KIBRIS’TAN… Papadopulos’tan ne bekleniyordu

Dün Möller’in evinde Kıbrıs Türk ve Rum halklarının liderleri arasında, 8 Temmuz Gambari sürecinin devamı şeklinde bir toplantı yapıldı.


Aslında süreç daha doğmadan, Papadopulos’un komitelerin çalışmaması ve adaya bir barışın veya çözümün gelmemesi için sabotesi nedeni ile ölü doğmuştu. Karşı tarafta Papadopulos olduğu müddetçe bu müzakerelerden hiçbir şey çıkmaz. Ne de çözüme doğru bir adım atılabilir.


Papadopulos’un yerine yeni birisi gelse dahi, o da aynı kafada olacak ve aynı politikaları sürdürecek.    


Toplantı sürerken aklıma aniden Lefkoşa’nın Rum kesiminin Belediye Başkanı Eleni Mavru’nun 30 Mart tarihinde İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a gönderdiği protesto mektubu geldi.


Kıbrıs Rum tarafında geçen yıl yapılan yerel seçimlerde Annan planına “Evet” propagandası yapan ve Türklerle kardeş gibi yaşayabiliriz diyen Rum tarafının en büyük siyasi partisi Komünist AKEL’in adayı Eleni Mavru, oyların yüzde 34.93’ünü alarak başkent Güney Lefkoşa’nın ilk kadın belediye başkanı seçilmiş ve yılların Zambelas’ını koltuğundan etmişti.


Eleni seçilir seçilmez şov yapmak için kuzeye geçmiş, duvarların yıkılması için çaba göstereceğini ekran önünde birkaç yüz kere tekrarlamıştı.  Lefkoşa’nın Türk belediye Başkanı Cemal Bulutoğulları ile basına birlikte resimler vermiş, Türkçe konuşarak gülücükler dağıtmış ve Lefkoşa’nın birleşmesi için her şeyi yapacağını dile getirmişti. Üstelik Papadopulos olmasa hemen ve derhal Lokmacı kapısını açacağı yalanını yüzü kızarmadan ekranlarda söylemiş ve hiç durmadan da halkların kardeşliğinden bahsetmişti. 


Tabi Rum’un sahteliği bir yere kadar devam ediyor ve işin içine milliyetçilik ve de kiliselerde yüzyıllardır telkin edilen Türk düşmanlığı devreye girince aniden duruveriyor. 


İşte bu sahte yüzlü Eleni, Lefkoşa’nın Rum ve Türk belediye Başkanları olarak tokalaştığı, yan yana durduğu, toplantılar yaptığı ve ortak basın bildirileri yayınladığı Lefkoşa Türk Belediye (LTB) Başkanı Cemal Bulutoğulları’nın İstanbul’da düzenlenecek olan “IV. Dünya Belediye Başkanları Zirvesi”ne “Lefkoşa Kıbrıs Türk Belediye Başkanı” sıfatıyla davet edilmesine karşı çıktı ve LTB Başkanı’nın Kıbrıs Türk Toplumu’nun “Lefkoşa Yerel Temsilcisi” olduğunu ortaya attı.


Yemedi içmedi ve 30 Mart tarihinde İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a bir de resmi bir protesto yazısı gönderdi.


Gönderdiği yazıda Lefkoşa Türk Belediye Başkanı Cemal Bulutoğulları’nın İstanbul’da düzenlenen “IV. Dünya Belediye Başkanları Zirvesi”ne “Lefkoşa Kıbrıs Türk Belediye Başkanı-LTB” sıfatıyla davet edilmesine karşı çıkarak, Lefkoşa Rum Belediyesi’nin uluslararası topluluk tarafından tanınan Lefkoşa’daki tek belediye olduğunu, “Lefkoşa Kıbrıs Türk Belediye Başkanı” tabirinin uluslararası hukuk kuralları, BM ve AB kararlarına uygun olmadığını belirtti ve Lefkoşa şehrinin Belediye Başkanının kendisi olduğunu,  LTB Başkanı’nın ise Kıbrıs Türk Toplumu’nun “Lefkoşa Yerel Temsilcisi” olduğunu iddia etti.
Mavru’ya göre, Bulutoğulları’nın bir muhtar kadar bile yetkisi yoktu.


AKEL temsilcisi olan Eleni Mavrou’nun bu ibret verici mektubu Rum yöneticilerinin ve siyasilerinin Kıbrıs sorununa bakış açılarının bir ürünüdür.  Bu yaklaşım, Kıbrıs Türk halkının, siyasi eşitliği de dahil olmak üzere, her haktan mahrum etmeye ve yıllarca uygulanmakta olan izolasyonları daha da ağırlaştırmaya çalışmakta olan Rum Yönetiminin politikası ile bire bir örtüşmektedir


AB’nin çıkardığı tüzüklerin hayata geçmemesinde ve acımasızca uygulanan ambargoların altında işte bu düşünce yatmaktadır.
 
Bu politikanın mimarı kim? Yılların Defkalion’u olan Papadopulos.


Cumhurbaşkanımız işte bu Mavron’nun patronunun hocası Papadopulos ile görüştü. Ne beklenir ki?


*Prof. Dr

655770cookie-checkKIBRIS’TAN… Papadopulos’tan ne bekleniyordu

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.