Kim kimden korkuyor?

İngiltere’de “bank holiday” denilen tatillerin neden tatil olduğunu bilmiyorum. Sokaktaki İngilizin de bildiğini sanmıyorum. Bank Holiday, çalışma yaşamının sibobu… Özellikle çalışanlar o günlerde derin olmasa da bir soluk alıyor…

Türkçe’ye Noel diye çevrilen Christmas çoşkusunu seviyorum. Çocuklar gibi o günlerde lapa lapa kar yağsın istiyorum. Christmas’ta herkesin ailesine gittiği bir dönemde Londra’da çekirdek aile olarak yalnız kalmak da hoşuma gitmiyor doğrusu. Christmas’ta Londra’da kalmak hüzün veriyor ve göçmen yalnızlığınızı hissettiriyor. Memlekete gidip büyük bir aile sofrasında yeni yılı karşılamak daha anlamlı geliyor…

31 Mart günleri kutlanan Cadılar Bayramı’nda (Hallowen) ise keyifleniyorum. Eski bir Pagan festivali olan Cadılar Bayramı’nda çocuklar “Korkunun yapay bir olgu, insan yapımı bir kurgu olduğunu öğreniyorlar” diye düşünüyorum. Bu şenlik çocuklara büyüdüklerinde olur olmaz şeylerden korkmamayı da öğretiyor sanırım. İktidardan, patrondan, cehennemden, tanrıdan, karanlıktan, hırsızdan, katilden, çakaldan hatta anne ve babadan korkmaya başlanıldığında, bilinç duygunun arkasına itiliyor demektir.

Örneğin komşunun bahçesinden elmayı “haram” diye cehennem korkusundan çalmamak yerine, komşunun emeğine saygı gereği çalmamak arasında dağlar kadar fark vardır. İlkel ve feodal toplumları yola getirme yöntemi korkunun çağımızda yeri olmaması gerekir. Ne yazık ki bazı aileler çocuklarını (terbiye ediyorum diye) eski yöntemle korkutmayı hala sürdürüyorlar? “Bak bir daha çiş yaparsan pipini yakarım” ya da “Dersini yapmazsan karanlık odaya gidersin ona göre…”

5 Kasım günleri yapılan Guy Fawkes Günü ya da ‘Bonefire Night” da yine keyif aldığım bir kutlama… Ateş yakarak ve havai fişek atılarak kutlanan bu günün de tarihi 16’ncı yüzyıla uzanıyor… İngiltere parlamentosundaki protestan yönetimin baskısına karşı katolik Guy Fawkes ve arkadaşları 5 Kasım günü parlamentoyu 36 barut fıçısıyla uçurmayı planlar. Bunu haber alan kral da eylemcileri idam eder… Yıllar sonra 5 Kasım günleri Guy Fawkes Günü olarak kutlanmaya başlanır.

Sanırım protestanlar Guy Fawkes’ın yakalanışını, katolikler de Guy Fawkes’in eylem planını kutluyor olmalı. Kutlamaların haksızlığa karşı çıkan döneminin ateşli eylemcisi ve anarşisti Guy Fawkes’i unutturmaması daha da hoşuma gidiyor tabii.

Bu havai fişekli kutlamaların tek bir tatsız yanı var. O da hayvanlara korku salması… Hayvanları da insanlar gibi korkutmaya hakkımız yok…

Korkusuz bir dünya için, inançların yerini bilinçle değiştirmeli… Kimse kimseden korkmamalı… Çocuklar da Cadılar Bayramı ve Guy Fawkes Günü’nde korkuya şerbetlenmeli…

1083420cookie-checkKim kimden korkuyor?
Önceki haberDeniz tutması
Sonraki haberTürk gençleri iş nasıl aranır bilmiyor
FARUK ESKİOĞLU
Faruk Eskioğlu, (1958, Akşehir) gazeteci ve yazar. 1985'ten bu yana yaşadığı Londra'dan Türkiye'deki ulusal medyaya yönelik muhabirlik, temsilcilik yaptı. Londra'da yayınlanan Türkçe toplum gazetelerinde çalıştı ve bazı gazetelerin kuruluşunda yer aldı. Halen sosyolojik değeri olan haber ve araştırmalara ağırlık veren yazar, halen 2004'te kurduğu Açık Gazete'yi (acikgazete.com) yönetiyor ve köşe yazarlığını sürdürüyor.Eskioğlu, 13'üncü yüzyılın sonunda Horasan'dan Akşehir Maruf köyüne yerleşerek tekke kuran Hasan Paşa soyundan geliyor. Hasan Paşa'nın oğlu Şeyh Hacı İbrahim Veli Sultan'ın "Mülk Allahındır" felsefesiyle Anadolu'da bir ilk sayılan kendine adına kurduğu yoksullara yardım vakfı ise halen faaliyettetir.Eskioğlu, ilk ve orta öğrenimini Akşehir'de tamamladıktan sonra 1979’da AİTİA Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’nu bitirdi. 1984’te Gazi Üniversitesi Ekonomi Fakültesi’nde "master" yaptı. THA’da gazeteciliğe başladı. Aralık 1985’te kendi deyimiyle "siyasi sürgün" olarak geldiği Londra’da ilk 2 yıl baba mesleği kasaplık yaptı. İngilizce öğrendikten sonra medya okudu. Uzun yıllar Nokta dergisi İngiltere Temsilciliği, Hürriyet Londra bürosunda habercilik yaptı. Gazeteciliğin yanısıra 1986-98 arasında grafiker tasarımcı olarak çalıştı. Ayrıca pek çok siyasi afiş ve logo tasarladı.1998’de Türkiye’ye döndü. Hürriyet Gazetesi Ekonomi Servisi’nde haberci ve star.com.tr’de ekonomi editörü olarak görev yaptı. “Basında etik ve toplam kalite yönetimi” üzerine araştırmalar yaptı, bu konudaki konferans ve panellere katıldı.Türkiye’deki 2001 ekonomi krizinde Londra’ya dönerek grafiker tasarımcılık ve gazeteciliği sürdürdü. Toplum gazetelerinden Olay’da genel yayın yönetmenliği yaptı. Londra’da ilk Türkçe internet gazetesini çıkardı ve toplum gazetelerine ilk ajans hizmeti sundu. 2004’te dünya haberleri veren acikgazete.com’u kurdu. İki ayrı toplum gazetesini yayına hazırladı. Türkiye’deki bazı tv kanallarına haber geçti, uzun süre Akşam Londra Temsilciliği’ni üstlendi.Londra'da 2004’te "İçimizden Birisi: Vanunu" başlıklı bir kısa film çekti. Londra'daki toplumu anlatması açısından bir ilk sayılan "Aşkolsun! Adı Aşkolsun" başlıklı belgesel romanı 2007’de Türkiye’de yayımlandı. Türkiye'den 150 ve Kıbrıs'tan 100 yıllık İngiltere'ye göçün anlatıldığı 3 ciltlik "Londra'da Bizim'Kiler" başlıklı araştırması 2019 sonunda çıktı. Eskioğlu’nun Su ve Defne (2004) adlı ikiz kızları bulunuyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.