarda dolar karşılığında ailesine postalandı. Bu esnada hem yerel yönetim hem de güvenlik güçleri uyumaya devam ediyor ve ismi önlem almaya bile yeltenmiyor! Doktorlar, haklı bir tepki olarak kepenk kapatıp greve başvurunca şehirdeki sağlık kurumlarını çalışamaz hale geldiğine tanık olduk. Hastalar muayene yapmak için saatlerce polikliniklerin kapılarında bekliyor ama doktorlar grevde! Sonuç olarak valilik müdahale etmiş ve doktorlara yaşam güvencesi vermiştir. Ancak daha iki hafta geçmeden teröristlerin tekrar devreye girdiğini görüyoruz. Belli ki güvenlik zafiyeti ve polisin art arda elde ettiği başarısızlık teröristleri daha da cesaretlendirmiştir! 3 gün önce uzman doktor İbrahim Cümeyli kapısı önünde teröristlerin onu kaçırmalarına direnirken susturucu silahlarla başından vurularak öldürüldü. Bu arada geçen hafta yine belirsiz kişilerce kaçırılan işadamı Necdet Haşşap, 50.000 Dolar karşılığında serbest bırakılmıştır. Haşşap’ın işkenceye tabi tutulduğuna dair cesedinde yara izleri bulunduğu haberi medya ve sosyal paylaşım sitelerine yansımıştır. Bu olayların karşısında pasif duruma düşen yerel yöneticiler, olayların doğal olduğu ve benzer olayların her gün ülke genelinde yaşandığı gibi geçiştirici ve baştan savma niteliği taşıyan açıklama ve demeç vermektedirler. Güvenlik zafiyetinin giderilmesi için somut adımların atıldığını günümüze kadar görmedik. Bu yüzden insanların kendi kendilerini savunmaya geçeceği söylentileri halk arasında dolaşmaya başladı. İnsanların para karşılığında onları koruyacak kişileri kiralayacağı söylentileri yaygınlaşmaya başladı. Devletin yetersiz kaldığı yerde bireylerin harekete geçecekleri sinyalini veren bu mesele ileride daha büyük sorunlara yol açacağı aşikâr. Ancak 30.000’e yakın polis, asker ve güvenlik görevlisi olan kentte güvenlik zafiyetinin yaşanması bazı siyasi tarafların bu olaylardan prim elde ettikleri meselesini gündeme getirmektedir. Aynı zamanda valilik yetkilileri başkent Bağdat’ta üst makamlara ziyaretlerde bulunarak merkezi hükümetin bu işe el atmasını ummaktadırlar…
Toplumsal rahatsızlık yaratan bu olayların bir an önce giderilmesi ve insanların yeniden normal yaşama kavuşması için yerel yönetimin yoğun çalışmalar yapması, merkezi hükümetten yüksek maddi ve manevi yardımların alınması için seferberlik başlatması gerekmektedir. Kentte faaliyet yapan parti ve sivil toplum kuruluşlarının yardımlaşması, farklılıkların değil ortak noktaların üzerinde durulması elzemdir. Böylece adım adım güvenlik zafiyeti giderilmiş olacak ve vatandaşlar rahat bir yaşamın tadını çıkaracaktır.

[email protected]

1634190cookie-checkKerkük’te kaçırma olayları

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.