“KKTC, kendi sularındaki balığı avlayamıyor”

“ ICCAT tüm Akdeniz’de kıyısı olan ülkelere kota verirken kendi metotlarına göre davranmaktadır. Kıbrıs Türk tarafı ICCAD’a üye olmak istemesine rağmen bize kota vermezken, tanınmamış olan Taiwan ICCAD’a üye yapılmış ve kotayı da almıştır. Rum tarafı ise tüm Kıbrıs adına kota almıştır”

Mersin- KKTC ve Antalya- KKTC arasındaki bölge orkinos balıklarının en değerlisi olan mavi orkinosun üreme, büyüme ve yaşam yeri olarak biliniyor. Dünyadaki 10 bin ton orkinos balığının yüzde 60’ı Doğu Akdeniz’de avlanırken, KKTC bundan hiçbir şekilde faydalanamıyor.

Konuyla ilgili olarak Haberdar Gazetesi’ne konuşan Meclis Başkan Yardımcısı CTP milletvekili Mustafa Yektaoğlu bir ada ülkesi olan KKTC’nin kişi başına düşen balık miktarında sonlarda olduğunu kaydetti. “Nüfusa göre baktığımızda 1800 ton balık ithal ediyoruz. Dünya kadar parayı dışarı veriyoruz” diyen Yektaoğlu Kıbrıslı Türklerin nasıl haksızlığa uğradığını açıkladı…

Biz balık bakımından fakir olduğumuz sanırdık… Adanın balık yönünden fakir olarak bilindiğini ancak öyle olmadığını kaydeden Yektaoğlu, “bu şehir efsanesi gibi söylendi, bizde inandık” şeklinde konuştu.

Yektaoğlu, denizaltı kaynaklarının ve özellikle orkinos türü balık çeşidinin en yoğun olan bölgelerin Mersin- KKTC ve Antalya- KKTC bölgeleri arasında olduğunu ifade etti. Dünyada yakalanan 10 bin ton orkinos balığının yüzde 60’ının Doğu Akdeniz’de yakalandığını belirten Yektaoğlu, KKTC’nin bundan hiçbir şekilde faydalanamadığını dile getirdi.
En değerli balık… Mavi orkinos olarak bilinen türün, en değerli orkinos türü olduğuna vurgu yapan Yektaoğlu, bu balıkların yumurtlama ve büyüme alanının Türkiye’nin güney kıyıları ile KKTC arasında kalan bölge olduğunu belirtti.
Çıkarlarımızı koruyamıyoruz… O bölgede sürüler halinde orkinos bulunduğunu kaydeden Yektaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Orada sadece orkinos değil, sürüler halinde balıklar var. Bizler bu durumda gerekli ekonomik çıkarları sağlayamıyoruz. Kıyıdan 3-4 kilometre uzağa kadar balıkçılık yaparsak tabi bunları göremeyiz. Ne yazık ki balıkçılıkta bu denli sıkıntılıyken bunu gündemimize getirmiyoruz. Parti tüzüklerinde sadece ‘balıkçılığı geliştireceğiz’ ifadesi yer alıyor.

Tek bir partiyi suçlamıyorum… Bunu Mecliste ‘de konuşamadık. Tek bir partiyi suçlamıyorum. Hiçbirimiz masum değiliz. Adamızın etrafımızdaki haklar bilinmeli ve bu hakları almak için sonuna kadar uğraş vermeli. Maalesef Rum tarafından da engelleniyoruz. Her konuda gelişmemize engel oldukları gibi bu balıkçılık konusunda da AB ile birlikte bize engeller koymaktalar.”

