Büyük doğumlara işarettir büyük acılar…
kokular ses verir, sesler şekillenir..
tüllerin arkasında bir tabloya benzer geçmiş…
arada sırada havalandırsa da rüzgar,
hayat, bir dalgınlık anından başka nedir…
orada sevinir, orada irkilir orada güvenirsin…
içimde bir ses var, aklımı çeliyor ne zamandır…
kimse var mı orada? kimse var mı? var mı?
Yokuş bir İstanbul sokağında soluklandım…
belki tekeri fırlamış bir tırın altında kalmıştım…
düşler gerçeklerin yerini alır, anılar eksildiğinde…
şimdi kırık bir kaldırım taşından isyanla fışkırıyor kelimeler …
oysa ne de çekimserdiler ilk söylendiğinde…
orada öldüğümü sanmıştım.
yarı aydınlık bir lamba gibi aydınlatıyordu güneş sokağı…
seni çıkarıp cebimden
özlemiştim…
Öyle bir umutla yontulmuşum ki
vicdanımdan merhamet filizleniyor hala…
bunca insansız sokak arasında…insan arayışım…
kimse var mı orada? kimse var mı? var mı?
Bu tuzlu coğrafyada dolaşan bereketli anılar,
zamana kafa tutuyor alelade bir kaldırım taşında…
her seferinde daha tuzlu başlamış bir hayatın
şerbete batırılmış köşelerini parlatıyorum kendi dilimde..
bütün ciltlerini ayırıyorum ruhumun, tıpkı
tarihin tozlu raflarına terkedilmiş değerli kitaplar gibi…
gökyüzü çarpıyor yüzüme her satır başında …
kitaplar hayatımızın kulisleridir ne de olsa…
orada nefes alsak da,
başrolü kaptırmamak uğruna
illa sahneye fırlarız yaşamaya …
ve tekrar geri döneriz.. sonra tekrar geri döneriz…
sersemce ve yorgun argın geri döneriz tekrar..
tozlu tuzlu yalnızlığımıza…
orası neresidir? evimiz hangisidir… hangisi daha gerçektir?
Orası şu an sıradan bir sokağın
silik bir kapı numarasıdır..
zili çalsam…
orada kimse var mıdır, kimse var mıdır orada?
insan var mıdır orada?
Hayat; kulisle sahneyi karıştırma yanılsaması…
hızla üzerine gelen bir tırın da
iki kelimelik buruk telaşın da altında ezilmek aynı…
heveslendiğin, sınandığın
filanlar falanlarla …
ne de güzel susuyorduk birbirimize canım,
orada hayat var mıydı?
öldük…
bir teker ezdi zamanı..
Hayat; yeni bir yüzün tam ortasında
boş bir alnın en kalın çizgisi olarak,
yükselip asıldığımız insan gözlerin
gözyaşlarında yıkanırsak başlayacaktı ancak…
dişleri tenimde bir bahar…
sesi buğumda bir deniz ..
şarkısı şarkım eşliğinde bir yürekte,
yeniden doğmak için
bazen de ölmek gerek.
kimse var mı orada? kimse var mı? var mı?
insan olarak…
Yeniden dogmak icin bazen olmek gerek bazi kisiler icin tabi bazi kisilerde olaylardan ders almak der bu ikilem surer gider