KIBRIS’TAN… Talat’a Londra daveti

Dün Blair ile yaptığım görüşmede, bana, KKTC Cumhurbaşkanı Talat’ı önümüzdeki aylarda Londra’ya davet edeceğini söyledi.


Bu cümle sanal ama içeriği yakında gerçek olacak. Ve ben bu davetin yapılacağından yüzde yüz eminim. 


İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw’un Yakovu ile görüşmesi sırasında, Rum Dışişleri Bakanlığı ve İngiliz Yüksek Komiserliği binası önünde çirkin protestolar yapılmışsa, çeşitli Rum öğrenci birliklerine mensup yaklaşık 900 öğrencinin İngiliz Yüksek Komiserliği önünde eylem gerçekleştirip “KKTC’nin Düzeyinin Yükseltilmesine Hayır, Halkımızın ve Vatanımızın Yeniden Birleşmesi, Dünya Halkları Boyun Eğmiyor” şeklinde sloganlar atmışlarsa ve de Straw’un aracına yumurta fırlatıp, İngilizler tarafından 1950’li yılların sonunda asılarak idam edilen EOKA mensuplarını da betimleyen pankartları açmışlarsa, benim bildiğim İngiliz hükümeti bunun altında kalmaz ve en ağır şekilde cezalandırır.


Tabi ceza derken Mahkemeye götürüp içeri sokmayı değil, Kıbrıs’lı Rumların en hoşlanmayacağı bir davranışla cezalandırmayı kastediyorum. Ne olabilir bu. En mantıklısı ve can yakıcısı, İngiltere Başbakanı Blair’in, CB Talat’ı İngiiltere’ye resmen davet etmesi ve Downing Sokak No.10’da veya House of Commons (İngiliz Halk Meclisi)  kabul etmesi olabilir.


Bence Başbakan Blair bunu yapacak.
Zaten Straw, son Kıbrıs ziyaretinde ben ne dediysem onu yapmıştı, şimdi de Blair yapacak. 


Başbakan Gül’ün son açıkladığı eylem planı ve bu açıklamayı yapmadan evvel ilgili her yer ile görüşüp zemini ve ortamı hazırlaması, Kıbrıs’lı Rumları hazırlıksız yakaladı.
Üstelik şimdi genel konjonktür ve siyasi ortam da eskiye kıyasla biraz farklı. Rumlar Rauf Denktaş dönemini arar vaziyete gelmek üzereler.
Eskiden çevirdikleri Bizans oyunları ile çözümsüzlüğün suçunu,  bir kere adını “çözüm istemeyen kişi” olarak çıkardıkları “Denktaş”ın sırtına yükleyip her seferinde işin içinden rahatça çıkabiliyorlardı.


Şimdilerde karşılarında, Cumhurbaşkanlığı koltuğuna “Çözüm” vaat ederek seçilen ve   Türkiye’den bu yönde de destek gören “Çözümcü Talat” var.
Üstelik CB Talat, Rumlara elini uzattı ve hala daha eli havada. Talat’ın elini ne tutan var ne de sıkan.  
Başbakan Gül’ün önerdiği eylem planı, Kıbrıs Rum Yönetimini  iyice sıkıya soktu. Kıbrıs’ın birleşmesi eskiye kıyasla artık daha zor. Bunun sebebinin de artık Güney Kıbrıs’lı Rum’lar olduğu açık bir şekilde ortaya çıktı. 
İzolasyonlar Kıbrıs’lı Rumlara yönelecek artık. Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Tassos Papadopulos’un bizzat kendisi, gittikçe artan bir izolasyon ve güvensizlik girdabı içine girmeye başladı.
Negatif havanın ve Kıbrıs’lı Rumların “Adada barışı istemeyen taraf” olduğunu ortaya çıkmasının göstergeleri;
İngiliz Dışişleri Bakanı Jacques Straw’un Kuzey Kıbrıs’a yaptığı ziyarette gerçekleştirilen çirkin Rum protestoları.
Rumların Kofi Annan’a karşı ortaya koydukları negatif tutumları,
2004 referandumunda Rumların %75 oranındaki “Hayır” oyları
AB Komisyonu tarafından önerilen Mali Tüzük ve Doğrudan Ticaret Tüzüklerinin onaylanmaması için Rumların gösterdikler olağan üstü çaba ve gayret.


Gül’ün bu son eylem planı önerisi,  adada çözümü ve barışı istemeyenin Kıbrıs’lı Rumlar olduğunu bir kere daha ispatlayacak ve Papadopoulos’u da dünyaya uzlaşma kültüründen mahrum bir politikacı olarak tanıtacak.


Rumlar, sonunda AB içinde güvenilirliklerini kaybedecekler ve süreçte başladı.


_____________


* Prof. Dr.

653950cookie-checkKIBRIS’TAN… Talat’a Londra daveti

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.