Kişi başına düşen balık oranında sonlardayız… Yektaoğlu bir ada ülkesi olan KKTC’nin kişi başına düşen balık miktarında sonlarda olduğunu kaydetti. “Nüfusa göre baktığımızda 1800 ton balık ithal ediyoruz. Dünya kadar parayı dışarı veriyoruz” diyen Yektaoğlu Kıbrıslı Türklerin hakkının nasıl yendiğini şu sözlerle anlattı:

Denizin altınları… ICCAT Ton Balıklarının Korunması Uluslar arası Komisyonudur. Uluslar arası ton balıklarını koruma kuruluşu da diyebiliriz. Bu komisyon kota dağıtır. Mavi yüzgeçli orkinosların ikinci üreme alanları Meksika Körfezidir ama son petrol patlamasıyla gelen çevre kirliliği bu bölgeye büyük zarar vermiştir. Bu yüzden TC’nin güney kıyıları ile KKTC arasında kalan bölge çok önemli konuma gelmiştir. Akdeniz’de yakalanan ton balıklarının yüzde 60’ı bu bölgeden Akdeniz’e yayılan balıklardır. Denizin altınları olarak adlandırılan bu değerli balıklardan Japonya ve ABD kendi halkını beslediği gibi suşi, konserve yaparak tüm dünyaya satmaktadır.

Bize kota yok… ICCAT tüm Akdeniz’de kıyısı olan ülkelere kota verirken kendi metotlarına göre davranmaktadır. Kıbrıs Türk tarafı ICCAD’a üye olmak istemesine rağmen bize kota vermezken tanınmamış olan Taiwan ICCAD’a üye yapılmış ve kotayı da almıştır. Rum tarafı ise tüm Kıbrıs adına kota almıştır. Ayrıca üç tane orkinos çiftliği kurarak yalnızca ton balıklarından 20-22 milyon Euro kazanmaktadır. Ne yazık ki Kıbrıs Türk tarafı kota alamamış, müracaat etmesine rağmen kendisine hiçbir hak verilmemiştir. “

Tek halk biziz… Tüm Akdeniz ülkeleri içinde kota alamayan tek halkın Kıbrıs Türk halkı olduğuna dikkat çeken Yektaoğlu, AB’nin Akdeniz’de kıyısı olmayan ülkelere dahi teşvik verdiğini, Kıbrıs Türk halkının bundan da mahrum olduğunu dile getirdi. Güney Kıbrıs’ın hem kendi kotası olduğunu, hem de ton balıkları ihracatından ihracat primi aldığını vurgulayan Yektaoğlu, AB’nin bu konuda ülkelere kendi standartları doğrultusunda teknik yardımlar da yaptığını kaydetti. “Bu arada Kıbrıs Türk tarafı AB fonlarından tek kuruş bile alamamaktadır” diyen Yektaoğlu, AB’de de balıkçılık faslının Rum engelinden dolayı açılamadığını hatırlattı.

“Biz kıyı balıkçılığı yapıyoruz… Rum kesiminin ilerlemesinin yardımlarla sürdüğünü belirten Yektaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm ilerlemeleri desteklerle sağlıyor. Türk tarafı ise ancak 3-4 kilometreye kadar balıkçılık yapabiliyor, yılda ancak 500 ton civarı balık avlayabiliyor. İthalatımız ise 1800 tondan fazla. Rum tarafının kotası sadece 90 ton. Bir ton balığı 300-400 kilo gelse 270 balık eder. Nasıl olur o kadar balıktan 22 milyon Euro kazanabilir. Demek kaçak avcılık var. Bizler bu konuda tüm uluslararası kuruluşları bilgilendirmeli ve hakkımız almak için mücadele vermeliyiz”

İnsanların hakkını yiyeceksin, sonra barışçıl düşünceyle yaptım diyeceksin… Uluslar arası hukukta 88. Maddesinin “açık denizlerin barışçıl amaçlarla kullanılması” ibaresinin bulunduğunun altını çizen Yektaoğlu, “Soruyorum, bir toplumun haklarını elinden alan ve uymadıkları maddeleri kendilerine göre yorumlayanlar bunu barışçıl amaçlarla yaptım diyebilir mi? Bu bir çelişkidir” ifadesini kullandı.

1534430cookie-check“KKTC, kendi sularındaki balığı avlayamıyor”

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.