”Kibar” konuş ama elinde sopan olsun…

Avusturya’nın önemli gazetelerinden Der Standard, Barac Obama’yı, eli sopalı olarak Tayyip Erdoğan ile telefonda konuşurken gösteren fotoğrafı birinci sayfadan, hem de gazetenin logosunun altından verdi. Fotoğrafa kısa bir de resim altı yazılmıştı…

Der Standard, “Cop kalınlığında sorun doğuran telefon görüşmesi” başlığıyla verilen haberde, ABD’nin 26. Başkanı Theodora Roosevelt’in bir sözüyle giriş yaptı, “Barack Obama’nın 31 Temmuz 2012 tarihinde Tayyip Erdoğan ile Suriye konusunu telefonda konuşması sırasında elinde bulundurduğu beyzbol sopasını tutarken ne düşündüğü bilinmemektedir” diye yazdı. Haberin devamında ise “Fotografın, Türk muhalefeti tarafından Obama’nın `Türklerin kafasını kırarız` ” mesajını verdiği şeklinde yorumlandığı belirtildi. Ayrıca, Türk muhalefetinin fotoğrafı protesto ettiğini belirten Der Standard Gazetesi, muhalefetin Erdoğan’ı “Emperyalizmin uşaklığını yaptığı” biçiminde de suçladığını yazdı.

Gazetenin bu tespitlerinin dışında, esas dikkat çeken şeyin sopayı ilk kez Roosvelt’in kullanmış olduğu tespitine yer vermiş olmasıydı. Kullanılan söz gerçekte bir Afrika atasözüdür: „Speak softly and carry a big stick“, ”Nazik konuş ve büyük bir sopa taşı“. Roosevelt, bu sözü Amerikan dış politikasının sembolü de olan “Big Stick” (savaş tehditi) bağlamında ilk defa 26 Ocak 1900 tarihinde Henry W. Spague’ye yazmış olduğu mektupta kullanmış. Roosevelt, aynı sözü, 2 Eylül 1901 tarihinde bir konuşmasında da kullanmış. Sözün kullanıldığı çerçeve ise Büyük ve Atlas Okyanusu’nda Amerikan savaş gemilerinin haraketliliğidir.

“Savaş Tehditi” (Big Stick) kavramı Monroe Doktri’nin genişletilmesi olarak bilinmektedir. James Monroe 1823 yıllında Avrupalı ülkelerine Amerikalıların iç işlerine karışmamalarının çağrısını yaparken, Roosevelt bu çağrıyı genişletmeyi düşünerek, Amerikan prensibini o zamanlar belirlemiş: Nazik ol elinde bir sopa bulunsun. Roosevelt Amerikalıların özellikle Kuzey ve Güney Amerika’da yaşayan diğer milletlerin iç işlerine müdahale ederek, başkalarının oralara müdahale etmesine engel olma prensibini savunmuş. İfadenin özü, içeride barışçı görünmek, dışarıya karşı ise güç kullanmaktır. Daha sonraki yıllarda hem Roosevelt’in hem dostları hem de onun karşıtları bu ifadeyi gerektiği yerde güç kullanmanın zorunluluğu biçimde değerlendirerek yazılar kaleme almış ve karikatürler çizmişler.

Amerikan dostluğu ile de bilinen Der Standard Gazetesi haberi verirken Roosevelt’in içerde barış, dışarıya karşı ise kaba kuvveti vurgulayan sözü ve onun politikası Big Stick’ i kullanması tesadüf olmasa gerek. Zira Suriye olayı gündemdedir. Türkiye’deki Eşbaşkanı, Suriye konusunda Türkiye’yi ikna edememiştir ve vakitleri daralmaktadır. Suriye lideri Beşar Esad, Halep’e girmiş ve oradaki fitne yuvasını dağıtmıştır. “Deliğe süpürülmeyip de kullanılan” Büyük Ortadoğu Projesinin Eşbaşkanı’na aba altından sopa gösterme biçiminde yorumlanmasını düşünmemek saflık olur. Obama’nın, BOP Eşbaşkanı ile nazik görüşmesinde nelerin konuşulduğunu, hangi emirlerin verildiğini tahmin etmek olası. Ancak Obama’nın eli sopalı telefon görüşmesinin fotoğrafı samimiyetin değil “Nazik konuş ve elinde bir sopan olsun ki var olabilesin” sözünün ve Roosevelt’ten günümüze Amerikan dış politikasının hangi başkan gelirse gelsin değişmeyen dış politikasının fotoğrafı olduğunu söylemek kehanet değildir.

1598670cookie-check”Kibar” konuş ama elinde sopan olsun…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.