KIBRIS’TAN… Rum yerleşikler niye KKTC’ye geçebiliyor

Rumlar KKTC vatandaşları arasında ayırım yapıyor ve Kıbrıs doğumlu olmayanları hudut kapılarından içeri sokmuyor.


Özellikle Türkiye doğumlu olan vatandaşlarımıza kötü bir şekilde ayırımcılık uyguluyor ve sorgusuz sualsiz kapılardan geri gönderiyor.


Gerekçeleri de, Türkiye adada işgalci imiş ve Türkiye doğumluları da işgalci olarak kabul ettikleri için sınırlarından içeri sokmuyorlarmış.


Teorik olarak KKTC toprakları AB sınırları içinde yer alıyor. Bana ve benim gibi düşünenlere, AB vatandaşı olup olmamayı kabul edip etmediğimi veya uygun görüp görmediğimi soran hiç olmadı. 1 Mayıs 2004 sabahı uyandığım vakit kendimi zoraki AB vatandaşı yapılmış buldum hepsi o kadar.


KKTC toprakları da aynı kaderi paylaştı benimle. KKTC’de her hangi bir referandum veya halk oylaması yapılmadan 1 Mayıs sabahı KKTC de kendini AB içinde buluverdi. Şimdilik AB müktesebatı geçerli değilmiş ama nasıl olsa bir gün bu da olacakmış. Yani günü geldiğinde bizi hap gibi yutacaklarmış.


Danimarka AB’ye girerken, dümen suyunda AB’ye giren Grönland, sonradan otonomi kazanınca yaptığı referandumla halkına AB içinde AB üyesi olarak yaşamlarına devam edip etmemeyi sordu ve halkın yanıtı da HAYIR olunca AB’den ayrıldı.   


En azından onlara sormuşlar. Bize soran da olmadı.


AB’nin en önemli üç ilkesi neydi? Hukukun üstünlüğü, Özgürlük ve İnsan hakları.
Hani AB üyesi Rumların bu kararında AB’nin kuruluş ilkelerinin ilk üç sırasında yer alan “İnsan Hakları” kavramı ve İnsan Haklarına saygı. Her zaman olduğu gibi öyle bir şey yok. Zaten Rumlar 1963’den beri adadaki tüm insan haklarını çiğnediler.


Hani AB vatandaşlarının hakları. O da yok. Nasıl oluyor da KKTC AB hudutları içinde ama vatandaşlarının bazıları AB’li bazıları da AB vatandaşı değil.


Rumlarda “Yerleşik” dediğimiz, doğum yeri Kıbrıs dışında olan Rum vatandaşları yok mu?. Var, hem de neredeyse bizim nüfusumuz kadar var. Tamı tamına 230,000 tane Rum yerleşik var güneyde.


Ve bu Rum yerleşikler, ellerini kollarını sallayarak KKTC’ye geçiyorlar.


Devletlerin ilişkilerinde “Mütekabiliyet” yani “Karşılıklılık” esastır.


Hukukta Mütekabiliyet Esası, “Bir devletin, başka bir devletin vatandaşlarına uyguladığı hukuki veya fiili bir davranış biçimine karşılık, diğer devletin de aynı şekilde davranması” şeklinde tanımlanmaktadır.


Bu konuda Mütekabiliyet nerde?


Bizim kendi öz be öz vatandaşlarımızı, doğum yeri Kıbrıs dışında olduğu için sınırlarında içeri sokmayan Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti Yönetiminin bu davranışına karşılık, Devletler arası ilişkilerde temel alınan Mütekabiliyet Esası’na göre niçin KKTC hükümeti de doğum yeri Kıbrıs dışında olan “Rum yerleşiklerin” sınırdan içeri girmesine yasak koymamaktadır. Hükümetimiz bu kararı hemen ve derhal almalı ve uygulamaya koymalıdır.


AB ile aramız bozulacaksa bozulsun.
Sanki aramız iyi gidiyor da, bozulması mı kaldı.
Hangi Kıbrıs’lı Türkleri Ortaçağ Karanlığına gömmeyip, KKTC’deki üniversiteleri Bologna Süreci içine alacaklardı.
Hani Direk Ticaret Tüzüğü geçecekti.
Hani Mali Yardım tüzüğü geçtiydi.
Hani Yeşil Hat tüzüğünde belgeleri Kıbrıs Türk Ticaret Odası verecekti. Yeni uygulamaya göre Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti makamları verecekmiş bu belgeleri.


Zaten bizi bir Rum yapmadıkları kaldı. Bu gidişle herhalde yakında, “Tüm Kıbrıs’lı Türkler Rum olacaktır” diye bir karar da alır bu AB.
Zaten böyle bir karar çıkarsa da hiç şaşmam. 


______________


* Prof. Dr.


 

655530cookie-checkKIBRIS’TAN… Rum yerleşikler niye KKTC’ye geçebiliyor

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.