KIBRIS’TAN… Cumhuriyeti nasıl yıktılar?

Aklı başında Rumlar yavaş yavaş nedamet getirip, 1960’da kurulan Kıbrıs Cumhuriyetini nasıl yıktıklarını itiraf etmeye ve pişmanlık duygularını yazıya dökmeye başladılar.Rum Tarım ve Doğal Kaynaklar eski bakanı ve Birleşik Demokratlar Partisi’nin (EDİ) ileri geleni Kostas Themistokleus, Rum liderliğinin Kıbrıs konusunda affedilmez hatalar yaptığını, Rumca yerli gazetelerden birinin “Serbest Köşe”sine gönderdiği yazıda dile getirdi.
Bence bu büyük bir itiraf ve gerçekleri kabul etme yazısı.


Themistokleus samimi itirafında Rum liderliğinin Enosis stratejisini belirlemede yaptığı yanlış bir değerlendirmenin, birçok hataya neden olduğunu söylüyor. Bahsettiği bu yanlış değerlendirme, Kıbrıs (EOKA) Hükümetinin, Kıbrıs Türk toplumunun sayıca küçük, siyasi ve ekonomik açılardan güçsüz oluşu nedeniyle ağır baskılara dayanamayacağı gibi yanlış bir değerlendirmede bulunmak ve bu küçük ve güçsüz toplumun arkasında her şeyini feda etmeye hazır, Türkiye gibi güçlü bir ülke bulunduğunu fark etmemek. EOKA Hükümeti bu gerçeği bilinçsiz bir şekilde göz ardı etmiş ve Türkleri kızdırmak için yıllarca RIK radyosunda çaldıkları  “Bekledim de gelmedim” şarkısının namelerine kanmış. Themistokleus, EOKA Hükümeti tarafından yapılan hataları Atina’ya yapılan bir yolculuğu deniz yerine karadan ve Türkiye üzerinden yapmaya benzetiyor. Bu nedenle hem yolculuk ettikleri taşıtları mahvolmuş hem de bu felakete ilaveten birde, 1964’ten beri bölünmesine neden oldukları Kıbrıs’ın bir kaşık suda boğulmasına neden olduk diyor.


Themistokleus gazeteci yazar  Makarios Drusyatis’in “İlk Taksim” adlı yeni kitabını birkaç kere okumuş. Kıbrıs’ın ikiye bölünmesinin esas  sorumlusu olan Rum Yönetimi’nin affedilmez hatalarını şöyle sıralıyor.


EOKA Hükümeti ve onun başı Makarios tarafından, Kıbrıs Cumhuriyeti  nihai çözüm değil geçici bir istasyon olarak görüldü. (Yani Rauf beyin yıllardır dediği gibi, Rumlar Kıbrıs Cumhuriyetini, Enosis için atlama taşı olarak gördüler).


· Yeniden toparlanılacak bu istasyondan sonra Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması için nihai çabayı gösterilecekti.


· Siyasi açıdan bu kadar akılsızca olan bu arzumuz, Rumları herkesle, vatandaşlarımız Kıbrıs Türkleri, Türkiye, İngiltere, ABD hatta gerçeğin tahrif edilmesi tehlikelerini gören Yunanistan’ın kendisiyle bile çatışmaya götürdü.


· ENOSİS  yolunda yeniden organizasyon sadece 13  maddelik Anayasa değişikliği yapılması önerileriyle değil askeri hazırlıklarla da oldu.


· Türkiye’nin Kıbrıs’lı Türkler için her şeyi göze alabileceğini göremedik.


· Yanlış tercihler sadece iç politika konularında olmadı (ayrı belediyeler, kamu hizmetine personel  alımı  ve yüksek anayasa  mahkemesi kararlarının uygulanması gibi), anayasal kuralların hayata geçirilmesindeki isteksizlik dış politikaya da taştı.


· Bağlantısızlara katılma tercihi, hem de Kıbrıs Türk toplumuyla istişare etmeden, bir çatışma noktası daha yaratılmasına neden oldu.


· Sovyetler Birliğinden askeri ve siyasi destek aranması, Kıbrıs sorununda, EOKA Hükümetini söz sahibi başka faktörle de çatışmaya götürdü.


· Askeri alanda ve Atina’nın karşı görüşüne rağmen ne askeri ne de politik yarar sağlamayan inisiyatifleri üstlenildi.


· Bu gereksiz insiyatifler nedeni ile de beklenilenin tam aksine, Türkiye’ye Kıbrıs’a askeri açıdan darbe vurmak, siyasi açıdan da Kıbrıs Türklerinin yaşadığı enklavları  güçlendirmek ve iki toplumun ayrı yaşama istediğini artırmak şansı verildi.


Yukarıdaki tüm bu nedenlerden dolayı şimdi ada iki parça ve birleşmesi de artık olası değil. Hele 2005 yılında Kıbrıs’lı Türkler olarak yaşadıklarımızdan sonra, 2004 yılının 24 Nisan’ında yapılan referandumda %65’lere varan “EVET” oylarının ben artık %502lerin altına düştüğünü gözlemliyorum.


Rumlar gene dramatik hatalar yapmaya başladılar….
 


* Prof. Dr.


 


 

652400cookie-checkKIBRIS’TAN… Cumhuriyeti nasıl yıktılar?

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.